Ne yapalım, hepimiz kapanalım mı?

Eşler arasında kıskançlık olur bazen ve “Hiç yakışmamış” der erkek. “Bu ne biçim elbise, nerden buluyorsun böyle modelleri, renkleri?” Bu böyle uzar gider ama açık açık “Öldüm kıskançlıktan, herkes çok beğenecek seni diye kafayı yemek üzereyim” diyemez kimse kolaylıkla. Üstelik biraz saygılı, demokrat ve modern eşlerden bahsediyorsak; hasedini, fesadını içine gömüp kişilik haklarına müdahale etmeyi hak görmez zaten. Tahammül etmek zorunda olduklarını bilirler. Yani 40 yıllık eşler kolayına öyle ağzını açıp gözünü yumamaz da 40 dereden su getirirler. Ama maşallah iktidar elini rahmimizin içindeki spirale, elimizdeki kadehe, kafamızdaki saça başa hatta örtüye, eteğimizin boyuna, göğsümüzün çatalına uzatıyor rahatça…

Lütfen elinizi oramızdan buramızdan ve gözünüzü üzerimizden çeker misiniz? Buna taciz denir, düpedüz taciz. Onaylamadığınız her görüntüyü mozaiklerken bazılarına direkt saldırıp değiştirmeye kalkmak açıktan saldırıdır. Beğenmeyen kanalı değiştirir, bu kadar basit! Her beğenmediğinizi kendi zevkinize, keyfinize göre değiştirme lüksünü nereden ediniyorsunuz acaba? İktidar oldunuz diye Gözde Kansu’nun kılık kıyafetine takma hakkınız var mı? Ben de sizin giyim kuşam zevkinizi hiç beğenmiyorum ama şimdiye kadar söylemiyordum mesela. Söyleyelim mi yani?

Ve üstelik tüm söylemlerimiz hep kadının rahmi, kadının bacağı, kadının memesi, kadının saçı üzerinden devam etsin değil mi? Açıkçası buna korkaklık ya da çok daha fazlası denir… Söyleyelim mi? Sizin gibi haddimizi aşıp yaşam biçimlerinize, zevklerinize sataşıp çirkinleşelim mi? Mahsustan mı yapıyorsunuz? Birbirimize düşelim diye mi? Hiç de rahatsız edici olmayan ama nedense sizin gözünüze batan dekolte yüzünden bir kadının ekmeğinden olmasına seyirci mi kalalım? Sizin linç etme girişiminizle onuru, gururu, istikbali tartışma konusu edilen bir kadını yalnız bırakıp sizinle birlikte mi olalım? Hepimiz taş mı kesilelim? Ve maşallah buna din, vicdan, ahlak falan mı diyelim?

Ne yapalım hepimiz kapanalım mı? Yoksa artık ‘yok artık’ demeli mi?

Kadın dayanışması ve özellikle iktidar uzantısı simgelerle giyinen kadınların Gözde Kansu’ya tam da destek zamanı değil mi? Direkt kadınları kullanarak inşa edilen baskı düzenine hep beraber ‘hayır’ diyelim mi? Gözde Kansu’yu hedef göstermekten utanmayanları ve gösterilen hedefi anında kurban edenleri protesto etmeyelim mi? Memleket meselesi olan dekolteyi örtüp tüm sorunlarımızı çözmüş gibi mi yapalım?

Ya biraz utanalım mı artık?

Millet aya giderken biz yine deveye mi binelim? Sevgili iktidar, isterseniz dünya kadar dert varken bir sunucunun orasıyla burasıyla uğraşmayın da, siz de biz de daha fazla rezil rüsva olmayalım.

Siz bir zahmet dekolteden rahatsız olup tecavüzü spor haline getiren sapıkları yüreklendireceğinize kadınlarımıza uygulanan şiddetten, tacizden, tecavüzden, eşitsizlikten, cinayetten rahatsız olun. Dekolteden rahatsızsanız, tekrar ediyorum, kanal değiştirin! İsterseniz özür dileyin biran önce ve her istediğinizi söylemenin zorbalık olduğunu öğrenin.

Artık kabul edin; istersek açılırız, istersek kapanırız, istersek 3 istersek 5 doğururuz, istersek doğurmayız, istersek kürtaj yaptırırız, istersek yırtmaçlı giyeriz, istersek kızlı erkekli oturur iki kadeh içeriz… Ve istersek bu listeyi çooooooooook uzatabiliriz!