2015 yılı Türkiye’nin astrolojik rehberi

Astrolog Şenay Yangel; Batı, Çin ve Hint Astroloji sistemlerine göre çıkardığı analizleri aşağıdaki yazısında paylaştı:

Çin astrolojisine göre 4 Şubat 2015’te Çin yeni yılı olan “Koyun” yılı başlayacak. Ağaç elementli, Ying (Dişi) Koyun Yılı başlıyor. Çin Astrolojisi’nde sadece burçlar her şeyi kapsamaz. Beş element teorisine dayanır; bunlar metal, su, ağaç, ateş ve toprak olacaktır. Ağaç elementi rengi yeşil ile ilgilidir ve bu nedenle koyun yılının rengi yeşil olur. Çin sistemine göre Ying yılı zorluklardan sonra gelen başarıların göstergesidir. Aynı zamanda depremler, yangınlar, toplumsal düzeyde gerçekleşen organize girişimler, saldırılarla da bağlantılıdır. Su ve Ateş’in dansı yıkıcı ve yapıcı enerjilerin yansıması ile dolu bir yılı karşılıyoruz.

2015 Çin Zodyak

Vedic ‘’Hint’’ ve Batı Zodyak sistemlerine göre Türkiye için son derece ilginç bir yılı karşıladığımız astrolojik işaretlerle ortada. Büyük iyilik olarak adlandırılan Jüpiter’in Türkiye’nin 3. evinde gerçekleşen transiti eğitim, kültür, iletişim, bilim ve ülkenin komşularını temsil eder. Yüksek mevkideki kamu görevlilerinin istifa edeceğine işaret etmekte. Ayrıca büyük iyilik Jüpiter bankaları ve finans kurumlarını temsil eder. Bu durumda hukuk ve adalet ile ilgili radikal değişimler ve genel hukuka aykırı uygulamalarla karşı karşıya kalınabilir, adalet sistemini alt üst edecek düzeyde olaylar gün yüzüne çıkabilir. Bununla birlikte yıldızların öğretmeni Satürn ise 6. evde. 6. ev; çalışan sınıfları, halk sağlığını, silahlı güçleri ve sivil hizmetleri temsil eder. Yaşanan zorluklara rağmen ülkemiz sıkıntıların üstesinden gelmesini sağlayacak enerjileri barındırmakta. 1 Ocak’tan itibaren Haziran ayının 3’üne kadar Türkiye değişime olan arzu eksikliği ve muhafazakar duygulara rağmen problemlerini aşacak güçte olacak. 3 Ocak ve 17 Ocak tarihleri arasında mücadele ve müdahale gerektiren siyasi gerginlikler, ülkenin iç güvenliğini kapsayan dış saldırılar, sınırlarımızı da ilgilendiren durumlarla karşı karşıya kalabiliriz.

Gökyüzü 28 Nisan’a kadar olan zaman diliminde sivil kargaşa ve panik sebebi ile hükümetin sıkıntılı günler geçireceğine işaret etmekte. 22 Ocak ve 2 Şubat tarihleri arasında ise kadınlarla ilgili konular yasalar aynı zamanda trajediler ve ekonomi ön planda olacak ama ülkemiz için genel olarak daha iyi etkiler hakim. Ancak 7 Şubat 12 Şubat arası hükümet, dünya siyaseti, ekonomi ve iç güvenliğimizle ilgili daha fazla zorluklarla karşı karşıya kalacak. 12 Şubat ile başlayacak olan Mars periyodu ülkemiz için çok zorlayıcı olacak. İç ve dış düşmanlarının saldırıları, 16 Şubat ve 22 Şubat arası ise halkın huzursuzluğunu, endişeyi, belirsizliği aynı zamanda da depremi tetikleyecek enerjileri barındırmakta.

Medya ile siyasetin savaşı büyük kaosa neden olabilir

22 Şubat’tan sonra Şubat sonuna kadar ekonomi yeniden yapılanma döneminde olacak. 7 Mart-27 Mart dönemi Türkiye'ye mali büyüme getirecek, bu da hükümet üzerindeki baskıyı biraz rahatlatacak. 27 Mart - 31 Mart, etnik köken ayrılıkları ve aşırı dinci grupların kendi içlerinde bölünmeleri ve diğer insanları ötekileştiren tutumları ile artan şiddet, kazalar, suikastler ve hükümet problemleri ile geçecek. 20 Mart 2015 günü Kuzey yarımkürede gerçekleşecek yılın ilk Güneş Tutulması (Ekliptik) Türkiye’nin haritasında 3. evde olmakta ve 12. evde yerleşen Natal Ay ile sert kare açı ortaya çıkmaktadır. Medya ile siyasetin savaşı büyük kaosa neden olabilir. 3. ev; medya, iletişim ve kültür alanlarını temsil eder.

Hükümet ile ilgili skandallar yaşanabilir

31 Mart - 21 Nisan minimal sorunları ile nispeten istikrarlı bir dönem olacak. Her burç için horoskopun hassas noktası 14 derece 59 dakikadır. Türkiye’ nin haritasında Transit Rahu ve Ketu sırası ile dördüncü ve onuncu evde olacak. Ülkeler astrolojisinde 4. ev; toprakları, yerleşimi ve tarımı temsil eder. 10. ev ise devletin başını, hükümeti, ulusal prestiji temsil eder. Bu etki de doğal afetleri (deprem gibi), karasal trajedileri ve halkın huzursuzluğunu, Nisan-Haziran aylarında (özellikle Haziran ayında) ciddi şekilde etkileyecektir.

Ketu’nun onuncu evde olması hükümeti ilgilendiren skandallarla ilişkilidir. Özellikle Mayıs ayı sonlarına doğru hükümet ile ilgili skandallar ülke gündeminde çarpıcı bir şekilde yerini alabilir.

Yıkıcı ve tehlikeli depremler olabilir

21 Nisan - 11 Ekim arasındaki analizler Türkiye'nin çok yıkıcı bir dönemine işaret etmekte. Reform çağrıları, sivil kargaşa ve dış tehlike bu dönemin gündemini oluşturacağa benziyor. Sivil kargaşaya bağlı ölüm tehlikeleri, hükümet, direnişçiler ve doğal afetler hep bu sürecin gündemini belirleyecek etkiler arasında.

21 Nisan ve 17 Mayıs; 31 Temmuz ve 10 Ağustos’ta depremler (özellikle tehlikeli ve yıkıcı) ülkemizin iç bölgelerinde (özellikle batıya yakın) olabilir. Bursa, Uşak, Isparta hattı civarı bu anlamda hassasiyetin olduğu bölgeler arasında. Maddi hasar oldukça büyük ama can kaybı biraz daha az olabilir.

Bazı hükümet yetkilileri istifa edebilir

1 Ekim ve 11 Ekim ülke için iç açıcı değil. 11 Ekim 2015’ten 12 Mart 2016’ya kadar hükümet ve reform politikaları üzerine çalışma dönemi olacak. Mevcut hükümet iktidarda kalacak ancak bazı yetkililer bu dönemde istifa edecek.

Ekonomiyi iyileştirmek ve finansal olarak iyileşme ülkemizi aydınlığa çıkarabilir. Özellikle Mart sonu ve 14 Mayıs arası cumhurbaşkanı için protestolar ve sağlık problemleri açısından sıkıntılı olacak. Ekim ayı Cumhurbaşkanı için yeniden seçim talepleri ve onu görevden uzaklaştırma çabalarına sahne olacak. Bunlar da cumhurbaşkanına karşı başarı elde edemeyecekler.

İçinden geçeceğimiz süreç bir hayli zorlu olacak

2 Kasım’dan itibaren ise terörist grupların kendi aralarında çatışmaları özellikle Güneydoğu’da halkı korkutacak ve can güvenlikleri ile ilgili hassasiyetleri artıracak etkilere sahip.

Gökyüzü oldukça sert ve uyarıcı etkileri ile bizleri sınamakta. Dünya ülkelerine göre ülkemiz çok güçlü bir horoskopa sahip olmakla birlikte içinden geçeceğimiz süreç bir hayli zorlu olacak. Siyasi liderlerden bireysel olarak bizlere düşen Hz. Mevlana’nın sözünde olduğu gibi ‘’Bütün kainat birbirine sevgi ile bağlanmış, herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya!’’ düşüncesi ve ilkesini benimseyerek ayrıştırıcı değil, birleştirici davranış ve tutumlarla zorlukları tek yürek olarak aşma çabası içinde olmalıyız.

Gökyüzünün mesajı çok keskinken zor olan süreci daha da zor hale getirecek ego, kibir ve ben merkezli düşüncelerden uzak kalmak. Her birimiz için hür irademizi ortaya koyarak yapabileceğimiz davranışlardır.

Zorlu bir sınav bizleri beklemekte. Seçimlerimizle ya karanlığın içinde sönen sevgisizlik mumunun siyahı olacağız ya da gün geçtikçe üzerimize çöken karanlıkları, yüreklerimizdeki iyilik ve sevginin beyaz ışığı ile aydınlatacağız.

Gökler rehberimiz, yolumuz ışık olsun.

Astrolog Şenay Devi Yangel