Paylaş
Ah Neriman ahh! Yine özlendiği gibi mükemmel bir karakterle ve kendine has doyumsuz oyunculuğuyla Perran Kutman ekranlarda.
Canlandırdığı her karakteri büyüten, kendi ses, jest, mimik ve güçlü duygusuyla besleyen ve mutlaka sonunda unutulmaz kılan oyuncu bu kez Neriman olarak ilk iki bölümde seyirciyi kendine bağladı bile. Gerçi oyuncuya benzer kumaşlardan biçilen rollerin hemen hepsi birbirini anımsatıyor ve her defasında güçlü, fedakar, geleneksel, anlayışlı ancak kendi doğruları ve kırmızı çizgilerinden ödün vermeyen yufka yürekli kadın yakıştırılıyor ama olsun, çünkü zaten çok yakışıyor. Öyle ki izleyici artık Perran Kutman’a bakınca içinde biraz Perihan Abla, biraz Şehnaz Tango, biraz Afet Öğretmen görüyor ve bir reyting aksiliği olmazsa Neriman’da kalıcı bir etki yaratacak ve bu listeye eklenecek gibi ilerliyor. Çünkü toplumun pek çok kesiminin ortak duygu ve düşüncesini taşıyan kadın profilinin özeti gibi duruyor Neriman ve doğru oyuncu da vücut buluyor.
Hikaye de enteresan bir nokta ya da yenilik yok! Kocası iflas edip ortadan kaybolunca üç şımarık kızı, bir torunu ve köpeğiyle sığınacak bir yer arayışıyla ortada kalıyor Neriman. Yalnız başına ayakta durmak, kızlarına çare bulmak, destek olmak ve hep güçlü olmak zorunda bırakılıyor pek çok kadın gibi. Zaten oyuncunun canlandırdığı karakterlerin çoğunda terk edilmiş, zor gününde destek olmamış/olamamış zayıf gölge erkekler eşlik ederler kendisine, yani etmezler.
Perran Kutman nüvesinde bolca annelik, ablalık barındıran, tek başına ayakta duran ve her derde çare bulan kuvvetli kadın karakterler yakıştırılır ve neredeyse toplumda karşılığı çok olan bu prototipin temsilciliğini almış gibidir. Neriman’da bir gece de dımdızlak ortada kalınca kendisiyle evlendiği günden beri küs olan ağabeyinin evine sığınır. Ağabeyinin sert, kaba, sinirli tavırlarının arkasında gizli bir sevgi barındırdığını bilir ve elinden geldiğince bunaltmadan yakınlık gösterir. Ortanca kızı hariç diğer iki kızı yeni düzene adapte olamazlar, daha doğrusu uyum göstermeye niyet bile etmezler ve sürekli tüm koşullardan şikayet içinde hayatı daha da zorlaştırırlar. Neriman terk edildiği düşüncesiz kocası, anlayışsız ağabeyi, dünyadan bir haber absürt taleplerle boğan çocukları, beceriksiz kardeşi ve kendisine annesi gibi bağlı torunuyla kuşatılmışken dahi sızlanmadan ve herkese destek olmaya çalışarak direnir, gülümser. Bu haliyle artık temsilcisi olduğu toplumun gizli kahraman kadınlarına hem örnek olur hem de mükemmel bir temsil sunar.
Bu arada geri döndüğü ağabeyinin eviyle birlikte tekrar mahalle kültürünün tüm özelliklerini taşıyan bir atmosfer de diziye dahil olur. Allah sonunu benzetmesin ama ‘Mihrap Yerinde’yi andıran pek çok ortak mevzu burada da yan öyküler olarak ana izleği sarmalar. Ne var ki Mihrap Yerinde’ye göre çok daha sağlam, sıcak ve kuvvetli aksiyon planı, doğru yazılmış diyaloglar ve abartı da ölçüsü iyi tutturulmuş oyunculuklar sayesinde Ah Neriman tutarlı ve güzel bir yolda olduğunu müjdeliyor. Üstelik kadrosu da muhteşem ve özellikle Burak Satıbol rolünü öyle güzel köpürtüp her zaman ki gibi varlığıyla öne çıkıyor ki seyir zevkini katlıyor. Yayınlandığı gündeki rakip diziler güçlü ve iddialı yapımlar olduğundan kaderi endişe verici olsa da reyting savaşlarına kurban gitmemesi gereken izlenesi iyi bir iş seyircisini bekliyor. Ne de olsa Kutman’ın seyircinin bam teline tam zamanında, yerinde ve kararında basma yeteneği sayesinde Ah Neriman’ın basit öyküsü büyüdükçe büyüyor. Tarık Ünlüoğlu, Sezin Akbaşoğulları, Avni Yalçın, Ahmet Rıfat Şungar, Filiz Taçbaş, Berna Koraltürk, Kıymet Nilay Deniz, Eymen Kaan Dipçin gibi dipdiri ve işinin ehli bir ekiple bütünleşince her sahne için ayrıca seyirlik tatlar yaratılıyor. Kaldı ki Rüya İşçileri’nin her daim toplumun nabzını iyi tutan, analizi doğru, teşhisi isabetli ve duygusu samimi kalemleri Ah Neriman gibi güzel işler çıkartması pek de sürpriz değil.
Paylaş