Paylaş
Bir çocuğu dünyaya getirmek işin en kolay kısmı bence. Asıl zor bölümler doğduktan sonra başlıyor. Çalışan anneler için bunların en başında "çocuğa kim bakacak?" sorunu yer alıyor. Çocuğunuz olduktan sonra ev nüfusu bir değil bir kaç kişi birden artabiliyor. Eğer aile büyükleri bakacaksa anneanne ve babaannenin yanında genelde dedeler de gelmek durumunda kaldığı için çekirdek aileniz bir anda geleneksel bir aile modeline dönüşüveriyor.
Bir de işin bakıcı-yardımcı durumu var ki onun da tam gün, yarım gün veya yatılı olan çeşitli durumları mevcut.
Çocuğa kimin bakmasının iyi olduğu konusunda genel geçer bir kural yok, herkesin hayat tarzına ve tercihine göre değişebiliyor. İkisinin de artıları ve eksileri var, bu sebeple uzmanlar da doğrusu şudur diye net bir tavsiye veremiyorlar.
Aile büyüklerinin çocuğun bakımını üstlenmesinin en büyük avantajı; çocuğu gerçekten çok sevmeleri. Torun sevgisinin bambaşka olduğunu söyler bütün büyük ebeveynler. Dadı, bakıcı, sıfatı her ne ise maalesef kötü örnekleri çokça duyduğumuz bir meslek. Tabii ki her mesleğin iyisi kötüsü vardır. Ancak büyükannelerin canından bir can olan torununa gözü gibi bakacağı muhakkaktır. Burada endişe verici nokta bu sevginin çocuk tarafından suistimale açık olmasıdır ve bir süre sonra çocuğu disiplin altına almakta zorlanabilirsiniz. Hele bir de kriz anlarında çocuğun tarafı tutuluyorsa durumunuz vahim demektir. Diğer yandan bakıcı abla, teyze ararken gerçekten sabırlı, merhametli birisi olmasına özen göstermelisiniz. Yeri geldiğinde bizim bile sabrımızın taştığı anlar olabilirken bir yabancının yanlış tepkiler vermesi meşakkatli bir yol olan çocuk yetiştirme yolunda bizi zorlayabilir.
Büyükannelerin bazı alışkanlıklarını değiştirmek zor olabilir. Örneğin yardımcınıza çocuğun yanında dizi, kadın programı, haber bültenlerini izlememesini söyleyebilirsiniz, büyükannelere bu yaptırımı uygulamak zordur.
Çocuğa bakan büyükanne ise evdeki rutin işler genellikle size kalır. Haftada bir gün temizlik için birinin gelmesi de durumu pek kurtaramaz, çocuklu evlerin dandini hali hepimizce malum. Büyükanneler de belirli bir yaşın üstünde olunca onlar yapmak istese bile kıyamazsınız.
Çocuğa bakması için eve alınan bakıcılar ev işlerine de yardım ettiği için çalışan anne olarak rahat edersiniz. Siz işten gelince çocuğunuzla ilgilenirken evin genel işlerini yapan birinin olmasının rahatlığı başkadır.
Büyükannelerin evde olması muhteşem anne yemeği lezzetlerini beraberinde getirir. Ancak yemek sonunda bulaşıklar size kalabilir.
Büyükanneler aşırı korumacı tavırları yüzünden çocuklar öz güven eksikliğiyle karşı karşıya kalabilirler. Bakıcıların bir kısmı anne babadan çekindiği için aynı aşırı korumacı tavrı gösterebilir ya da çocuğu kendi haline bırakabilir.
Büyükanneler evin büyüğü olarak genelde söz sahibi olabilirken bakıcınız varsa evde patron sizsiniz ve kendi kurallarınızı rahatlıkla koyabilirsiniz.
Büyükanneler hareketli torunların peşinde koşmaktan fazlaca yorulabilir belki bu yüzden çocuğu parka, bahçeye fazla çıkarmayarak pasif bir çocuk olmasına sebep olabilirler.
Gördüğünüz gibi artılara ve eksilere bakınca içinden çıkılmaz bir durumla karşılaşıyoruz. Siz kendi hayat tarzınıza en çok uyanı seçeceksiniz, daha önce de yazdığım gibi bu durumun bir “doğru”su yok.
Benim tercihim bakıcıdan yana oldu. İkimizin de ailelerinin İstanbul dışında yaşıyor olmasını en büyük etkendi tabii. Gerçi bazı durumlarda anneanne ya da babaanneler şehir bile değiştiriyor torun için. Biz düzenlerini bozmak istemedik. Gerçi büyükanneler için bu bir külfet değil, zevkle bakıyorlar torunlarına ancak biz yine de onları yormak istemedik. Gelsinler istedikleri kadar kalsınlar, torunla vakit geçirsinler ama mutlaka bir yardımcımız olsun dedik. Şimdiye kadar da gayet iyi idare ettik ve memnunduk ancak bakıcımız geçen hafta aniden işi bıraktı. İşte burada bir de böyle bir sorun var, büyükanneler hiçbir zaman bırakmaz, arkanızda o güveni hissedersiniz. Zaten hemen imdadımıza babaannemiz yetişti. Şu aralar yeni bir bakıcı-yardımcı arayışındayız.
Kendime bu konuda kolaylıklar diliyorum, ilerleyen haftalarda yaşananları paylaşacağım.
Sevgiler...
Paylaş