Paylaş
Beğenmem, alışmam, izlemem, sevmem sanmıştım ama ‘Doktorlar’ dizisi sonunda beni yendi. Günün hangi saati kumandayı elime alsam karşıma çıktılar. Döndüm, dolaştım, önceleri bir iki dakika derken doktorlara bağlandım. Sabah, akşam ve gece olmak üzere döne döne yeniden başlıyor. Ama bitmiyor. Bir zapladım, iki zapladım sonuncusunda doktorların kapanına kapatıldım. Ben de hastası oldum.
Twitter ‘Doktorlar diye bir kanal varmış, kanal izleyicileri Doktorlar bağımlılığından kurtulmak için AMATEM’e yatmışlar’ gibi esprilerle doluymuş. Allah biliyor ya bende bazı belirtiler baş gösterdi. İzlemeden en fazla üç saat dayanabiliyorum. Gittikçe daha uzun süreler izlemem gerekiyor, her seferinde bu son diyorum ama olmuyor, bırakamıyorum. Bir tane daha izleyeyim sonra bırakırım derken sabah oluyor, öğlen oluyor, akşam oluyor. Hiçbir iş yapamaz oldum, evden dışarı çıkamıyorum, kimseyle konuşmak istemiyorum. Sadece Doktorlar’ı izlemek istiyorum. Allah beni bu illete düşürenlerden cezasını sorsun, sürüm sürüm süründürsün, hastanelere düşürsün de doktorları görsünler.
Bir kereden bir şey olmaz, bir kere izleyeyim bırakırım demiştim. Meraktan ve sıkıntıdan başladım. Sürekli konulduğuna göre çok izleniyor olmalıydı… Amerikan malı yerli yapım olduğuna göre kaliteliydi. Toplum dışı kalmak istememiştim, ben de arkadaşlarımla ‘Doktorlar’la ilgili espriler yapmak, gülmek en doğal hakkım zannettim. Özendim.
Şimdi tek korkum yaz bitince aniden dizinin kesilmesi. Yetkililere yalvarıyorum bir kere de bitirmesinler. Azar azar azaltsınlar, yavaş yavaş kısaltsınlar. Bu korku beni saldırganlaştırıyor, yoksa ben niye sağa sola saldırayım? Etkisi azalınca tansiyonum düşüyor, solumum yavaşlıyor, paranoya başlıyor. Diyorum size, ben yoksa niye bilincimi kaybedeyim, ağlayayım, kendimi keseyim? Başlarda keyif alıyordum, sakinleşiyordum, neşeleniyordum. Transa geçiyor, şuurumu hafifçe kaybediyor, zevkli hezeyanlara, halüsinasyonlara dalıyordum. Tarifi imkansız bir mutlulukla pembe kaoslara, zevkli karmaşalara giriyordum. Sonraları sıçramaya, zıplamaya, hoplamaya başladım. İzlemekte yetmiyor, daha çok izlemek seyretmek istiyorum.
Üstelik kaygılarım arttı, bitecek diyorlar. Bir gün gelecek kesilecek, gidecek ve yerine yeni diziler başlayacak biliyorum. Çarpık özgürlük anlayışı ile istedikleri diziyi yayına sokup istemediklerini yayından çıkartıyorlar. Vicdansız, insafsız ve acımasız kapitalist eller sağlığımızla oynuyorlar. Yoksunluk durumunda ben ne yapacağım? Birden bitirirlerse kramplar, kasılmalar, bulantı, burun akıntısı, titreme, terleme, panik ve bilinç kaybı meydana gelecek. AMATEM’deki ‘Doktorlar’ı ben istemiyorum. Beni Türk dizisindeki doktorlara emanet edin! Kişilik bozukluğu, ilgisizlik, ruhsal çöküntü gibi durumlar benim sonumsa eğer beni neden alıştırdınız? Giderek harcadığım zamanın artması, aile ve arkadaşlarımı ihmal etmem, boşluk hissim, depresyon, TV başında olmayınca huzursuzluk veya sinirlilik var elbette, ama gerçekten dayanamıyorum. Kanda ve dokulardaki ‘DOKTORLAR’ düzeyi düşmeye başladığında, ortaya çıkan fizyolojik, bilişsel belirtiler ve bunlara eşlik eden uyumu bozan davranışsal değişiklikler benim suçum mu? Bu hoş olmayan tehdit karşısında (dizinin yayından çekilmesi) vücuttan çekilen neşe, sevinç, umut belirtileri yaşamımı tehdit ediyor. Ay ben ne yapayım? Nerelere gideyim? Bu dizi Arap ülkelerine satıldıysa oralara göçeyim. Tamam, evet idrarımı kaçırıyorum, titriyorum, sizlere uyum sağlayamıyorum ama bu kadar içiyorsam ay pardon izliyorsam bir nedeni var demektir.
Eğer pat diye keserlerse, bütün sıcakları doktorlarla geçiren hastaların toplu ölümlerinden yetkililer suçludur. Taksim’de üç beş tanesi sallandırılsın, ocaklarının antenleri sönsün, kumandalarının pilleri çabucak bitsin, yayınları parazit yapsın. Ben daha ne diyeyim? Dilerim Allah’tan aynı saatte iki diziye birden bağlansınlar! İkisinin birden ratingleri az olsun da yayından çekilsin.
Paylaş