Paylaş
Ocak ayının ikinci haftası "Enerji Tasarrufu Haftası." Tüketim çılgını haline gelmiş insanlar olarak ne kadar israf yapıyoruz hiç düşündünüz mü?
İnsanoğlu hızla artan nüfusuna rağmen dünyanın kaynaklarını hiç bitmeyecekmiş gibi harcamaya, yarını düşünmeden tüketmeye devam ediyor.
Sosyal medya başına oturup "Nükleer santral yapılmasın, oraya Hes kurulmasın, buraya şu olmasın" demek kolay. Peki yeni enerji kaynaklarına ihtiyaç duymamak için ne yapıyoruz? Ne kadar tasarruf yapabiliyoruz?
Bir katı bile asansörle çıkarken elimize akıllı telefonu alıp HES istemiyoruz demekle doğayı ve çevreyi koruduğumuzu sanıyoruz.
Öncelikle biz ebeveynler gelecek neslin yaşam standartlarını düşünerek daha dikkatli olmalı ve çocuklarımıza da enerji tasarrufunu öğretmeliyiz.
Örneğin otelde geçirdiğiniz yaz tatilinde odam ben gelince serin olsun diye açık bırakıp gittiğini klimanın harcadığı elektrik, havaya saldığı gaz bile sizin şahsi ekolojik ayak izinizi oluşturan faktörler arasında.
Bireysel olarak yapabileceğimiz her türlü tasarrufu yapmalı, geri dönüşüm konusuna maksimum düzeyde dikkat etmeli ve sonra yaşadığımız şehir hatta ülkenin tasarrufa gitmesine katkıda bulunmalıyız.
Güneşi bol bir ülke olarak güneş enerjisini ne kadar az kullandığımızın farkında mısınız? İstanbul gibi tarihi eseri bol bir şehirdeki aydınlatmaları bir düşünün ve tabii köprüleri! Bildiğim kadarıyla bu aydınlatmalarda güneş enerjisi kullanılmıyor. “Aman Sema n'olacak bir kaç lambadan” demeyin. Sık sık elektriklerimiz kesilmeye başlayınca elimizden bırakamadığımız akıllı telefonları şarj edemediğimizde isyanımızı yine sosyal medyadan duyuracağımız kesin.
Unutmayalım, biz doğaya ne kadar iyi davranırsak doğa da ona verdiğimiz "anne" sıfatına uygun olarak bize cömert olacaktır. Ancak ne kadar kötü davranırsak intikamı da aynı ölçüde sert olabilir.
Lütfen anne babalar olarak “benden sonra tufan” diye düşünmeden gelecek nesiller için biz de artık harekete geçelim ve unutmayalım ki çocuklarımızın ilk öğretmenleri bizleriz. Bizden ne görürlerse onu yapacaklar.
Hollywood filmlerinde gösterilen dünyanın sonunun gerçek olmaması için tüketim toplumu olmaktan çıkıp daha duyarlı davranma zamanı.
Enerjiniz bol olsun, sevgiyle kalın...
Paylaş