Kuyruk yağı, kantaron yağı, kolajen takviyeleri diz ağrılarına iyi gelir mi?

Diz ağrısı yaş ilerledikçe hayat kalitemizi doğrudan etkileyen büyük bir sorun olarak karşımıza çıkar. 60’lara merdiven dayarken merdiven çıkamama, uzun yolda yürüyememe, yere oturup kalkamama gibi problemler kaçınılmaz oluyor. Bu yaşlarda pek çok kadından aynı şikayetleri duyuyoruz. Çoğunun dizinde sıvı kaybı ya da kireçlenme problemi var. Kimi sorununa ameliyat olarak çözüm buluyor, kimi iğne yaptırıyor, kök hücre tedavisi deniyor, kimi ozon terapi… Bu işlemlerden ve ameliyattan korkanlar ise çareyi kantaron yağında, kuyruk yağında ya da kelle paça çorba gibi kolajen kaynaklarında arıyor.

Haberin Devamı

Peki neden özellikle ülkemizde kadınlar çok sık diz problemi yaşıyor?
Dizlerde yaşanan problemler için kalıcı çözüm mutlaka ameliyat mı?
Kuyruk yağı, kantaron yağı vb. yağların dizlere sürülmesi diz ağrılarını hafifletir mi?
Kolajen takviyeleri kemikleri güçlendirir mi?

Doç. Dr. Ahmet Sevencan ile kadınlarda diz problemleri ve çözümleri hakkında konuştuk. İşte 13 SORU 13 YANIT

HAREKETSİZ YAŞAM, MENOPOZ, D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ

1- Bu problemin temelinde ne yatıyor? Neden bizim ülkemizde özellikle kadınların dizlerinde bu problemler yaşanıyor?

Diz eklem kireçlenmesi kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülmektedir. Bunun nedenleri arasında kesin olarak bilinmemekle birlikte yapısal ve hormonal faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir. Özellikle hareketsiz yaşam ve obezite sorunu yaşayan kadınlarda bu oran daha yüksektir. Ayrıca menopoz sonrası değişen hormon dengesi ve kadınlarda daha sık görülen D vitamini eksikliği kadınlarda diz problemleri sıklığını artıran etkenlerdendir.

Haberin Devamı

Günümüzde bu profil biraz değişse deTürk toplumundaki kadınlar da genel itibariyle hareketsiz yaşayan, spor yapmayan, vücut kitle indeksi yüksek olan kadınlar olduğu için bu hasta profilinde diz problemleri daha sık yaşanıyor.

Kuyruk yağı, kantaron yağı, kolajen takviyeleri diz ağrılarına iyi gelir mi

KİLO KONTROLÜ EKLEM AĞRISINI AZALTIR

2- Dizlerde sıvı kaybının tedavisi nasıl yapılır? Ameliyat haricinde neler yapılabilir?

Dizde sıvı kaybı tanısı koyulduktan sonra altında yatan faktörler tespit edilerek nedene yönelik tedavi tercih edilir.

Spesifik egzersizler: Dizde sıvı kaybı fizik tedavi hareketlerinin uzmanın belirlediği kuralda, sayıda ve tekrarda yapılması ile sağlanabilir. Bu sayede, çalıştırılmayan eklemler aktive edilerek eklem güçsüzlüğünün azaltılması sağlanır.

Diyet ve vitamin takviyesi: Kilo kontrolü, vücudun hafiflemesiyle bölgesel olarak binen yük ve basıncın azalması ile eklem ağrısının azalmasına ve artrozun ilerlemesini yavaşlatır. Ayrıca, metabolizmayı hızlandıran ya da elektrolit dengesini koruyan potasyum, magnezyum, kalsiyum mineralleri doktor kontrollünde vücuda alınabilir. Ayrıca, D3 vitamini de bu sürece katkı sağlar.

Haberin Devamı

Steroid enjeksiyonu: Eğer dizde sıvı kaybının sebebi kireçlenme ise inflamasyon oluşabilir. İnflamasyonu azaltmak için steroid enjeksiyonu yapılarak o bölgeye kortizol türevli madde verilebilir.

İlaç tedavileri: Ağrıyı azaltmak adına ağrı kesiciler ve sistemik iltihap kurutucu ilaçlar hastaya verilebilir.

Hyalüronik asit: Kaygan yapıda hyalüronik asit eklemlerde yağlanma dengesi tekrar sağlar. Böylece, eklemlerin hareket fonksiyonu tekrar artarak sürtünme minimize edilebilir. Sodyum hyaluronat bulunan enjeksiyonlar uygulanarak viskoelastik yapılı ortam tekrar sağlanabilir, kayganlık arttırılabilir.

Kök hücre tedavileri: Kök hücre kaynağı olarak hastanın kendi kemik iliği veya yağ dokusu tercih edilir. Bu bölgelerden kompleks işlemler sonucu elde edilen materyal özel bir santrifüj işleminden geçirilerek, kök hücreden zengin bölüm ayrıştırılır. Kök hücre solüsyonunun içerisinde hem doku onarıcı faktörler, hem de doku yenileyici kök hücreler bulunur. Kök hücreler iyileşme sürecini başlatmak için hasarlı dokunun içindeki ve çevresindeki diğer hücrelere (diğer yerel hareketsiz kök hücreler de dahil olmak üzere) sinyal veren yüksek güçlü haberciler olarak hareket ederler. Eklem bölgesine uygulanan kök hücre enjeksiyonları, doku iyileşmesini sağlayan doğal ve güçlü bir alternatif tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Haberin Devamı

KANTARON YAĞININ KIKIRDAĞI İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİ VAR

3- Kantaron yağı diz ağrılarına ve kireçlenmeye iyi gelir mi? Kıkırdak sentezine destek olarak zarar gören eklemin iyileşmesine yardımcı olur mu?

2009 yılında yapılan bir çalışmada kantaron yağının bir antienflamatuar ajanlar olarak umut vaat ettiğini belirtiyor. Bu etkisi nedeniyle artrozun sinovit atağı olduğu dönemde rahatlatma ve şikayetlerde azalmaya neden olabilir fakat hasarlanmış eklem kıkırdağı üzerinde iyileştirici bir etkisi olduğuna dair bir kanıt yoktur.

Kuyruk yağı, kantaron yağı, kolajen takviyeleri diz ağrılarına iyi gelir mi

KUYRUK YAĞI YÜKSEK MİKTARDA D VİTAMİNİ İÇERİR

4- Kuyruk yağı, içerisindeki D vitamininden dolayı kemik yapısına iyi gelerek diz kireçlenmesinin yarattığı ağrının azalmasına yardımcı olur mu?

Haberin Devamı

Eklem ve genel kas-iskelet sistemi sağlığı için yaygın olarak önerilen takviyelerden biri de D vitaminidir. D vitamininin en önemli etkisi kemikler üzerinedir ve esas kaynağı güneştir. Güneş ışınlarından yeteri kadar yararlanıldığında insan vücudu doğal olarak D vitamini sentezi yapabilir. Bununla birlikte özellikle 50 yaş üzerinde D vitamini eksikliği görülebilir. D vitamini eksikliği, kireçlenme ve ayrıca romatoid artrit gibi otoimmün artrit gelişimi ile ilişkili olabilmektedir. Bu nedenle eklem ağrılarınız varsa ve kan testi sonucunda D vitamini eksikliği tespit edilirse doktorunuzun tavsiyesiyle D vitamini içeren takviyeler alınabilir.

Kuyruk yağı da yüksek miktarda D vitamini içerdiği için doktorlar diz problemleri olan hastalara kuyruk yağı kullanımını tavsiye ederler.

Haberin Devamı

AMELİYAT İLK SEÇENEK DEĞİL

5- Kireçlenme için ameliyat haricinde neler yapılabilir?

Diz kireçlenmesi tedavisinde ameliyat her zaman ilk seçenek olarak düşünülmez. Hastanın ameliyat, diz kireçlenmesi tedavisi için her zaman ilk ve tek seçenek olarak değerlendirilmez. Kireçlenmenin eklemde neden olduğu hasara ve kişinin şikayetlerine göre öncelikle ameliyatsız tedavi seçenekleri önerilebilir. Diz kireçlenmesinde ameliyat dışı tedavi yöntemleri şunlardır:

-Dize yük bindiren hareketlerden kaçınma
-Kilo verme
-İlaç tedavisi
-Fizik tedavi ve egzersiz
-Baston, dizlik, tabanlık kullanımı
-Eklem içi hyalüronik asit enjeksiyonu
-TZP-PRP, kök hücre uygulamaları
-Eklem içi kortizon iğnesi
-Kriyoterapi ile sinir blokları

Hafif veya orta dereceli diz kireçlenmesi olanlarda ilaç, fizik tedavi ve egzersiz ile ağrı ve dizdeki hareket zorluğunun azaltabileceği bilinmektedir. Diz kireçlenmesi tedavisinin hastanın yaşam tarzına uymasını sağlamak ve hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak için bu karar verme sürecinin her aşamasında hasta ile iş birliği içinde olmak gerekir.

Kuyruk yağı, kantaron yağı, kolajen takviyeleri diz ağrılarına iyi gelir mi

6- Ozon tedavisi ne kadar başarılı oluyor?

Ozonun güçlü anti-inflamatuar özelliği sayesinde eklemdeki iltihaplanma azaltılabilir ve ağrı ve şişkinlik gibi belirtilerinin ortadan kaldırılması sağlanır. Ayrıca ozonun doku yenileyici etkisi, hasarlı kıkırdak dokusunun onarılmasına ve eklem hareketliliğinin artmasına yardımcı olabilir.

KIKIRDAK HASARI ERKEN DÖNEMDE TEDAVİ EDİLMELİ

7- Ağrılara iyi gelir mantığı ile kolajen takviyesi alanlar da var. Kolajen kullanımı işe yarar mı?

İlerlemiş diz kireçlenmesi bulunan kişilerde kolajen ve glukozamin gibi takviyelerin eklem kıkırdağı üzerindeki etkisi kısıtlıdır. Kıkırdak hasarının erken döneminde ve genç hastalarda eklemlerdeki kondral hasarların tedavisinde etkileri daha yüz güldürücüdür.

8- Kaplıca ya da sıcak su banyoları ağrıların hafiflemesine fayda sağlar mı?

Kaplıcalar; suyun sıcaklık, mineral içeriği ve radyoaktivite gibi özellikleri sayesinde kireçlenme ve romatizmalarda son derece olumlu katkılar sağlamaktadır. Kaplıcalar, özellikle iltihaplı olmayan romatizma ve kireçlenmelerin tedavisinde etkili olurlar.

Kuyruk yağı, kantaron yağı, kolajen takviyeleri diz ağrılarına iyi gelir mi

9- Mesela kireçlenme sorunu olan bir hasta var, yürüyebiliyor ama arada zorlanıyor. Bu hastaya hemen ameliyat mı önerilir?

Hayır, diz kireçlenmesi tedavisinde ameliyat her zaman ilk seçenek olarak düşünülmez. İlk olarak kireçlenme nedeni ortaya konmalıdır. Sonrasında nedene yönelik olarak basamak tedavisi uygulanır. İlk olarak hayat tarzı değişiklikleri, fizik tedaviyle kasların güçlendirilmesi ve oral takviyeler denenir. Sonrasında artrozun derecesine göre eklem hareketini artırıcı ve ağrıyı giderici eklem içi enjeksiyonlar (hyalüronik asit, PRP, kök hücre vs.) denenir. Tüm bu ameliyat dışı yöntemler ile hastanın hayat kalitesi artırılamaz ise ameliyat seçeneği ön plana çıkar.

VÜCUT AĞIRLIĞI EN ÖNEMLİ KRİTER

10- Dizlerde bu sorunlar belirmeye başlamadan önce nasıl önlemler alınabilir?

İlk olarak her bireyde eklem sorunlarına yol açan en önemli etkenlerin başında aşırı vücut ağırlığı gelir. Özellikle belli bir yaşın üzerinde vücut ağırlığımıza dikkat etmemiz gerekir. Düzenli egzersiz eklem sağlığını desteklemenin en önemli faktörleri arasında yer alır. Yürüyüş, yüzme ve bisiklet sürmek gibi düşük etkili egzersizler eklem stresini azaltabilir. Fakat ekleme yük bindiren ağır sporları aşırı yapmaktan kaçınmalıyız. Diz eklemi özelinde konuşursak dizi kırıp yük verdiğimiz squat tarzı egzersizler ve aşırı merdiven ve yokuş çıkma gibi aktiviteler diz kapağı kıkırdağımızın erken aşınmasına yol açıp eklem sorunlarına yol açabilir.

The Wall Street Journal’da yer alana habere göre ABD’de, kalça ve diz protezi yaptıran hastalarının ortalama yaşı giderek gençleşiyor. Gençlerin protez yaptırmasının en önemli nedenlerinden biri obezitenin giderek yaygınlaşmasıdır. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'ne göre ABD'li yetişkinlerin %40'ından fazlası obezite sorunuyla karşı karşıyadır ve bu oran 1999'da yaklaşık %30 idi. Aşırı kilo eklemlere daha fazla baskı yapar. Vücut ağırlığındaki her bir ek kilo için yaklaşık 4 kilo baskı yapıyor. Bu da daha fazla hastanın hayatlarının erken dönemlerinde proteze ihtiyaç duymasına yol açar.

11- “Şimdi ameliyat olmazsan ileride daha da zor olur” Bu hastaların en sık duyduğu cümlelerden. Ameliyattan ve iyileşme sürecinden korkuyorlar ama ameliyat olmamak daha mı kötü?

Dizlerdeki kireçlenme eğer ameliyat dışı tedaviler ile giderilememiş ve hastanın günlük aktivitelerini yerine getirmesine engel olacak seviyede ise ameliyat ön plana çıkar. Bu sorunu yaşayan hastalar diz kireçlenmesi için yapılan protez ameliyatının hayat konforunu artırmaya yönelik olduğunu bilmelidirler. Günlük aktivitelerini yerine getirirken zorlanmayan hastalarda diz protez ameliyatları doktorunuzun da onay vermesiyle ertelenebilir. Fakat günlük aktivitelerimizi yerine getiremiyor isek ve ağrılarımız yaşam konforumuzu bozuyor ise diz protezi ameliyatını ertelemek (farklı bir sağlık veya sosyal etken yok ise) kendimize kötülük olur. Ameliyat sonrası doktor tavsiyelerini yerine getiren ve gerekli egzersizleri istenilen seviyede yapan hastalarda diz protezi ameliyatının memnuniyet oranı yüzde 90’dan fazladır. Tabii bu oranı etkileyen birçok başka etken de vardır.

12- Dizinde bu şekilde sorun yaşayan hastaların izlemesi gereken en doğru yol nedir?

Diz ekleminde artroz yani kireçlenme sorunları yaşayan hastalara önerim ilk olarak kendilerinden kaynaklı nedenleri (kilo, kas güçsüzlüğü, aşırı egzersiz vs.) nedenleri ortadan kaldırmalarıdır. Birçok hasta bu nedenlerin ortadan kaldırılması ile şikâyetlerin de azalma yaşarlar. Sonrasında doktorların kireçlenme evresine uygun şekilde önerdiği ameliyat dışı tedavileri sonuna kadar denenmelidir. Tüm bu aşamalardan gerekli iyileşme sağlanamaz ise diz protez ameliyatlarından korkmasınlar. Diz protezi ameliyatları yarım yüzyıla yakındır yapılan ve faydaları ispatlanmış ameliyatlardır. Her ne karar alırsanız doktorunuz ile ortak karar alın.

Kuyruk yağı, kantaron yağı, kolajen takviyeleri diz ağrılarına iyi gelir mi

13-Kelle paça çorbası içmek, kemikli et suları tüketmek dizleri güçlendirir mi?

Kelle paça ve kemik suyu yüksek kolajen içeriğe sahip doğal gıdalardır. Bu nedenle dejeneratif eklem hastalıklarında sıklıkla önerilir. Fakat yeni kıkırdak oluşumunu teşvik ettiğine dair yeterli kanıt yoktur. Erken dönem kıkırdak hasarlarında kullanılabilir fakat ileri dönem dejeneratif eklem hastalıklarında etkisi kısıtlıdır.

Yazarın Tüm Yazıları