Kaardişimsin Beş Kardeş'im!

Kaardişim kardeş dizisi başladı! Kardeş Payı’ndan sonra bir tane daha geldi ve hem de çok iyi geldi. Çünkü kardeş anlaşamayıp yine en çok sevilendir, en fazla kavgayı ve en barışı yaşatandır, çocukluğunun şahidi, en gizli sırlarının şahididir, senin yaşamının başka türlü çıktısıdır. Emsalsizdir elbette! Kardeşler bir bütünün parçalarıdır, ayrılsalar da kopuk kopuk birbirlerini yaşarlar. Arkadaşlığın en güzeli önce kardeşle yaşanır, tadı kimselere benzemez, en kötüsü bile dünyalara değişilmez, paha biçilmez ve vazgeçilmezdir. Bazen vazgeçmek istesen de, en çok zararı verse de, belki hep en çok o üzse de en değerli hazinedir. Evet kaardişim Beş Kardeş başladı!

Beş Kardeş dizisi de kardeşlik bağları ve özellikle de beş bekar erkeğin ilişkiler yumağı üzerine bina edilmiş bol dramatik ve bir o kadar da komik bir dizi. En azından ilk bölümde karakterlerini tanıttı, sevdirdi, güldürdü ve boğazları düğüm düğüm kilitledi. Seyirciyi bir dahaki bölüm için bekletmeye başladı bile!

Beş parmağın birbirine benzememesi gibi birbirine hiç benzemiyor görünen ancak aynı ya da benzer duygular da kesişen oldukça naif bir hikaye. Çok şükür olmazsa olmaz zengin fakir çatışması yok! İlla ki her dizide olması mecbur yalılar ve yalıların gökdelen topuklarla kahvaltıya inen kadınları yok! Kahvaltıda portakal suyu da yok, akşam yemekte bir kadeh şarap da! Gecekondu fakirliğinin içinde sürekli özlü sözler yumurtlayan ermişler, dervişlerden de yok! En az üç çok güzel oyuncunun bir kaslı erkeğin peşinde boy gösterdiği sahneler desen yine yok! Hatta öyle kaslı, derin bakışlı ve cesur yürekli tek bir erkek yok! Bayağı normal orta sınıf bir grubu temsil eden mis gibi karakterler var!

Beş erkek kardeşin en büyüğü Sait, evi çekip çeviren, hem anne hem babalık eden, balıkçılık yaparak ailesine bakan 40’larında bir adamdır. Depremde ölen anne babasının sorumluluğunu sırtlanan Sait bir gün aniden evlenme kararı alır ve kardeşlerini büyük şoka, depresyona, yalnızlığa ve farklı sorgulamalara sürükler. Ondan sonrası olaylar olaylar!

Ancak neden aniden evlenme kararı aldığını açıklamak için diziyi izlemek gerekiyor. Çünkü buraya yazınca saçma duracak işleri hep Onur Ünlü yazıyor ve çekiyor. Tabii sonuç şiirsel, fantastik, absürt ancak yine de pek çok yerli diziden çok çok çok daha gerçekçi oluyor. Neden mi? Çünkü söyledim ya bir sürü şey yok dizide! Mesela holding yok, cemiyet kadınları yok, özel uçakla uçan adamlar yok, aşçı uşak hizmetçi şoför dadı bahçıvan yok, henüz çok kötü kalpli, fettan ve para avcısı kadınlar yok, aşiret yok, mafya yok, polis yok… Bodyguard, imam, gazeteci şair, at yarışçısı, balıkçı, eyvah cidden psikopat ağabey, ne yaparsan yap iyi kalpli aşık kız kurusu, bunak anne ve çoluk çocuktan oluşan karakterler gündelik hayatta birebir karşılığı olan sıradan kahramanlar olarak varlar. Bu yüzden bizden ve gerçekçi! Araya hayaletlerin girmesi, gökten melek iner gibi çocuk gelmesi, çocuğun Fransızca konuşması gibi açıklamasız olay ve gelişmeler ise farklı bir tat, renk ve duygu katıyor. Ne de olsa yaşadığımız hayatın içinde de açıklaması yetersiz o kadar çok şeye inanıyoruz ki dizi gayet mantıklı ve sempatik geliyor. Üstelik hepsi toplumun klişeleşmiş bilgilerinden üretilmiş ve köpürtülerek tatlı bir mizaha erişmişse zaten daha ne istenir?

Kadro ise her sahnede seyir keyfini arttıran, coşturan starlardan değil oyunculardan oluşuyor. Serkan Keskin, Osman Sonant, Tansu Biçer, Nadir Sarıbacak, Fatih Artman, Serdar Orçin, Melisa Sözen, Nihal Yalçın, Ece Dizdar, Gizem Erdem, Merve Ateş, Eylül Su Sapa, Merve Dizdar ve Ayşen Gruda seyri doyumsuz bir iş çıkartıyorlar. Beş Kardeş kardeşlerimdir artık kaardişim!