Dünya çevre günü

Düşünün, her sene çevre günü kutluyoruz ama bir yandan da çevreyi mahvetmekten geri kalmıyoruz...

Haberin Devamı

5 Haziran “Dünya Çevre Günü” idi. 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan bir kararla ilan edilmiş bir gün. Bundan tam 42 yıl önce ilan edilmiş, her sene kutlanmış. Biz insanoğlu ne garip varlıklarız… Düşünün, her sene çevre günü kutluyoruz ama bir yandan da çevreyi mahvetmekten geri kalmıyoruz. 1972’den bu yana doğayı, çevreyi nasıl katlettiğimizi bir gözden geçirince Çevre Günü kutlamak biraz trajik olmuyor mu?

Neredeyse bütün belediyeler 5 Haziran için etkinlikler düzenledi, koca koca billboardlarla bu etkinlikleri duyurdu. İyi hoş da sevgili belediyeler, öyle rulo çim sermekle çevreci olunmuyor. Verdiğiniz ruhsatlar ne olacak? Ruhsat verirken hiçe saydığınız çevremiz ne olacak? Senede bir gün etkinlik yapmakla mı kurtulacak çevremiz?

Haberin Devamı

Daha önceki yazılarımdan da bilirsiniz, ben çocuklarımıza bırakacağımız dünyanın geleceği konusunda fazla kaygılı birisiyim. Bir gün gelip bu dünya yaşanmaz halde olursa Hollywood filmlerinde öngörülen olayların yaşanmasından çok korkarım. Dünyanın kaynakları tükenince zenginler belki Elysium filmindeki gibi insan yapımı bir gezegende yaşamaya başlayacak, fakirler de iktidarı elde tutmak için her türlü şiddeti içeren kavga ve iç savaşların içinde kalacak diye kendi kendime üzülüp dururum. Ben bu dünyadan göçüp gittikten sonra ne olursa olsun diyemiyorum bir türlü.

Günü kurtarmak yerine, çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyorsak hepimiz hayatlarımızda küçük tasarruflar yaparak birer adım atmış olabiliriz. HES, Nükleer Santral istemiyorsak elimizi elektriğe, suya uzatırken iki kere düşünüp hareket edelim. Mümkünse kağıt israfını en aza indirelim. Arabadan fırlattığınız pet şişeyi ayağınızın dibine koyup inince çöp kutusuna atarak hem çevremiz için minik bir adım atmış olur hem de yanınızda çocuğunuz varsa ona mükemmel bir rol model olursunuz.

Doğa zaten çoktandır alarm veriyor, bize düşen ona kulak vermek. Ben kendi başıma ne yapabilirim demeyin, inanın sizin için küçük olan o adım insanlık için çok önemli olabilir.

Sevgiyle kalın…

Yazarın Tüm Yazıları