Paylaş
Aksiyon, macera, polisiye ve dram karışımı yeni bir Kurtlar Vadisi olmak isteyen bir dizi Reaksiyon. Bir ara Vadi’de geçen olaylar, verilen mesajlar gerçekten ciddiye alınıyor ve haber oluyordu. Dizideki kahramanların cenaze namazından sonra kendisinin ölüm tehdidi altında olduğunu iddia eden mafyatik meşhurlar karakol ifadelerinde diziyi delil gösteriyorlardı. Daha neler demeyin daha neler neler!
Kurtlar Vadisi zaten devam ediyor ve kadrosu gerçek hayatta söz sahibi siyasiler gibi davranacak kadar nüfus ettiler ve nüfuslular.
Reaksiyon ise daha tarafsız, ortadan bakmaya çalışan bir söylemle başladı ancak bu haliyle sahipsiz karakterler ve ortalıkta tabansız eylemler zinciri özdeşleşmeye izin vermiyor. Ayrıca temelini üç ayrı kanalın çatışması üzerine kuran anlatı ulusalcı, cemaatçi veya mitçi fark etmez hepsinin birbirini vatan haini ilan ettiğini detaylandırdığı için kıymetli bir mesafeden önemli bir mesaj veriyor. Ne var ki heyecanı tırmandırmak adına konan aşırı aksiyon trafiğinden içerik çoğu kere anlaşılamıyor. İyiyi kötüden ayırmak oldukça güç çünkü herkes bayrak edebiyatı yaparak aksiyonunu aklıyor. Metnin temizlenmesi için eylemlerin hafifletilmesi hatta azaltılması gerekiyor, sözel açıdan da laf ebeliğinden çok anlamlı bir güçlendirmeye ihtiyaç görülüyor. Sürekli şaşırtıcı diyaloglar ve bol silahlı çatışmalar bir süre sonra çarpıcı olmaktan çok dikkat dağıtıyor ve sıkıyor.
Pekiyi bu ve benzeri dizilerin söylemi nedir, niçin ve ne zamandan beri Kurtlar Vadisi gibi diziler yapılmaktadır? Her şeyden önce vatan millet adını kullanarak seri cinayetler işleyen bu kahramanların ortak özellikleri var mıdır? Şehitler, bayrak, vatan toprakları filan derken nedense suçlu ve sorumlu hep ulusalcılar, cemaatçiler, paralelciler veya hiç bilmediğimiz karanlık örgütler olarak gösteriliyor. Bu dizilere göre hükümetler ise bu yapıların altında, arasında, karşısında çırpınan iyi niyetli görevlilerdir ve hep tuzağa düşürülüyorlar. Çünkü fedakar, sevgi ve saygı dolu bürokratlar ne yazık ki bu çirkin yapıları tanımıyorlar. Hırsızlık, katillik, terör ve tüm yasadışı eylemler bu üç damardan geliyor. Bu söylemin doğruluk payı da olabilir ancak iktidar aklayan bu anlatılar ne kadar gerçektir acaba?
Aslında kahramanlık çığlıklarıyla seyircinin milliyetçi damarına kan pompalayan ve tüm musibetlerden iftira atarak kurtulan egemenlerin mağduriyetlerini anlattıkları diziler pek de masum görünmüyor. Her ne kadar Reaksiyon Vadi’ye oranla şimdilik daha tarafsız dursa da tarafsızlığı da tehlikeli bir muamma yaratıyor. Yani belirsiz ve çok karanlık dehlizlerdeki düşmanlığın arkasında çırpınan hükümetler neredeyse çaresizdir ve olanlarla ilgisi yoktur denmektedir. Dolayısıyla karanlık ve kaotik olayların arkasında iktidar başarısızlığı değil vatan haini malum damarların iç hesaplaşmaları ve kirli çıkar kavgaları vardır mesajı başka türlü bir daha yeniden veriliyor. Hem de bir kesimin efsaneleşmiş kahramanı Behzat aracılığıyla bu tarza uzak duracak bir seyirci kitlesine sesleniliyor adeta.
Sonuçta kadrosu oldukça güçlü, performanslar göz alıcı, diyaloglar çarpıcı ve mekanlar inandırıcı ancak senaryonun bütününde derinleşme yetersiz kalıyor. Basit ve anlık esprilerin büyüsüne ve gücüne kapılan kalemler ne yazık ki olaylar arası bağlantıları anlaşılır ve gerçekçi kılamıyor. Yine de geniş bir ilişkiler ağını tanıttığı ve temellerini attığı varsayılırsa çok başarılı olma ihtimalini de korumaya devam ediyor. Ancak dikkat; hükümetleri aklamak adına iktidar organlarını aciz ve habersiz gösteren Reaksiyon ve türevlerini izlerken önümüze konan yemeğin içindeki zehirli mesajları yememekte fayda var.
Paylaş