Ya ya ya şa şa şa, yaşasın Kezzappaşa

Gayet ciddi bir haber kanalında gecenin ilerleyen saatlerinde ‘talk show’ başlığıyla yayına giren Kezzapaşa inanılmaz konuşma üslubuyla evlerin içine bomba gibi düşüyor. İlk önce şokun verdiği bir tutulma hali ve ardından ne geleceğini öngörememenin getirdiği merakla kalakalıyorsunuz. Gerçekten Kezzapaşa’nın gayrı ciddi havası, ağzında sakız çiğner gibi yaya yaya konuşması ve hiçbir kalıba uymayan sorular silsilesi dumura uğratıyor. Demek izleyici olarak başımıza bu da gelecekti! Kimse ne oldum dememeli, ne olacağım demeli!
Eğitim yüzü görmemiş kabiliyetsiz kenar mahalle güzellerinin durmadan kıvırarak program kıvırmalarına alışmıştık. Genelde en büyük yetenekleri dobra olmaktı. Yani kimsenin söyleyemediğini söylüyor ve konuklarına kimsenin soramadığını soruyorlardı. Ve buna kabalık, görgüsüzlük, saldırganlık ya da saygısızlık denmiyordu. Dobralık şahane bir keşif ve kabiliyet olarak kabul görülüyordu. Her kanalın gündüz kuşağı içinde kendi dobrası vardı. Ancak akşam kuşağına uygun bir dobra henüz yeni keşfedildi. Akşam kuşağı olduğu içindir ki bir erkek dobra bulundu: Kezzapaşa!

Kezzapaşa bilgiye, inceliğe ve nezakete öyle uzak ki otomatikman dobra oluyor. Dam üstünde saksağan soruları asla patavatsızlıktan sayılmıyor. Cesaretine hayran kalınıyor. Aniden şarkı söyleyip sallanması ise doğallığından kaynaklanıyor. Konuklarına keskelaka sorular sorup biri cevaplandırılmadan diğer dala konuyor. Bu da hızlı zeka seviyesine veriliyor herhalde. .Ne yapsa çok iyi bir sebebi var yani, ama anlaması kolay değil. Çünkü bu kadar anlamsızlığı üst üste koymak ve anlamlandırmak için dobra olmak gerekiyor mutlaka.

Ancak asi ruhlu, yaratıcı ve farklı olduğunu düşünenler çok olmalı ki kendisi paşa olmuştur. Zira gecelerin dahi çocuğu ilan edilen paşamızın mutluluğu, rahatı ve kendinden emin tavrı insanda ‘keşke ben de dobra olsam’ kıskançlığı yaratıyor.

Ülkemizde dobralık çok prim yapmıştır her zaman. Örneğin Seda Sayan işe dobralıktan başlamış ve sultanlığa terfi etmiştir. Aslında dobralık yapma hak ve yetkisi genellikle gündüz kuşağına ait bir nitelikken artık gecelere de sıçramıştır.

Dikkatli olmakta fayda vardır; çünkü Kezzapaşa yakıcıdır, yıkıcıdır, iz bırakır, kimyasal içerir, deformasyona sebep olabilir. Hele de dobra olmayan hassas ciltler de telafisi olmayan bozukluklar yaratabilir. Ancak bazı izleyici kitlesi Kezzapaşa’dan daha da dobra oldukları için onlara ketçapaşa tesiri yapabilmektedir.