Pahalı bir düğünle başlayan evlilikler daha mı kısa sürüyor?

ABD'li bilim insanları ve araştırma şirketlerinin ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma, yüksek bütçeli düğün yapan çiftlerin boşanma oranlarının düşük bütçeli düğün yapanlara göre daha yüksek olduğunu tespit etti. Araştırmacılar, 25 bin doların üzerinde düğün yapan her 10 çiftten 1’inin 3 yıl içinde boşandığına, 3 yıllık süreçte ortalama boşanma oranının ise her 20 çiftte 1 olduğunu belirtti.

İngiltere merkezli Marriage Foundation'ın (Evlilik Vakfı) yöneticisi Harry Benson, araştırmayla ilgili değerlendirmesinde, “Bu veriler bize ABD’de pahalı düğünlerin evlilik için kötü olduğunu ve bir borç yarattığını gözler önüne seriyor. Bu araştırma genel olarak düğünlerin pahalı olması gerekmediğini gösteriyor. Çiftlerin bu özel günü aileleri ve arkadaşlarıyla kutlamaları için çok ciddi bir miktarı gözden çıkarmalarının şart olmadığı kanıtlandı” dedi.

• Peki pahalı düğün büyük bir borcun altına girildiği için mi boşanmalara sebep oluyor?

• Maddi durumu çok iyi olanların evlilikleri bu durumdan nasıl etkileniyor?

• Evlilik öncesi ve sonrasında maddi nedenlerle yaşanacak olası sıkıntıları önlemek için çiftler nelere dikkat etmeli?

Biz de ‘Bir Sorudan Fazlası’ serimizde hem Psikolog Dilara Sayar’dan bu sorularımızın yanıtını aldık hem de hâlâ evliliği devam eden ya da boşanmış çiftlere düğünlerine ne kadar masraf yaptıklarını, bu durumun evliliklerini nasıl etkilediğini sorduk. 

‘EŞİME GÖRE PAHALI BANA GÖRE UCUZ BİR DÜĞÜN YAPTIK’
Selda A. (42)

Valla bu araştırmayı kim yaptıysa tebrik ederim, çok doğru tespitler.

Bizde düğün dediğimiz şey tam bir şov yapma alanı… Gelinliği, salonu, süslemesi, ikramları, saçı, aksesuarı derken öyle bir para harcanıyor ki evliliğin ilk beş yılı borç ödemekle geçiyor.

Biz arkadaşlarımın, akrabalarımın düğünlerine kıyasla orta halli ile vasat arası bir düğün yaptık. Tabii eşime sorsanız gayet lüks ve pahalı bir düğündü ama siz bana inanın. Hiç öyle "Şu takı olsun, bu mekân olsun, deniz görsün, havuz başı olsun" kaprislerim olmadı. Her şeyin en sadesini, en uygun fiyatlısını seçtim. "Bir gece için onca para dökmeye gerek yok" diye düşündüm çünkü. Ben böyle yaptım ama eşim bunun kıymetini pek bilmedi.

Dokuz yıldır evliyiz ve hâlâ düğün günü kardeşlerimin kuaför masraflarını başıma kakıyor şaka yollu da olsa. Arada takılıyor "O kadar masraf yaptım düğüne, mecbur çekeceğiz işte" diyor.

Yani eşime göre pahalı bir düğün yaptık bana göre ucuz bir düğün yaptık ama 9 yıldır evli olduğumuza göre demek ki ucuz bir düğün yapmışız ve evliliğimiz arada kavga gürültü de olsa devam ediyor. Eşimin ara sıra yaptığı bu şakalara sinirlensem de genel olarak birbirimize saygılıyız ve 10'uncu yılımıza doğru emin adımlarla ilerliyoruz.

‘BENCE İMKÂNI OLMAYIP PAHALI DÜĞÜN YAPANLAR BOŞANIYOR’
Nazan L. (32)

Herkes hayatının en özel gecesini unutulmaz kılmak istiyor tabii ki ama bizim ülkemizde düğünler çok abartılıyor. Sen hiç o kafalarda olmasan bile o sarmalın içine giriyorsun mecburen. Çünkü bizde bütçeye göre değil çevreye göre düğün yapılıyor. Özellikle aileler tuhaf bir yarışa giriyor, "Aman eltimin oğlunun düğününden daha gösterişli olsun, öyle bir düğün yapalım ki cümle alem konuşsun" diye... Sonra aileye ayrı borç, evli çifte ayrı borç, yıllarca o borcun altında kalan çiftlere huzursuz günler ve gelsin ayrılıklar, boşanmalar... 

Bence kısıtlı imkanlarla ucuz düğün yapanlar, "Zar zor evlendik zaten" deyip boşanmayı akıllarının ucundan bile geçirmiyorlar.

Bana gelince ben çok orta halli bir düğün yaptım, yani ne çok ucuz ne de çok pahalı bir düğündü. Evleneli 5 yıl oldu, aynı düğünümüz gibi orta halli devam eden bir evliliğim var. Bu açıdan baktığımızda araştırma benim açımdan doğru gibi görünüyor.

‘DÜĞÜNÜMÜZ OLDUKÇA PAHALIYDI AMA HÂLÂ EVLİYİZ’
İdil H. (39)

Ben araştırmayı saçma buldum, sırf bu nedene dayanarak böyle bir sonuca varılamaz. 

Biz 12 yıldır evliyiz, düğünümüze güzel bir para harcadık, 12 yıldır çok mutlu bir evliliğimiz var ve boşanmadık. Ucuz düğün yapan herkesin evliliği uzun sürseydi Anadolu’da boşanma oranları çok düşük olurdu. Aynı şekilde büyük şehirlerde her zaman yapılan düğünler daha pahalı, bu da göz önünde bulundurulmalı.

Benim düğünüm İstanbul’da pahalı bir mekânda oldu. Ekonomik durumumuz iyi ve bu düğün bizim bütçemizi sarsmadı. Yani kendi ekonomik koşullarımıza göre bir düğün yaptık. Çoğuna göre pahalı bir düğün ama ultra zenginlere göre sıradan sayılabilecek bir düğündü… Yani dediğim gibi bir düğüne pahalı ya da ucuz demek için pek çok kriteri bir arada değerlendirmek gerekir.

Bence yapılan düğünün bütçesi ile boşanma oranları arasındaki bağlantı, çiftlerin bütçeleri ile alakalı. Bütçeyi aşan düğünler evliliğin ilk yıllarından itibaren sorun çıkarmaya başlayabilir. Yoksa paran varsa, görkemli bir düğün yapmak istiyorsan bu durum neden evliliğinin kısa sürmesine neden olsun ki… 

‘KOCAM AYNI MASRAFI TEKRAR YAPMAMAK İÇİN BOŞANMIYOR OLABİLİR’
Özgür M. (44)

Bizim düğünümüz hiç ucuza gelmedi, hatta aynı dönem düğün yapan arkadaşlarımıza göre epey pahalıydı. Ama ben bunun evliliğin geleceği konusunda etkili olduğunu hiç düşünmüyorum. Benim evliliğim mükemmel mi? Elbette değil. Hâlâ pek çok konuda tartışıyoruz, sorun yaşıyoruz, anlaşmazlıklarımız var ama bir şekilde bugüne kadar ite kaka da olsa evliliğimizi sürdürdük. Hatta bir kez boşanmanın eşiğine kadar geldik ailesi yüzünden ama eşim hiç istemedi, boşanmaya asla yanaşmadı. Acaba kocam aynı düğün masrafını bir daha yapmamak için ya da onca masrafa acıdığı için mi boşanmayı düşünmedi. Şimdi içime bir kurt düştü 😊

‘BALAYI SONRASI RÜYADAN UYANDIK, BORCUN İÇİNE BATTIĞIMIZI O ZAMAN ANLADIK’
Serhat T. (41)

Bizim kültürümüzde düğün ile ilgili mekânı, pastası, müziği, gelinliği, damatlığı, saçı, davetiyeleri gibi tüm ince detayların sorumluluğu genellikle kadında oluyor. Erkek çok fazla detayda boğulmuyor, "Sen ne istersen o olsun" diye tüm sorumluluğu sevgili eşine seve seve teslim ediyor. Öte yandan düğün maliyetleri, ev eşyalarının taksitleri gibi ekonomik sorumluluklar da erkekte ve erkeğin ailesinde oluyor. Bu benim ailemde, çevremde, akrabalarımın evliliklerinde böyle. Tüm masrafları eşit bir şekilde bölüşenler de oluyor tabii ancak bizde düğünün masrafları, ödenecek taksitler, nasıl geçinileceği gibi soruların cevabı erkeğin omuzlarındaki bir yüktür.

Bizim ekonomik durumumuz orta halli sayılabilecek kıvamda. Eşim de ben de çalışıyoruz, evlenmeye karar verdiğimizde de eşim çalışıyordu. Öyle "Bunu siz yapın, bunu biz yapalım" gibi kurallarımız olmadı ama düğün için hem ailem borca girdi hem de ben hayli yüklü bir borcun altına girdim.

Eşim evlenirken her şeyin en iyisini istedi. Yarı fiyatına salon varken o illa beğendiği yerde yapmak istedi, iki katı fiyatla orayı tuttuk. Balayına en lüks oteli seçti, orta halli bir tatil yapabilecekken biz beş yıldızlı otelde kral dairesinden hallice bir odayı tuttuk, kendimizi kral ve kraliçe gibi hissettik.

Balayından eve döndüğümüzde balodan eve dönen Cinderella gibiydik. 5 yıldızlı tatil, o lüks mekandaki düğün, orkestra ve birçok detay bizi çok aşan şeylerdi. Büyüsüne kapıldığımız rüyadan uyanınca nasıl bir borç içine girdiğimizi daha net anladık. İlk 3 yıl o rüya gibi düğünün, beş yıldızı balayı için çektiğimiz kredinin taksitlerini ödedik. Ailemin masraflarını saymıyorum bile.

Sonra ne mi oldu? Eşim “Eve şunu alalım” diyor, “Daha taksitlerimiz bitmedi” diyorum, “Tatile gidelim” diyor, “Daha diğer tatilin borcu devam ediyor” diyorum. “Yeni kıyafet alalım” diyor, "Ay sonunda beş kuruş para kalmıyor, biraz daha idare et” diyorum.

İşte o rüyanın sonu böyle kâbusa dönüşüyor. Halbuki bütçemize göre düğünümüzü yapsak, öküze özenen kurbağa gibi şişmeye çalışıp patlamasak daha güzel, daha huzurlu bir hayatımız olacaktı. İşte bu nedenlerden dolayı pahalı düğün evliliklerin ömrünü kısaltır denebilir. Biz hâlâ evliyiz bu arada ama tüm kredimizi tükettik gibi hissediyorum.

‘HAYATIMDA DUYDUĞUM EN SAÇMA ŞEY’
Fatma D. (65)

Bu benim hayatımda duyduğum en saçma şey… Böyle bir genelleme yapılabilir mi? Evliliğin kaderini, ömrünü düğün masrafları değil çiftlerin birbirlerine duyduğu sevgi, saygı, birbirlerine verdikleri değer, zorluklarla mücadele yetenekleri belirler. Bizim zamanımızda yapılan evlilikler şimdikilere kıyasla daha uzun sürüyor. Düğün masraflarımız da bugünkülerden çok daha azdı elbette ama yine de ucuz düğün yapanlar daha mutlu ve evlilikleri daha uzun sürüyor denemez. Şimdi evliklerin ömrünü kısaltan o kadar çok etken var ki belki de en son sıralarda düğün masrafları sayılabilir.

* * * * *

EVLİLİK İÇİN SEYAHATE ÇIKAR GİBİ BAVUL HAZIRLAMAK LAZIM

"Evlilik bir yolculuk, düğün ve nikah ise bu yolculuğun net bir başlangıcıdır" diyen Uzman Klinik Psikolog Dilara Sayar, bu yolculuk için tıpkı seyahate çıktığımızdaki gibi; plan yapmak, bavul hazırlamak, kalınacak yeri belirlemek, konaklama ve diğer harcamalar için bütçeyi hazırlamak gerektiğinin altını çizdi.

Evlilik ve düğün hazırlığının çiftler için hem keyifli hem de stresli bir süreç olduğuna dikkat çeken Sayar, bu süreçte çoğunlukla maddi zorluklar ve beklentilerin çiftleri yıpratan belirgin sebep olduğunu, ilişkinin yıpranmaması için en kritik noktanın açık ve sağlıklı iletişim olduğunu vurguladı ve ekledi:

"Çiftlerin birbirlerine bakış açılarını dile getirmeleri, düğüne dair isteklerini paylaşmaları, bir bütçe belirlemeleri ve kültürel hassasiyetlere özen göstermeleri süreci en az problemle geçirmelerini sağlar. Eğer hazırlık sürecinde çok fazla kişinin söz hakkı varsa o zaman kararsızlıklar, tartışmalar ve anlaşmazlıklar sürece oldukça zarar verir."

Sayar, sözlerine şöyle devam etti.

“Eğer çiftlerin maddi durumları iyiyse o zaman harcamaların miktarı ile ilgili bir gerginlik çoğunlukla yaşanmıyor. Ancak açık ve sağlıklı bir iletişim sağlanamıyorsa o zaman harcamaların nereye ve ne şekilde yapılacağı ile ilgili anlaşmazlıklar yine yaşanabiliyor. Çiftlerin büyüdükleri ailedeki ekonomik şartların birbirlerinden farklı oluşu da isteklerin normal ya da fazla görülmesine yol açıyor ve gerginlik yaratabiliyor.”

Yaşanan olumlu ve olumsuz tüm olayların çiftlerin sürece bakış açılarına bağlı olarak değişeceğini ifade eden Sayar, bu durumu şu sözlerle açıkladı: 

“Kimisi için düğün çok görkemli bir organizasyon olmalı, kimisi için sade bir nikah töreni yeterli oluyor. Kimisi düğündeki konukların memnuniyeti odaklı planlamalar yaparken, kimi çiftler önceliği kendi isteklerine veriyorlar. Her iki seçenekte de esas nokta çiftlerin birbirlerini iyi tanımaları ve karar verirken sağlıklı bir iletişimle ortak bir noktada buluşabilmeleridir.”

Sağlıklı bir iletişimin yolculuğun en başında her şeyi konuşmakla başladığını ifade eden Sayar, maddi-manevi tüm şartların ve isteklerin açıkça dile getirilmesi ve bunlar üzerinden hazırlıkların yapılmasının yaşanabilecek fikir ayrılıklarını en aza indirebilecek temel noktalar olduğunu, konuşulmadığında ise çiftlerin zihinlerindeki varsayımlarla ilerlediklerini söyledi.

"Bu varsayımlar gerçekleşmediğinde hayal kırıklıkları yaşanması kaçınılmaz oluyor" diyen Sayar çiftlerin ekonomik durumlarını açıkça paylaşmaları gerektiğini, var olan birikimlerini ya da borçlarını gizli tutmamalarını, net bir bütçe belirlemeleri gerektiğini, düğün ve hazırlıklar için ayırdıkları bütçeyi aşan isteklerde bulunmamanın önemli olduğunu belirtti.