Paylaş
Televizyonda gün var ve gerçeğinden çok daha güzel. Ev sahibi hazırlık yapıyor; kısır, börek, poğaça, kurabiye ve tatlılar…
Sonra saçını, başını, makyajını ve kıyafetlerini düğüne gider gibi hazırlıyor hanım. Kapı çalıyor ve dün tanıştığı gün arkadaşına özlemle sarılıyorlar. Sonra her biri diğerini pek beğenmeyerek ama hoş görüyormuş gibi yaparak büyüklüğünü ve hanımlığını tüm Türkiye’ye ispatlıyor…
Koyu bir muhabbet ‘ortada konu’ olmasa da hiç bitmeyecekmiş gibi devam ediyor.
"Ay ne var beğenemediniz mi? Yan kanalda gazino, pavyon, bar, taverna var, oralardan birine gidin. "
"Her gün olur mu?"demeyin. Olur! Oluyor. Hem de gerçeğinden daha güzel. Nasıl göbek atıyorlar, 360 derece kıvırıp sağa sola çalkalıyorlar, aynı anda arka fonda mantı açıp, analı kızlı yuvarlayıp, örgü örüp, tahta boyayıp, iki pilates attırıp, cilt bakımı yapıp şarkı aralarında sosyal konulara parnak ay pardon parmak bastırıyorlar. Bazen çok yorulunca içli şiirler okuyup ağlıyorlar, sonra yine akşama kadar dens, dens, dens…
Ne oldu hoşlanmadınız mı? Biraz daha yana kayın. Bu kanallarda aydınlık Türkiye’nin modern kadın programları var, buyurun oraya gidin.
Hayranıyız, hastasıyız onların ve pırıl pırıl havalarının altında cereyanda kalıp tutuluyoruz. Burada öyle mantı filan bulamazsınız. Ravioli tariflerinin ıspanaklı, 4 peynirli ve cevizli olanlarından hangisinin kime iyi geleceği işleniyor. Burada ıhlamur ya da nane-limon da kaynatamazsınız. Detoks bitkilerinin etkileşimi, birleşimi ve ayıranları arasındaki 7 farkı hemen anında bulan uzmanlar var. Yaşam koçları, stil danışmanları, alternatif tıpçıları, saç analistçileri, füzyon aşçıları, uzman annelik öğretmenleri, (ANNELİK ARTIK MESLEK OLDU :)) geleceği herkesten önce gören pozitif düşünce feylesofları, hamilelikte nefes eğitimcileri, çoğu Amerika’dan sertifikalı "Nasıl ampul takılır? gibi hayati sorunsallarımızı İngilizceli Türkçelerle anlatan ihraç fazlası ünlülerimiz var.
Yine mi olmadı, yine mi içiniz sıkıldı? Sabah akşam yemeklerden sonra birer doz eğlencelik magazin programları var. İnsan gezmiş görmüş kadar oluyor, vallahi gerçeğinden daha güzel…
Sevmediniz mi? Eh o zaman vatan kurtaran dualarla, beddualarla 365 gün kendi kendilerini provoke eden kanallar var. Oralara gidin. "Yok gitmem" diyorsanız biraz ilerleyin. Her yaşa, bütçeye, yöreye, töreye göre kız beğenmek, koca bulmak için yıllardır çalışan medya teyzelerimiz, ablalarımız var. Her şey usulünce yapılıyor, onlar da gerçeğinden daha geleneksel, daha güzeller.
Yeter yahu, yine mi olmadı? O zaman gidin akşamki dizilerin tekrarını izleyin, bilgilerinizi pekiştirin.
Yok, size yaranılmaz! Diğer kanallara kaykılın bari. Oralarda da neler neler yok ki?
Devamlı evrenin bilinmeyenlerini çözen kanallar var. Kainatın tövbe sırrı filan kalmadı. Olmadı evliliğin sırları, kocayı eve bağlama, hoş tutma ve kaynanayı dehleme teorilerini yine yurt dışı sertifikalı teyzeler aracılığıyla anlatan kanallar var. 24 saat bizlere santral misali pozitif enerji sağlayan kaynaklarımız var. Yani anlamıyorum bu insanlar gidip bir hafta, iki hafta, hatta kimisi iki aylık kurslara katılıp evreni, yaşamı, insanı çözüyorlar. Yine de size yaranamıyorlar. Hiç mecburiyetleri yokken hem de. Hizmet diye buna derim. Ama yani siz beğenmezseniz beğenmeyin. O zaman beriki kanala gidin.
Hepsi gerçeğinden daha güzel. Kendi sıkıcı hayatlarınızdan kurtulmak için kanaldan kanala geçin, kendi hayatınızı yaşamaktansa başkalarını izleyin. Acaba kendi kanalınızda ne kadar yaşam belirtisi var, içine girip bir bakın bakalım. Zor mu?
Yaşamak mı izlemek mi seçin!
Paylaş