Paylaş
Ben sıkıldım artık televizyonların haberleri haber yapmadığını yazmaktan… Hem de çok sıkıldım, sinirlendim, sık sık delirdim, sakinleştim ama çok sıkıldım. Tamam, 24 saat aynı konu işlenecek değil ama önündeki meydanları görmeyip kendini Mısır televizyonu sanmakta neyin nesidir Allah aşkına? Açık oturumlar düzenleyip uzun uzun konuları saptırarak yepyeni ve çoğunlukla olmayan meseleler üzerinde durmak nasıl bir vicdandır?
Dışarıda kayıplarının acısını insanca yaşamaya bile izin verilmeyen halk acaba hangi ülkede yaşamaktadır ki medyanın ilgisini çekmeyi bir türlü başaramaz? Ya da ışık hızıyla tek nefeste okunup geçiştirilen koskoca olaylar bu kadar hafif, basit ve uzak mıdır bize? Sus, susmazsan sıra sana gelir korkusuyla çıt çıkarmaktan ürken televizyonlar haberleri geçiştirmekten perişanlar. Resmen tepelerindeki sansürcü deli zihniyeti kızdırmamak için uslu uslu susarken vatandaşı da iyi kötü bilgilendiriyor gibi yapmak için canları çıkıyor. İki arada kaldılar yani. Neyse ki sosyal medya var ve halk zaten televizyonu eğlenmek için kullanması gerektiğini biliyor. Ötekilerin Postası gibi onlarca ağ yeryüzü sofrasının paylaşımcı zihniyetine benzer bir sağduyuyla çalışıyor, en azından çalışmaya çalışıyor. Çünkü sık sık engelleniyorlar, kesilip biçiliyorlar.
Televizyonlar ise ‘oh çok şükür, bu akşam da haberleri atlattık’ deyip ‘normal’ yayın akışına dönüyorlar. Benim gibi çok sıkılan vatandaşa da ‘aldırma gönül’ diyorlar. (Bakın şimdi nasıl bağlayacağım mevzuyu diziye, vallahi üst düzey bir TVKOLOG’unuz var, kıymetini bilin. Kendimim diye söylemiyorum TV konusunda ceo’luk mertebesi bana az gelir.)
BKM’nin yapımcılığında Aldırma Gönül adlı yeni bir dizi başladı. Hem başarılı oyuncu kadrosu hem de uyarlama senaryonun taze ve zinde espri anlayışı ilk bölümünden itibaren başarı grafiğini yükseltiyor. Dizi temel olarak geleneksel aile yapısı içinde şehir hayatının dayatmalarından doğan çatışma üzerinden gelişiyor.
Genç ve aşık bir çiftin evine kayınpeder ve baldız yerleşirse ve evin iktidarı kadının elindeyse ister istemez farklı bir hikaye çıkar tabii. Çünkü en azından bayatlamış taş fırın erkek mitinden ve esprisinden kurtulmuş oluruz. Aldırma Gönül’de otorite Tülin Özen’in canlandırdığı Gönül’dedir ve Şahin Irmak’ın canlandırdığı Mahir’de durumu kabullenmiştir. Üstelik bu kabullenme hali iç güveysi tonunda ve çaresizliğinde değil sevgi ve tutkulu aşkından kaynaklanır. Can alıcı farklılığı oluşturan yapı da bundan kaynaklanır.
Gönül yeniliklere açık, öğrenmek isteyen, dengeli ve idareci bir kadındır ancak özgürlükleri konusunda taviz vermez. Örneğin Müslümcü kocası çello dinletisine gelmezse kendisinin yine de gideceğini haykırır. Yakışıklı müdürüyle iş yemeğine çıkar, müdürün arabasına biner ve tüm bunlar aslında geleneksel görünen yapıya hele de kargo kamyon şoförüne ters gelse de Gönül esnemez. Sonunda Gönül haklı çıkar ve Mahir anlayış göstermek, özür dilemek zorunda kalır. Yani birçok öğesiyle ‘Çocuklar Duymasın’a benziyor gibi görünse de en temelden ve baştan ayrılır.
Çocuklar Duymasın’da Meltem kocasını idare eder, alttan alır, ikna etmeye çalışır, türlü oyunlar ve uzun uğraşlar sonucunda bir miktar esneme sağlamayı başarır. Gönül ise en baştan tavrını koyar; esnemesi, değişmesi, anlaması gereken Mahir’dir. Çıkmazda olan, çaresiz kalan, çözüm arayan Mahir sonunda ve başında kendi eğitimsizliğinin, uyumsuzluğunun ve yetersizliğinin bilincindedir. Oysa geleneksel yapıda erkeğin yetersizliği söz konusu olamaz. Aslında Gönül’de plaza dünyasında kendini var etmeye çalışan bir kadındır ve bu yolda ilerlerken giyim kuşam, eğlence ve diğer yaşam pratiklerini kent dinamiklerine göre revize etmek peşindedir. Dolayısıyla son derece tanıdık alt-orta sınıfa ait bir çiftin şehirlileşme öyküsü gayet eğlenceli aile hikayeleri çıkartacağa benzer.
Şahin Irmak ‘Sultan’ travmasını bu diziyle atmış ve diziye çok yakışmış görünüyor. Tülin Özen de güzelliği kadar oyunculuğuyla da başrolün hakkını veriyor. Çok özenle seçilmiş oyuncu kadrosunda Ulvi Alacakaptan, Yeşim Ceren Bozoğlu, Çağlar Çorumlu, Nadir Sarıbacak, Bülent Seyran, Asena Tuğal, Meltem Yılmazkaya, İlke Solmaz ve Ayşenil Şamlıoğlu gibi birbirinden değerli oyuncular her sahneye ayrıca seyir keyfi kazandırıyorlar. Kısacası yaz dizisi olarak kalmaması gereken ve sezonda devam edeceğini umduğumuz neşeli bir komedimiz daha olmuştur. Televizyon dünyamıza hayırlı olsun!
Paylaş