Bu belirtiler gözden kaçıyor ama beyin tümörünün habercisi olabilir

İngiltere'de yaşayan Karen, 2018 yılında kulaklarında uğultu ve çınlamalar duymaya, sabahları baş ağrıları çekmeye, konuşma güçlüğü yaşamaya başladı. Üç yıl boyunca aile hekimini defalarca ziyaret etti ama doktoru, semptomlarının büyük ihtimalle o dönemde yaşadığı menopoza bağlı olduğunu söyledi.

Menopozun baş ağrılarına, beyin bulanıklığına ve konsantrasyon güçlüğüne neden olabildiği biliniyor ama Karen’ın yaşadığı semptomlar menopozdan değil çok daha ciddi bir sorundan kaynaklanıyordu.

Semptomları hafiflemeyen Karen, kulağındaki çınlama sesleri uykudan uyandıracak kadar ciddi bir boyuta ulaşınca bir başka doktora gitti. Girdiği MR sonrasında Karen'a beyninde büyük bir damara baskı yapan bir kitle olduğu söylendi. Bu kitle, beynin üst kısmı boyunca ilerleyen ve burnun yakınındaki bir alandan kafatasının arkasına doğru ilerleyen ‘superior sagittal’ denilen sinüs damarına baskı yapıyordu. Damar üzerindeki basınç ise bir tür kulak çınlamasına neden oluyordu.

Mart 2022'de Karen'ın beynindeki iyi huylu tümör, cerrahlar tarafından kısmen çıkarıldı. Tamamen çıkarılamadığı için tümörün yeniden büyüme riski var. Karen, ameliyattan sonra bile tümörün yeri nedeniyle hâlâ geceleri nöbetler geçiriyor.

Karen, yaşadıklarını Daily Mail’e şu sözlerle anlattı:

“Uzun süredir bu semptomlardan muzdariptim ve durumum giderek daha da kötüleşti. O dönemde menopoza giriyordum ve bu durumun baş ağrısı, beyin sisi ve konsantrasyon güçlüğü yaptığı bilinen bir gerçek. Ancak sabahları uyandığımda baş ağrısı çekiyor olmam gözden kaçan en önemli detaylardan biriydi. İlerleyen zamanlarda kulak çınlamam o kadar şiddetlendi ki aile hekimine gittim. Ama bir sonuç alınamadı. Belirtiler devam edince tekrar doktora gittim ve ileri tetkikler için hastaneye sevk edildim. Sonunda beynimde bir kitle olduğu ve bir beyin cerrahına sevk edilmem gerektiği söylendi. Tümör iyi huylu bir menenjiyomdu (beyni ve omuriliği kaplayan doku katmanlarında başlayan tümörler) ancak bir damara baskı yapıyordu. Doktorum hayati risklerden bahsetti ve tavsiyelerde bulundu. Başlangıçta inanamadım ve hiçbir şey olmamış gibi kendimi işime verdim. Kimseye söylemedim, annemin bilmesini istemedim, çünkü bu onun için çok üzücü olurdu.”

Karen, aynı hafta içinde kendi teşhisini almanın yanı sıra, 83 yaşındaki annesi Jillian Stevens'ın kanserden ölmek üzere olduğunu da öğrendi. Ailesinin acısını daha da artırmak istemeyen Karen, tümörünü uzunca bir süre sır olarak sakladı.

Peki beyin tümörünün gözden kaçan belirtileri nelerdir?
Yaşadığımız hangi değişiklikleri mutlaka dikkate almalıyız?
Önemsenmeyen görme bozukluğu beyin tümörüne işaret edebilir mi?
Özellikle kulakta uğultu, baş dönmesi, denge kaybı gibi semptomlardan korkmalı mıyız?
Bu belirtileri doktora gitmeden kendimiz ayırt edebilir miyiz?

Tüm sorularımızın yanıtını Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Muhammet Arif Özbek'ten aldık.

İyi huylu ve kötü huylu beyin tümörleri neden olur?

Muhammet Arif Özbek, beyin tümörlerinin neden kaynaklandığı tam olarak bilinmemekle beraber bazı risk faktörleri olduğunu belirtti ve bu faktörleri sıraladı:

Genetik Geçiş: Büyük çoğunlukla bütün kanserlerin yüzde 5-10’u genetik geçişlidir. Beyin tümörü oluşumunda da genetik, risk faktörüdür.

Irk: Beyaz ırklarda görülme oranı diğer ırklara göre daha yüksektir.

Radyasyon: Radyasyona maruz kalan kişilerde beyin tümörü oluşma riski yükselmektedir. Büyük radyasyon yayılımlarından (Çernobil) telefon ve manyetik cihazlara kadar tüm radyasyon dalgaları bu risk grubuna örnektir.

Yaş: Yaş ilerledikçe beyin tümörü riskinin arttığı, yapılan çalışmalarda görülen bir durumdur.

Metastaz: Vücudun diğer bölümlerinde olan kanser hücreleri beyne sıçrayıp burada tümör oluşumuna sebep olabilir. En fazla akciğer, meme, böbrek, mesane kaynaklı tümörlerin metastaz yaptığı görülür.

Beyin tümörünün en karakteristik belirtileri nelerdir?

Özbek, beyin tümörlerinin belirtilerinin genellikle tümörün büyüklüğüne, konumuna, büyüme hızına ve etkilediği beyin bölgelerine bağlı olarak değişebileceğini belirtti ve en karakteristik belirtilerini şöyle sıraladı:

"Bu belirtiler baş ağrısı, bulantı kusma, baş dönmesi, görme problemleri, bilinç değişiklikleri, nörolojik değişiklikler, iştah değişiklikleri, nöbetler, kişilik ve davranış değişiklikleridir. Tabii bu değişiklikleri her hastalıkta olabilecek geçici semptomlardan ayırt etmek gerekir."

SABAHLARI ARTAN BAŞ AĞRISINA DİKKAT

Yaşadığımız hangi değişiklikleri dikkate almalıyız?

Özbek, vücudumuzda yaşadığımız bazı değişikliklerin mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyledi ve bu belirtileri maddeler halinde sıraladı:

-- Uzun süredir geçmeyen, medikal tedaviye yanıt vermeyen özellikle sabahları artan baş ağrısı

-- Baş ağrısına eşlik eden, yemekten bağımsız olan bulantı ve kusma

-- Çift görme, görme kaybı veya bazı görme alanlarının kaybolması durumları

-- Bilinç değişikliği, uyku hali, zihin bulanıklığı gibi belirtiler

-- Tek taraflı felç durumu, kas gücü kaybı, dengesizlik gibi nörolojik semptomlar

-- Ani gelişen kilo kaybı veya hızlı kilo alımı

-- Bilinç kaybı veya fokal meydana gelen nöbetler

-- Kişilik ve davranış değişikliği, depresyon veya anksiyetede artış gibi semptomlar

BELİRTİLER İLERLEYEREK SEYREDİYORSA BEYİN TARAMASI GEREKLİ

Peki, beyin tümörünün gözden kaçan belirtileri nelerdir?

Özbek, beyin tümörü semptomlarının çok değişkenlik gösterdiğini, görme bozuklukları, duyma bozuklukları, ani gelişen kilo kayıpları, kişilik değişiklikleri gibi durumlarda sebebin ortaya konulamadığını, belirtiler ilerleyerek seyrediyorsa bir beyin taraması yapılmasında fayda olduğunu ifade etti.

GÖZLÜK NUMARASINDA HIZLI DEĞİŞİMİ ÖNEMSEYİN

Önemsenmeyen görme bozuklukları beyin tümörüne işaret edebilir mi?

Görme bozukluklarının beyin tümörüne işaret edebileceğini, çeşitli nedenlerle görsel sistem üzerinde baskı yapabileceğini ve bu durumun da görme bozukluklarına yol açabileceğini belirten Özbek, tümörün optik sinire veya görme korteksine baskı yaptığı durumlarda görme kaybına bile neden olabileceğini, göz kaslarında oluşan baskı sonucunda çift görme sorununun ortaya çıkabileceğini, bir anda meydana gelen görme kaybının ve gözlük numarasında hızlı değişimin beyin tümörüne işaret edebileceğini sözlerine ekledi.

Beyin tümörü varlığı göz muayenesinde belli olur mu?

“Beyin tümörleri, göz kaslarını kontrol eden sinirleri etkileyebilir, bu da göz hareketlerinde koordinasyon bozukluklarına yol açabilir. Göz doktoru, hastanın gözlerini belirli yönlere yönlendirerek bu koordinasyonu değerlendirebilir” diyen Özbek, göz dibi muayenesinin göz doktoru veya oftalmolog tarafından gerçekleştirildiğini ve gözün arka kısmındaki retina, optik sinir ve damarları incelemeyi içerdiğini, beyin tümörlerinin, bu yapıları etkileyerek göz dibi muayenesinde belirgin bulgular ortaya çıkarabileceğini vurguladı.

Kulakta uğultu, baş dönmesi, denge kaybı... Bu belirtilerin hepsi vertigo gibi başka rahatsızlıklara işaret edebilir ama tümör habercisi de olabilir. Denge ve yürüme bozukluklarında beyin tümörünü akla getirecek buna eşlik eden belirtiler nelerdir?

Kulak uğultusu, baş dönmesi, denge bozukluğunun genellikle iç kulak yollarında vertigo gibi bir rahatsızlığa işaret ettiğini ancak bazı durumlarda bu semptomların beyin kaynaklı olabileceğini vurgulayan Özbek, özellikle beyincik tümörlerinin denge bozukluğu ve baş dönmesine sebep olabileceğini, işitme sinirine baskı yapan tümörlerin bu semptomları taklit edebileceğini, bu gibi semptomları hisseden kişinin bir Kulak Burun Boğaz doktoruna giderek gereklilik halinde beyin cerrahisine yönlendirileceğini sözlerine ekledi. 

Gözden KaçmasınNEDEN SÜREKLİ BAŞIM DÖNÜYOR? | Sebebi susuzluk da olabilir felç de! Peki nasıl ayırt edeceğiz?Haberi görüntüle