Paylaş
Bu hafta çok sevgili okurlarımın istekleri doğrultusunda yazmaya çalışacağım. Allah eksikliğinizi göstermesin, okuyucusu olmayana da versin :)
Leyla ile Mecnun’u haftaya bıraktım, konuyu irdelemem lazım. Görüyorsunuz, az sonra yöntemiyle sizi kendime bağlıyorum. Haftaya kadar nasıl yaşayacaksınız, nasıl bekleyeceksiniz, nasıl dayanacaksınız bilemem ama ben TV mantığı gereği acımam. Süründürürüm, bir yorum için yalvartırım ama sipariş alan bir yazar olarak istenileni eninde sonunda yazarım…
• Keşanlı Ali Destanı'nda Nejat İşler kendi oyunculuk destanını yazıyor. Müzikal bir oyundan TV dizisi çıkarmak elbette zor ve cesaret gerektiriyor. Ancak yetenekli oyuncu kadrosu, inandırıcı, özenli, detaycı dekor ve kostümleriyle ne olacağını bildiğiniz bir yapımı izlenir kılmayı başarmışlar. Üstelik estetik anlayışı çok güzel kadınlar ve mekanlar üzerinden değil; içerik, form ve performans uyumundan kaynaklanıyor.
• Yahşi Cazibe, herkesin değişik konuşma şekli, aksanı ve ağzı ile farklı bir lezzet yaratıyor. Tam bir performans ziyafeti niteliğinde… Ziverbey tüm dizilerdeki saf komiklerin ortak özelliklerini taşıyor. Başta saç tarama şekli, desenli kravat, desenli gömlek, desenli ceket tamlaması ve hafif şiveli ağzıyla kendini şehirli zanneden genellikle esmer tiplerden biri, başarılısı... Barış karakterinin de konuşma bozukluğu, ilave bir etki ve espri alanı yaratıyor. Cazibe'nin Azerice Türkçesi başlı başına zengin bir kaynak... Kısacası dizideki neredeyse herkes diksiyon açısından ‘mağdurum, mağdurum da mağdurum’ durumunda!
• Bir Erkek Bir Kadın yeni kanalında da sansürsüz bir dille aşk ve cinselliklerini yaşamaya devam ediyorlar. Hayat onlara güzel! Ozan ve Zeynep yerli yapım karakterler olmadıklarından ‘oh maşallah’ hayatın tadını çıkarıyorlar. Gerçi Ozan kültürümüze özgü (eğitimli maço+şehirli kıro+metroseksüel zonta) erkek prototipinin özelliklerini olağanüstü canlandırıyor. Parantez içindeki formül şahsıma aittir, matematik dünyasına armağanımdır.
Zeynep'in oynadığı karakterin bir benzeri bu ülke sınırları içinde yaşayabiliyor ve can güvenliği tehlikede değilse bizi hemen şimdi bu dakika AB’ye alsınlar. Bence dizinin bizle ilgisi yok ama seyri çok keyif veren aşk ve cinsellikten korkmayan çok başarılı bir adaptasyon. Üst-orta sınıf eğitimli bir çiftin ülkemiz koşullarında evlilik dışı yaşanan bir ilişkiyi kabullendiği reytinglerle ispatlanmış. Ben bu milletten hiçbir şey anlamadım... Televizyonu açıyorsun karşında her gün yaşlı başlı teyzeler, amcalar öğleden sonra TV kuşağında birbirlerine talip oluyorlar, kur yapıyorlar. Umutsuz Ev Kadınları'nın mahallesinde kim kiminle belli değil, bir kereden hiçbir şey olmuyor, Zeynep’le Ozan o kanaldan bu kanala nikahsız taşınıyorlar ve çıt yok. Oysa gazeteyi açıyorum boşanmak isteyen karısını 1001 yerinden bıçaklayan, kurşunlayan adamlara ceza indirimi, üzerine bonus, artı taksit imkanları sunuluyor. NEREDEYSE KARISINI ÖLDÜRENE TEŞVİK VERİLECEK, YANİ BELKİ DE VERİLİYORDUR. BİLEMİYORUM…
Not: Sipariş aldığımı daha önce de belirtmiştim, lütfen yazmamı istediğiniz konu ve programları yazın, ben de size yazayım. Aile salonum vardır; itinayla yazar, başlık atar, gerekirse salondan ay pardon konuyu sütundan dışarı da atarım…
Paylaş