Paylaş
Burçların kayması ve 13. burçla ilgili gelen mailler ve tereddütlerinizi ortadan kaldırabilmek için bu açıklamayı sizlerle paylaşıyorum. Kaldı ki bu yazım 19.11.2011 tarihlidir; yine o dönemde aynı iddianın ortaya atılması üzerine yazmıştım. Birkaç gün önce gazetelerde çıkan yazı Babillerin haritalarının farklı olduğu ile ilgiliydi O dönemlerde yılların ve sezonların ölçümü için iki farklı ölçüt kullanılırdı. Bunlardan biri Solar diğeri de Aysal idi. Kameri yıl her biri 28 günden oluşan 13 aydan ve bir artık günden oluşuyordu. Solar Zodyak’ta ise her bir 36 derecelik on evden ibaretti. Zodyak takımadaları ilk önce 10 taneydi, bu sonra değişip Akrep ve Başak burçlarının ikiye bölünmesiyle 11, ardından Akrep ve Terazi bölünmesiyle 12’ye çıkmıştır.
M.Ö 410’da Babiller gezegenlerin konumlarını kullanmışlardı. Bizim şu anda kullandığımız kadar geniş bir ev sistemleri yoktu. Bu sistem Batlamyus zamanında geldi. Yaklaşık olarak M.S 170’te Yunanistan’da eskiler bizim bugün kullandığımız evler gibi her burcu konumlar olarak adlandırılan, sıfırdan 30 derecesini kullandılar. Fakat bu yok sayılarak bu açıklamalar yapılıyor. Bundan yıllar önce de bu konu gündeme geldi ve insanların kafası karıştırıldı. Şimdi olduğu gibi, bundan yıllar sonra da aynı senaryolar tekrarlanmaya devam edecek.
Astrolojiden anlamayan, yeterli bilgi ve araştırma yapmamış, Astrolog olmayan astroloji karşıtı çıkışlar sadece insanların kafasını karıştırmaktan öteye gidemez. Modern astronominin babası ya da çağdaş astronominin kurucusu olarak anılan KEPLER, 1571 yılında Almanya'da doğmuştur. Kendisi Astronomi alanında 3 yasanın mucididir. Kepler aynı zamanda fizikçi, matematik profesörü ve astrologdur. Bu nedenle astronomi kurum ve kuruluşlarına adı verildiği gibi, astroloji ile ilgili başta eğitim kurumları olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlara da adı verilmiştir. Kepler Üniversitesi Merkezi Avusturya'da bulunan ve ABD’de başta olmak üzere çeşitli ülkelerde de faaliyette bulunan önemli bir bilim merkezidir. Yine ABD’de bulunan Kepler Koleji, astroloji eğitimi veren bir kuruluştur. Özet olarak Modern astronominin babası ya da çağdaş astronominin kurucusu olarak anılan KEPLER bir astrologdur. Ancak bazen bazı astronomlar çıkıp astronominin babası olan kişinin aksine, astroloji aleyhtarı söylemlerde bulunmaktadırlar. Bu söylemler Kepler yasalarını inkar etmek ile eşdeğerdir. Demek ki bu bazı astronomlar çağdaş astronominin kurucusu olan Kepler'dan daha önemli astronomlar kendilerince! Bunun dışında Kepler ile astroloji alanında meslektaş değiller. Doğal olarak biz astrologlar ile de meslektaş değiller. İstisnai olarak çıkan bir kaç astronom dışında çok büyük ve genel olarak astronomlar astroloji alanında konuşmuyorlar. Avukatlar tıp alanında konuşmuyor ya da doktorlar hukuk alanında konuşmuyorlar. İşte birkaç istisnai konuşan astronomlara halk itibar etmeyecektir.
Bakınız ABD dolarının üzerinde "We Trust in God" yazılıdır. Allah'a inanırız manasına gelen bu yazıdan esinlenerek Türk parasının üzerine “Hakimiyet Allah’ındır” diye yazmaya kalkılsa ülkede neler olur bir düşünün. İşte ABD’de başkan çıkıp basına verdiği röportajda astroloğuna seçimdeki katkılarından dolayı teşekkür edebiliyor ve bu yadırganmıyor. Ülkemizde aynı durum olsa ne olur bir düşünün. İşte astroloji gerçeği budur. Maalesef eğitimsiz, sözde Astrologlar yüzünden ülkemizde astroloji fal gibi algılanmaktadır. Ben buradan açıklıyorum; eğitimli, diplomalı, uluslararası astroloji birliklerine üye olup kimlik alabilen astrolog sayısı ülkemizde bir elin parmakları kadardır. Bu da astrolojinin tanıtımını maalesef çok yanlış yapmakta ve astroloji ile falın aynı kefeye konulmasına sebebiyet vermektedir. Belki de 13. burç safsatasını ortaya atan astronomlar, astrolojinin ne olduğunun farkında değillerdir. Bundan dolayı da kendilerini suçlayamıyorum. Tarihimizde aynı zamanda İslam halifesi olan padişahların o dönemdeki adı ile ‘ilmi nücum’ ile müneccimbaşı kadrosunu sarayda barındırması, devlet ödeneğinden maaşa tabi tutması, önemli devlet kararlarını alırken kendilerine başvurması herhalde padişahların cehaletinden kaynaklanmıyordu. Astrolojinin yazılı tarihi, insanlığın yazılı tarihinden öncelere dayandığını göz önünde bulundurursak, bunlar sürekli olarak gündeme gelmeye devam edecektir.
Yıldızıl Zodyak’a (Sideral Zodiac), ‘Sabit Zodyak’ adı da verilir. Burçları oluşturan takım yıldızların hep aynı noktada konumlanmalarına karşılıktır. Bilindiği gibi Zodyak’ın ilkbahar başlangıcı olan, Koç Burcu Noktası (aries) gerçekte her yetmiş yılda 1 derece geriye doğru kaymaktadır. Ekinoks presesyonundan meydana gelen kayma miktarı, Tropik Zodyak sisteminde hesaplanarak horoskop sistemine uyarlanmaktadır. Hint Astrolojisi’nde ise Zodyak başlangıç noktası daima aynıdır.
Astroloji dünyasında hangi Zodyak sisteminin kullanılmasının doğru olacağı hep tartışılmıştır. Astrolojinin temeli takımyıldızlar olduğuna göre, sistemi de bunlara göre kurmak daha doğrudur. Neden Ptolemy’in kaydırma yöntemini (Tropik Zodyak) uygulamak doğru sayılmalıdır. Yine de bir sistemin diğerine üstün olduğunu söylemek olanaksızdır. Astrolojide tüm sistemler farklı hesaplamalara dayansa da eğitimli astrologlar 6000 yıllık bir sistemin hesaplamalarını doğru olarak yapar ve kullanırlar. Batı Vedic ve Çin Astroloji sistemlerinde binlerce yılın bilgi ve analiz birikimi vardır.
Özetle; fizikçilerin, STP (Standart Temperature and Pressure) diye farazi kabul ettikleri bir sistem vardır. Türkçe’de buna NŞA (Normal Şartlar Altında) denir. Bu fizikçilerin kabul ettiği bir standarttır. Matematikçilerin çıkıp neden bu farazi noktayı böyle kabul ettiniz demesi, bunu eleştirmeleri ne kadar doğru ise astronomların da astrologların kabul ettiği standartları ve sistemleri eleştirmesi o kadar doğru olur.
Paylaş