Haberler, heberler ve tik sebepleri

Bütün diziler finallerini yaptılar. Survivor da bitti, hemen bir ters takla atasım geliyor tabii. Yeni yaz dizileri yayına girdi bile. ‘Her şey Yolunda Merkez’, ‘Güzel Çirkin’ gibi yeni polisiye diziler başladı. Polisiye diziler genellikle final yapmıyor, eskiler de devam ediyorlar maşallah. Televizyonlar da karakol doldu taşıyor yani. Bir şey demeye de gelmez ki, hemen kahramanca halkın yüzüne, kalbine, gözüne sıkarlar.

Bir yandan da parklar, sokaklar ve meydanlardaki hareketlilik farklı yönlere evriliyor, güzel şeyler oluyor ve oralarda da polis kuşatması devam ediyor. Aslında haber olacak çok şey yaşanıyor ama tabii haberler genellikle yalan oluyor. Allah’tan Heber’ler var. Bir sürü utanç verici açık tehdit altında dürüst ve vicdanlı olmaktan vazgeçmiyorlar.

Bildiğimiz üzere haberler genellikle asla haber değildir! Sık sık hatırlamakta ve uzak durmakta fayda var. Yine belirtmekte fayda var her haber kanalı ve tikli spiker aynı amaçla tik yapmamaktadır.

Kimi kanal ne olmuş ne olmamış bakıyor ve oturup kafasına göre ve işine geldiği gibi baştan sona tekrar yazıyor. Örneğin ölüler doğallıkla suçlanıyor, suçlulukları yalan dolanla kesinlik kazanıyor, tecavüzcüler aklanıyor, küçücük çocuklara, mağdurlara nasıl eziyet edilir gibi açıklayıcı ve kışkırtıcı fitneler eğitim amaçlı veriliyor. Ama nedense Allah belalarını vermiyor! Bu haberleri sunanlarda herhangi bir tik, mimik, ruh bulunmuyor.

Kimi kanal gündemi değerlendirip suya sabuna dokunmadan orta karar bir tonda korka korka haber yapıyor. Resmen söylemek isteyip isteyip son anda yine susuveriyorlar. Dikkatli izlenirse aralarında göz kırpan, kaş eğip kaş kaldıran, gözlerini kırpıştıran, parmağıyla başka noktaları işaret eden spikerlerimiz var. Sanki söylemek istediklerini ima ederek kulağımıza kar suyu kaçırıyorlar. Seyirciyi mütemadiyen kıllandırıyorlar. Ikınmaktan sıkınmaktan, eğilip bükülmekten, sararıp solmaktan perişan vaziyette ‘duy da inanma’ der gibi ama başka şeyler söyleyerek durumu idare etmeye çalışıyorlar. Bu arkadaşlar devamlı ima etmekten kafayı sıyırmışlar. Örneğin kahve içmek isteyince deli gibi koşan mı istersin, uykusu gelince ayağını kaldıran mı istersin, birisi kaşınınca artık ne anlıyorsa tuvalete yetişen mi istersin ay daha neler neler! Allah kimseyi böyle spiker yapmasın. Daha dün göstericilerden bahsederken yarasını haşır haşır kaşıyıp tuz bandıran ve kahkahalar atan bir spiker görülmüş ama yine ne demek istediği anlaşılamamış.

Kimisi gündemde ne olduğuna hiç bakmıyor bile! Bağımsız sanatçılardan çok üretiyorlar. Kendi gündemini spikerin eline verip okutuyor. Böylece birilerinin istediği neyse haber oluyor. Adamların kanalı var ve kafalarına göre haber yazıyorlar. Aldığını, yediğini, giydiğini, gittiğini, dün geceki rüyasını, ninesinin dizlerindeki disk kaymasını flaş haber olarak veriyorlar. Günlük yazmak yerine haber yaptırıyorlar.

Bu spikerler de haberleri okurken sürekli kafalarını sallayarak kendi okudukları haberlerin değer, önem ve doğruluğunu doğruluyorlar.
Bir kısım medya ise haber yapmaya heves ediyor gerçekten. Tabii böyle olunca aniden haberciler tatile çıkartılıyor ve tatil dönemi müebbete çevriliyor. Bu garibanlar artık hiçbir şey demek istemiyorlar aslında ama sürekli tikler yapıyorlar. Ani travma nedeniyle kazandıkları tikler imacı spikerlerinkiyle benzerlik gösterse de hiçbir amaçları olmadığı ve tamamen tik amaçlı tik yaptıkları yolunda açıklamalar yapıyorlar. Bir görüşe göre ‘Allah hepinizin belasını versin’ demeye getiriyorlarmış ama tabii henüz kesinlik kazanmadığından yazıda habere yer vermiyoruz.

Özetle her tik yapan spiker bir şey söylemek istemiyor aslında. Spikerlerin çoğunun kolu kasılıyor, gözü seyiriyor, elleri titriyor, yanakları kızarıyor, kulakları yanıyor ve burunları uzuyor elbette ama hepsinin aynı kefeye konması hepsinde yeni tikler olmasına sebep oluyor.

Haberler ‘Heberler’de haber oluyor ancak bu sefer de seyircide sevinç, hüzün ve yüzleşme nedeniyle çeşitli tiklere sebebiyet veriyor.