Paylaş
Ekranlarda saçları dolgun olunca kendine güvenmesi gereken, vücudu formda olmazsa utanması beklenen, yeni deterjanıyla mutlu olan, ayçiçeği yağıyla havalara uçan, annesinin margarinini kullanmamayı başkaldırı sanan, kocasına layık bir eş olabilmek için kayınvalidesinin kurabiyelerinin sırrını araştıran, hesap sormayan ve acı çekmeyi doğal kabul eden kadınlar en yaygın ve kabul gören tiplemelerdir. Kadın imgesi hayati kararlar almaktan aciz, değersiz, önemsiz ve küçümsenmeye açık yetersizliklerle dolu çağrışımlar yapar. Perran Kutman yine güçlü, önemli, değerli bir karakter canlandırarak dizi klişelerinin dışında kendisine atfetmeye alışık olunan özelliklerle karşımızda. ‘Canımın İçi’, canımın içi bir kadroyla yayına girdi. Malum Perran Kutman herkesçe sevilen anne, abla, komşu gibi dost çağrışımları yapan bir karakter. Şimdi ‘Cosby Ailesi’ adaptasyonuyla ekranlarda. Kültürel farklılıklar nedeniyle adaptasyon anlatıların izleyicinin espri anlayışına uyup uymayacağını önceden kestirmek gerçekten zor. Ancak Kutman’ın belli bir reytingi olduğu ve ekranda onu görmeyi sevdiğimiz kesin.
Bizim Bill Cosby Perran Kutman
Bill Cosby’inin sempatik, sıcak, esprili ve güvenilir imajına uygun olarak Perran Kutman ilk kez ‘Cosby Ailesi’nin kadın başrollü versiyonun da yer alıyor. Cosby Ailesi’nde babanın sırtlandığı değer ve fonksiyonlar bize uyarlanırken anneye yüklenmiş. En azından cesaretlerinden dolayı kutlanmayı hak ediyor Kutman ve emeği geçen tüm isimler. Oyuncunun yüzü, vücudu, sesi, rengi ve ışığı onun enstrümanlarıdır. Bill Cosby’nin rengi, aksanı, jest ve mimikleri bir bütün olarak farklı bir aura oluşturmuştur. Aynı repliklerle başka bir oyuncunun bire bir aynı senaryoyu canlandırması bile benzer sonuç vermeyebilir. Aslında bu tüm oyun ve roller için geçerlidir. Kaldı ki Cosby gibi hafızalara büyük başarıyla kazınmış, çok neşeli, sempatik ve sevgi dolu izler bırakmış bir kahramanı başka kültürden birinin oynamasından benzer bir sonuç beklemek elbette imkansızdır. Ancak böylesi karakteristik bir kahramanı tamamen ilgisiz ve beş benzemez bir oyuncuya yüklemek bir taktik olabilir. Sonuçta Bill Cosby’nin yerine gelen oyuncu sadece farklı bir dil, din, ırk ve kültürden değil, aynı zamanda karşı cinstendir. Bu kadar benzemeyince kendi Cosbymizi izlemek daha kolay gelebilir ve Kutman’ın seyircisiyle yıllara dayanan çok güzel bir mazisi olduğu için inandırıcılık artabilir.
Dizilerdeki kadın imgesi
Başrolünü pozitif değerlerle kadının taşıdığı yapımlara çok az rastladığımız bir gerçektir. Dizilerdeki, kadın imgesi ise genel olarak, en iyi erkek arkadaşları hatta kardeşleri birbirine düşüren, plancı, gerektiğinde en acımasız karakterlerdir. Dizi anlatılarında kadın estetik açıdan fetişizme edilerek sömürülür. İyi niyetli bile olsa bedeninin çekiciliği nedeniyle her açıdan hedeftedir. Erkeklerin başına olmadık belalar, içinden çıkılmaz sorunlar, ödenmesi çok zor borçlar açarlar. Kadının bedeni üzerinden değerlendirilen tüm ahlaki, etik ve toplumsal değerler nedeniyle kadının özgür olması söz konusu olamaz. Bağımlı, söz dinleyen, edilgen, tüm baskılayıcı normlara uygun olması da yetmez. Çünkü kadının insan olmaktan gelen hakları, değeri ve onuru merkeze konulduğunda, varlığı işin içinden çıkılmaz felaketler zincirini oluşturmaya fazlasıyla yeter. Dolayısıyla varlığını ön plana çıkarmayan, sivrilmeyen, kendi benliğini erkeğinin üzerinden tanımlayan kadınlar kabul edilebilir karakterlerdir. Özetle; ülkemizde medyada kadın imgesi ile ilişkili problem, eşitlikçi bir sunum sorunu olmanın çok daha ötesindedir. Kadının var oluşu ve cinselliği, genellikle sorunların ana kaynağıdır. Bu yüzden de kadınların yaşam hakkını ve kadın cinselliğini yok sayan sunum bile neredeyse daha eşitlikçi bir intiba bırakır. Kişileri iyi veya kötü, iffetli veya değil, kurban veya gönüllü konumlarına hapsederek müdahalenin ötesinde yargı ve infaz da bulunmaktan çekinmez. Başarılı ve mücadeleci kadınların arkasında ise daima güçlü, zengin ve nüfuslu bir baba ya da koca modeli gösterilir.
İşte bu ezberlerin aksine Kutman diziyi sürükleyen, eşine ekonomik ve sosyal sıkıntılar yerine sadece sevgiyle bağlı bir karakterdir. Bu açılardan olumlu, cesur ve farklı bir işe girişilmiştir. Medya da kadın imgesinin ayakları üzerinde durabilen ve sırtını birilerine dayamadan var olabilen örneklere büyük ihtiyacı vardır.
Bu arada dizi eğlenceli mi diye sorarsanız oturur upuzun bir yazı daha yazarım!
Paylaş