Ece Uslu parlıyor!

Hoş geldin sevgili izler-okurum,

Görüyorum ki, TV dünyası çok kıymetli eleştiri ve saptamalarımı dikkate almıyor! Resmen kendi bildiklerini okumaya devam ediyorlar.

Kendilerini şiddetle kınıyor ve anlamakta zorluk çekiyorum. Siz de beni dikkate almamalarını anlamakta güçlük çekin ve kınayın okur-izlerlerim! Şimdi her biri altın değerindeki saptamalarımı saptamaya başlıyorum. Buyurunuz efendim;

Şubat dizisi güçlü oyuncu kadrosu, zengin kostüm ve mekan çeşitliliğiyle fazlasıyla yatırım yapılmış bir yapım. Ama her şey para değil işte!

Klip tadında renkli ve çarpıcı sahneler birbirine yapıştırılarak kopuk, komik ve absürt bir sonuç yaratılıyor ve bu sonuç göz tırmalıyor maalesef. Farklı janrın kahramanları gibi duran oyuncular tarihsel bağıntı da tam olarak kurulamadığı için gizemli, ilgisiz ve uyumsuz duruşları nedeniyle, bütünle organik bir bağ kurmayı tam beceremiyor. Aslında sokak insanlarını, akli bozukluğu olanları, çaresizleri kısacası kalabalıklarla ilişki kurmayı başaramamış ya da istememiş kişileri konu edinmek gibi iyi ve farklı bir merkez oluşturulmak istenmiş. Ancak bu karakterleri masal kahramanlarına çevirerek tam absürt kahramanlar da yaratamamışlar. Hiçbir yere oturmayan ancak hep birilerini anımsattığı için zayıflayan yani havada kalan karakterler inandırıcılıkta tökezliyorlar ve anlatı düştükçe düşüyor. Diyaloglar ve aksiyonlar ise tipleştirilmiş tek boyutlu karakterleri devleştirirken imdada uzun uzun şarkılar giriyor.

İşte dizinin aniden klibe iyice evrildiği bu anlar uzadıkça Şubat değerinden kaybediyor. Bir de teatral diyalogların hayatın içine hiç yakışmayıp her an sahnedeymiş gibi konuşan oyuncuları üst üste bindikçe klip tadındaki yapı masala yakınlaşıyor. Kostümler ise üzerine 12 cilt anaaabritanica yazdıracak kadar uçuk, kaçık… Çünkü içinde Batman, Matrix, Simyacı, Kibritçi Kız, Sufi ve daha bir sürü beş benzemez öğeyi barındıran renkler, kesimler, modeller yani modalar barındırıyor.

Bugün ne giysem yarışmasına 10 sezon konu olacak türde şok, flaş, sürpriz kostümler normalmiş gibi giyiliyor. Kısacası dizi post modern bakış açısıyla ve uçuş serbest mantığıyla ilginçten öte, absürtten fena, masaldan fazlasına yelteniyor ve sonuçta ortaya karışık bir seyirlik sunuyor. Cidden kafa karıştırıyor. Keşke bir dolu yaratıcı fikri, kahramanları ve kopuk olaylar zincirlerini biraz olsun eleyebilse ve odaktaki meseleyi bulandırmasaydı demekten kendimizi alıkoyamıyoruz.

Bu arada medya erkanı, yapımda ve yönetimde emeği geçenler size söylüyorum; ekran Salı günleri neredeyse boş, sallanıyor. Tutunmak isteyen yapım varsa sevabıma belirteyim dedim. Gerçi Bir Aşk Hikayesi ekranların Salı zafiyetinden faydalanmaya niyetlenmiş görünüyor. Dizinin jokeri ise Zuhal Olcay! Güzel oyuncu yıllara meydan okurken yine çok başarılı bir performans sergiliyor. Genel olarak oyunculukların tümü başarılı ancak dizide bir duygu eksikliği var bu boşluk gittikçe büyüyor. Ayrıca diyaloglar günlük dilin enerji ve renginden çok uzakta. Kaldı ki ne yeterince kahraman ne de yeterince anti-kahraman olmaması ve karakterlerin ortalama insan profiline yakın yapıda durması da aksiyon ivmesini yavaşlatıyor. Dizi yerinde sayıyor gibi! Bolca mavi ve yeşil gözlü oyuncu seçilmesi amaca ulaşmaya yetmiyor yani.

Bu arada sevgili izler-okurum Fox TV’nin dizi atağına kalktığını belirtmekte fayda görüyorum. Özellikle Karagül dizisi üzerinde konuşmayı hak eden, iyi düşünülmüş ve başarılı oyunculuk performanslarıyla ilk günden dikkat çeken bir yapım. Kostümler ve mekanlar ise gerçekten seyir zevkini tatmin ediyor, hatta Halfeti görüntüleri mest ediyor. Ece Uslu’nun muhteşem performansı ise hep aynı yıldız isimleri izlemekten bıkmış seyirciye alternatif sunuyor çok şükür! Üstelik gerçekten çok başarılı ve minimal TV oyunculuğuyla balansı, tonu ve hızı kusursuz bir performans sergiliyor.

Dizinin genç oyuncu tayfası da ekranda ilk kez görülen yeni isimlerden oluşuyor ve hepsi de rollerini başarıyla sırtlanıyorlar. İlk bölümde Özcan Deniz’in köyün ağası, şehrin patronu rolü nedeniyle Asmalı Konak benzetmelerine maruz kalan dizi ikinci bölümde bu anımsatmadan uzaklaştırmayı başardı bile.

Neyse yeni bir dizi edinmiş bulunmaktayız. Buradan vatana, millete hayırlı olmasını diliyorum. Ayrıca Özcan Deniz’in hortlama ihtimali bile var, daha ne olsun! Arada hortlatıp sonra yeniden öldürebilirler bence, bizim aradığımız mantık değil nasıl olsa!