Şenay Tanrıvermiş
Şenay Tanrıvermiş
Şenay Tanrıvermiş

Kayıp Şehir

Fonda Sezen Aksu’nun sesinden kayıp şehrin sözleri ve hemen yüreğe değen müziğiyle sokak insanlarının hikayesi TV ekranlarında başladı.

Haberin Devamı

Ardımızda ne hayatlar bıraktık,
Kaybolmamak için kayıp şehirde.
Bu yaban şehir şefkatine sığındık,
Hep yabancı kaldık kayıp şehirde.
Lodos vurgunu balıklar gibiyiz.
Bir şehir usulca kayarmış denize.
Gurbette bu şehirmiş sıla da.
İstanbul yokmuş meğer bundan başka
İnce saz değil, hayır, ince sızı bu
Şoparın kemanından bir aşk mektubu
İnce saz değil, hayır, ince sızı bu
Şoparın kemanından bir aşk mektubu.
Hasret de buradaymış, vuslatta.
İstanbul yokmuş bundan başka.
İstanbul yokmuş bundan başka.
Meğer ayna da buradaymış anahtarda.
Hasrette buradaymış vuslatta.
İstanbul yokmuş bundan başka.
İstanbul yokmuş bundan başka.
Meğer aynada buradaymış anahtarda.


Fonda Sezen Aksu’nun sesinden kayıp şehrin sözleri ve hemen yüreğe değen müziğiyle sokak insanlarının hikayesi TV ekranlarında başladı.

Haberin Devamı

Gökçe Bahadır’ın başrolünde oynadığı dizi de oyuncunun rolünü doldurduğu ve en azından fotoğraf karesi olarak karaktere hayat verdiği hissediliyordu. Kayıp Şehir’in arkasında çok özlenen bir ekran yüzü, dağ gibi Ahmet Mekin’de var üstelik. Zaten ilk bölümden iyi reytingler almış dizi.

Belki de izleyici büyük holdinglerin patron hikayelerinden bıktı. Şirketten çıkıp fabrikasına uğrayan ve oradan arkadaşının plazasında iş toplantısına katılıp yalısına dönen karakterlerin özdeşleşemediği yabancı dünyasından sıkıldı. ‘Ayşe nerede? Holdingte! Fatma nerede? Şirkette!’ şeklinde ilerleyen diyaloglardan gına geldi. Sen neredesin izleyici? Gecekonduda, dükkanda, atölyede, sokakta, kahvede, trafikte, dolmuşta, apartman dairesinde…

Kayıp Şehir arka sokaklarda neler döndüğünü dışlananın, mağdurun, kaybedenin, ötekinin yüreğinden anlatıyor. Öteki dünyanın karmakarışık, bıktırıcı, sıkıcı sorunlarını grinin binbir tonunda da rengarenk umutlar yeşerdiğini göstererek resmediyor. Belki de en parlak hayaller, köhne ve loş odalarda kuruluyor. Çünkü ötekinin hayatındaki değerler sistemi, içinde sürpriz hediyelerle dolu bir paketten oluşmuyor. Sırtında düşünceyle değil kanaatlerle taşlaşmış bir küfe, içinde boş bir mide, ruhunda sezgilerle ilerleyen ve kandırılmaya hazır olduğunu bilmeyen hevesler… Ama onları genellikle kimse görmek, duymak, bilmek istemiyor. Belki de diziyi Aylin Aslım’ın eskimeyen şarkısıyla özetlemek mümkün olabilir;

Haberin Devamı

Akşam karanlık bir yolda
Bir sersem sarhoş yatmış kalmış
Akşam yağmurun altında
Güzel genç bi kız sızmış kalmış
Şaraptan kefen giymiş
İyice ıslanmış, iyice ıslanmış
Sokak insanları
Kimse görmek
Kimse duymak istemez
Baştan kaybolanları kimse bulmak istemez
Kimse bilmek istemez
Akşam zamansız bir anda
Hayatlar durmuş herkes susmuş
Sessiz yalnız saatlerde
Çocuklar varmış kimden kaçmış
Birisi yarın olmuş biri dünden kalmış
Bugünden çalmış
Sokak insanları
Kimse görmek
kKmse duymak istemez
Baştan kaybedenleri kimse sormak istemez
Kimse bilmek istemez
Sokak insanları
Kimse görmek
Kimse duymak istemez
Baştan kaybolanları kimse bulmak istemez
Kimse bilmek istemez...

Haberin Devamı

Aslında Ceza’nın dediği gibi bu şehir insana tuzak kuruyor, hayli yoruyor, hep kandırıyor.  

DİZİNİZİ İZLERKEN ÇAYIN YANINDA EN İYİ NE GİDER? DİZİ KEYFİNİZE KEYİF KATACAK ALACALI KEK TARİFİ İÇİN TIKLAYIN!