Paylaş
İster erkek olsun ister kız olsun ergenliğe ilk adım hep özel bir anlam ifade eder. Hassas bir süreçtir. Bu dönemde her çocuğun ailesi tarafından iyi bir hazırlık sürecine ihtiyacı vardır. Bu dönemi her genç, kendi kişilik özelliklerine göre kendince yaşar. Eğer çocukluğu mutlu, sağlıklı ve iyi geçmişse, bireyin bu dönemi rahat atlatma olasılığı daha yüksektir. Aksine çocukluk dönemi zorluklar ve sıkıntılarla geçenler, sevgi bağı güçlü kurulmamış olanlar bu dönemde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalabilirler.
Artık minik yavrun büyüdü, o "masum ve çocuksu" tutum ve davranışlarının yerini yetişkin tutum ve davranışları almaya başladı, belki de biraz hırçınlaştı... Bu dönemde çocuğunuz: sosyal ortamlara kendini ait hissetmemeye, alınganlık, saldırgan davranışlar göstermeye, kendini iletişime kapatmaya başlayabilir. Derslerde düşüş, mutsuzluk, bunalım, yaşadığı alanı beğenmeme, arkadaşlıklarında olumsuz tavırlar sergiliyor olacaktır. İşte anne babalar bu tutum ve gelişim evresiyle ilgili doğru bilgilere sahip olmalıdırlar. Bazı önyargılar, empatik tutumdan yoksun olma, yanlış inanç ve tutumlar ailenin bu dönemde işini iyice zorlaştırabilir.
Hem anne, hem baba ergenlik süreci içinde bulunan çocuğuna her zaman olduğundan daha anlayışlı, hassas, onun penceresinden bakmaya çalışan ve destekleyen bir tutuma sahip olmalıdır. Bu dönemde destek görmeyen gençlerin bu süreci sıkıntılar, acılar, çelişkiler, zorlanmalar, hayal kırıklıkları, bocalamalar yaşamadan geçirmesi çok zordur.
Bazı anne babalar daha çocukları doğmadan zihinlerinde nasıl bir çocuk istedikleri konusunda hayaller kurarlar ve bu pembe tabloya inanırlar. Bunun sonucu çocuklarını çoğu zaman yanlış yönlendirmelere sürüklerler. Hâlbuki onların gerçek yetilerini değil de kendi beklentilerini ortaya çıkartmaya çalışırlar. Oysa bu dönemde; çocuğun bedeni ve beyni büyük değişimler yaşamaya başlar. Yeni davranışlar sergiler ve bunlar ebeveynleri ve aile üyelerini hayal kırıklığına uğratabilir. Kişinin dikkati sık sık başka bir yöne odaklanır ve dikkatini toplamakta zorluk çekebilir, böylece kendini yapması gereken işlere karşı daha az motive olmuş bir şekilde ve olumsuz sonuçları olabilecek riskli davranışları sergilerken bulur. Oysaki tüm bu davranışlar beyinde süregiden değişime ayak uydurmak için gerçekleştirilen uyum sürecinin bir uzantısıdır.
Çocukların anne babaların arzularına, beğenilerine ve hayallerine göre çeşitli spor dallarına, okul türlerine ya da sosyal, sanatsal, kültürel aktivitelere zorlanması büyük yanlıştır. Eğer bu hataya düşülmüşse çocukta ergenlik sürecinde başkaldırmalar, bıkkınlık ve isteksizlikle birlikte yorgunluklar, aileye isyanların ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Unutma, O’nun her zaman ve hayatının her döneminde anne ve babasının desteğine ihtiyacı olacak, ama belki de en çok bu dönemde... Süresi bilinmeyen ama hayata dair en kalıcı izlerin olduğu dikkatli ele alınması gereken bu dönemde ihtiyacınız olacak tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Ebeveynler nasıl davranmalıdır?
Anne ve babalar bu dönemde ergen ile çatışmaktan kaçınmalı, onun mahremiyetine, kişiliğine ve tarzına saygı duyduklarını tavır ve davranışları ile de göstermelidirler. Onların arkadaşları ile olan ilişkileri kabul edilmeli ve desteklenmeli, kendisini sevmesi ve kendinden memnun olması için ergeni eleştirmek yerine onu olduğu gibi sevildiği hissettirilmeli ve bu sözlü olarak da dile getirilmelidir.
Anne ve babalar, ergenlerin fikirlerini almalı ve onların fikirlerine değer verdiklerini göstermelidirler. İlgi alanlarını ve yaptıkları seçimleri desteklemek, kendilerine olan öz güvenlerini artıracaktır. Diğer yandan, karşı cins ile olası ilişkiler konusunda, yardım istemeleri durumunda onları bilinçlendirmeye çalışmalıdırlar.
Mevsim değişikliklerinde, özellikle bahar ayları zamanlarında bazı bireylerde olduğu gibi ergenlerde de, ruhsal bakımdan olumsuz etkilenmeler söz konusu olabilmektedir. Anne ve babanın, bu süreçteki doğal, fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve sosyal gelişim basamakları hakkında bilgi sahibi olarak, ergenin öncelik ve ihtiyaçlarına duyarlı olmaları büyük önem taşımaktadır. Bu süreçte kontrollü bir disiplin anlayışı ve fazla esnek olmayan kurallar ile koruyucu, tutarlı ve kabullenici yaklaşımlar en doğru tutum olacaktır.
Anne ve babalar, ergen ile geleceği hakkında düşünceleri üzerine sohbet edebilir ve destek beklediği durumlarda fikirlerine fazlaca müdahale etmeden; fikirlerinin ve aldıkları kararların artı ve eksilerini öne çıkaracak şekilde yardımcı olmalıdırlar. Unutma, ergenlik dönemi fırtınalı bir vadi gibidir. Hem ergenliğe gireni, hem de çevresindekileri -özellikle ailesini- bu fırtınalı girdaba sokabilir. Bu nedenle herkesin bu döneme ait dikkatli olması gerekir. Bu dönem de, diğerleri gibi geçecektir. Bu vadide yara almamak için sizlere bu süreçte ve ergenle kuracağınız iletişimde destek olacak bazı ipuçları vereceğim.
Ebeveyne destek olacak ipuçları
• Anne babaların bu süreçle ilgili kitap okuması gerekir. İnsanla ilgili, hayatla ilgili, eğitimle ilgili kitaplar onları anlamanız için sizlere faydalı olacaktır.
• Birlikte keyifli zaman geçirilmeli, sohbet etmeli, hobileriniz vs. için zaman ayırmalısınız. Onları anlamaya çalışın ve önemsediğinizi gösterin.
• İki taraftan biri sinirliyken tartışılmamalı, sakinleştikten sonra ilgili davranış ile ilgili konuşulmalıdır.
• Okulda ve okul dışında onları sosyalleştirecek çeşitli faaliyetlere katılmaları konusunda yönlendirilmelidir.
• Kariyer hedefleri konusunda destek olun ve kendi isteklerinize değil de onların isteklerine kulak verin.
• Düzenli ve kuralları olan bir çevre içerisinde özgür olmalarına fırsat tanıyın.
• Yapılan birçok çalışmada suç ve disiplin arasındaki bağlantı araştırıldı. Sonuç şaşırtıcıydı. Çünkü suçluların %95’nin ailesi, çocuklarına ya çok sert ya da çok yumuşak disiplin uygulamışlardı. Ortaya çıkan sorunlar karşısında daha sert ve kuralcı davranarak onları kaybedebiliriz ve istenmeyen davranışlara sürükleyebiliriz. Bu dönemde empati duyarak, yapıcı, şefkatli, anlayışlı ve sevecen yaklaşarak onları kazanabiliriz. Bu yol sadece anne babaların izlemesi gereken bir yol değil diğer aile büyüklerinin ve öğretmenlerinde izlemesi gereken bir yoldur.
• Aile kuralları hakkında, karar ve düşüncelerini belirtmelerine izin verin. Bu, onların sorumluluk duygularına katkıda bulunacaktır.
• Çocuklarınızın arkadaş seçimlerine müdahaleci bir tutum takınmayın. Böyle bir durumda çocuğunuz inatla arkadaşını korur ve arkadaşlığını sürdürür. Bunun yerine arkadaşlarını tanıyın, gözlemleyin, aileleri ile birlikte katılabilecekleri programlar yapın. Onlarla ilgili değerlendirmelerinizi olumlu bir dille paylaşın.
• İletişimin sadece tek taraflı olmamasına özen gösterin. Kendi kişiliğini ortaya koymak için eleştirmeyi de öğrenmesi gerekeceğini unutmayın.
• Başkalarının yanında davranışlarını eleştirmeyin, bu tür paylaşımları yalnızken yapın. Bir gün kötü bir sürprizle karşılaşmamak için çocuklarımıza ve onların dünyasına hep özen göstermeliyiz. Her şeyden önemlisi onlara yardımcı olacak en önemli kişilerin siz anne ve babaları olduğunu unutmayın. Çözümsüzlük noktasında çatışmalara girmeden, bir uzmandan destek almaktan asla çekinmeyin.
Paylaş