Paylaş
Paramparça dizisi sezona fırtınalı, hızlı ve yeni entrikalara gebe bırakan düğümlerle başladı. Belli ki sezon boyu çöz çöz bitmeyecek ve güçlü kadrosuyla hem oyunculuğa hem de bol sınıf çatışmalı katharsislere doyuracak gibi. Ancak sözde kibar, eğitimli, zengin, anlayış ve hoşgörü sembolü Cihan’a ne olmuş Allah aşkına? Önce Gülseren ve Dilara’yı aynı evde yaşamaya mahkum edip gayet haklı bir tonda esti gürledi. Sonra sevgilisini evinde istemeyen oğlunu azarladı ve yetmedi tokatladı, sıkıştırdı, çekiştirdi. Bitmedi, gitti kızını kolundan çeke çeke sürükledi.
Kendisine hak verilmediği takdirde ne kadar vahşileşebileceğini oğlunun üzerine yürüyerek ve dahası tokatlayarak, yanaklarını sıkarak ve beraberinde sözlü tehditler eşliğinde normalmiş gibi gösterdi. Gerçekten şiddetin bu kadar çirkini ve tehdit edeni azdır. Çünkü karşınızda avukatları, çalışanları, kadınları ve çocuklarıyla yakışıklı, dinamik, takım elbiseli, nüfus sahibi bir güç söz konusu! Dolayısıyla ve ne yazık ki tüm aksiyonlar babaya mutlak saygının vazgeçilmez ön koşul olduğu perspektifiyle Cihan onaylanarak verildi. Her ne olursa olsun babaya yani iktidara saygı gösterilmeliydi! İşte bu kadar basitti her şey! İsyan veya itiraz halinde Cihan gücünü elbette gösterecekti çünkü o babaydı.
Son sahnede evden giden kızı Cansu’yu çekiştirerek eve geri getirmeye çalışmasını tutsaklarını toplamaya çalışan zorba bir gardiyan olarak okumakta mümkün, kızına sahip çıkan bir baba olarak da! Ancak salt baba rolüne duyulması gereken saygı dayatmasıyla erkek hegemonyasında babanın istediği gibi yaşanması ne kadar demokratik geliyor? Üzerinde düşünmeye ve normları sarsarak bireyselliğe azıcık yer açmayı istemek çok mu büyük terbiyesizlik olurdu yani?
Babanın iktidarı sembolize ettiği ve kendisini onaylayacak bir takım ahlaki norm kabul edilmiş değer/sizlik/ler aracılığıyla her daim ve her alanda kendini kabul ettirdiği bilinen bir gerçektir. İktidar varlığını tüm heybetiyle gösterir, gücünü hissettirir ve bireylere kendi söylemini tekrar tekrar ve her defasında farklı güzellemelerle ürettirir. Dolayısıyla Cihan yalıdan kimsenin çıkmayacağını emrettiğinde yapılacak başka bir şey kalmamış gibi herkes evde oturdu. Cihan’ın buyurduğu doğrusudur ve bunu yapmayan normal ya da anormal statüsüne girer. Dilara itiraz ettiği için kötü, anormal, kıskanç vb bir karakter oluverirken Gülseren anne/baba normlarının ekstra vasıflarıyla iyi, fedakar, normal bir karakter kabul edilir. Çünkü toplumun gizli bilinçaltı kodlarını dizide yeniden üreten iktidar dili yani Cihan öyle buyurmuştur.
Cihan’ın karar verdiği ortak eylem planı ve pratikler iki kadını aynı eve hapseder ve bunun olağan karşılanması dayatılır. Cinsiyet rolleri terse çevrilse ve iki erkeğin baba olarak aynı evde oturması sevdikleri kadın tarafından emredilse norm kabul edilen her duygu, düşünce ve davranış çok anormal olacaktır. Demek ki Cihan’ın iktidar dili sorunludur, çünkü ‘doğru’ cinsiyetçi olmamalı ve taraf tutmamalıdır.
Paylaş