Paylaş
Sağlıklı bireylerin ağırlık kaybı üzerinde etki oluşturmak, sindirim sistemini düzenlemek, kronik hastalıklarda olumlu bir etki oluşturmak amacıyla glütensiz beslenmeyi tercih etmesi, bu konuda yapılan çalışmaların giderek artmasına sebep olmaktadır.
Glütensiz beslenmenin çölyak hastalığı bulunan bireylerde birçok olumlu sonuç oluşturduğu bilinse de sağlıklı bireylerde uygulanması için olumlu bir etkisi henüz bulunamamıştır. Günümüzde özellikle ağırlık kaybı oluşturmak amacıyla kullanılan glütensiz beslenmede, ağırlık kaybını oluşturan esas etken besin seçeneğinin azalmasından kaynaklanır. Glütensiz ürünlerin kalori değerleri normal besinlere göre daha yüksek olmakla beraber, içerisinde yüksek miktarda rafine şeker, sağlıksız yağlar, koruyucular ve katkı maddeleri içerir. Üstelik sağlıklı beslenme programında yer alan sebze, meyve, kurubaklagil protein içeren besinlerin büyük bir kısmı doğası gereği gluten içermez. Bu sebep ile yalnızca ağırlık kaybı oluşturmak amacıyla gluten içeren besinlerin günlük beslenmeden çıkarılması doğru bir sonuç oluşturmayarak, bireylerin tüm besin ögelerinden yeterli miktarda faydalanmasını da kısıtlamaktadır.
Özellikle kalp-damar ve bağırsak sağlığı ile ilişkilendirilen glütensiz beslenmede, tam tahılların günlük beslenmeden çıkartılması bağırsaklardaki yararlı bakterilerin çoğalmasını etkileyen besin bileşenlerinin (prebiyotiklerin) etkisinin azalmasına sebep olmaktadır. Bu yararlı bakterilerin sayısındaki azalma çeşitli bağırsak sorunlarına yol açarak, bağışıklık sistemini de olumsuz etkilemektedir.
Sağlıklı bireylerde uygulandığında demir, fosfor, çinko, kalsiyum ve folik asit gibi minerallerin eksikliğinin oluşmasına sebep olan glütensiz beslenme, aynı zamanda osteoporoz ve anemi gibi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilmektedir. Ancak bu sorunlar beslenme programının yeterli ve dengeli bir şekilde planlanması ile kontrol altına alınabilir.
Özetle ağırlık kaybı oluşturma amacıyla sağlıklı bireyler tarafından da tercih edilen glütensiz beslenme, günümüzde popüler diyetler arasında yerini almaktadır. Ancak bu beslenme şeklinin sağlıklı bireylerde tercih edilmesi hem zor hem pahalı hem de yeterli ağırlık kaybı oluşturmayıp, bireylerin beklentisini karşılamamaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda, çölyak hastalığı bulunmayan bireylerin glütensiz beslenmesinin sağlık üzerinde herhangi bir olumlu etkisi olmadığı belirtilerek, uzun süreli uygulanmasında ise çeşitli vitamin ve mineral düzeylerinde azalmaya sebep olabileceği ve şağlık sorunlarını beraberinde getirebileceği sonucuna varılmıştır.
Unutmamak gerekir ki dengeli ve yeterli bir beslenme programında besin çeşitliliğinin sağlanması esastır. Bu nedenle glütenden kaçınmak, tıbbi bir ihtiyaç olmadıkça doğru bir beslenme seçimi değildir.
Paylaş