23 Nisan neden tatil?

İyi de 23 Nisan neden tatil? Birkaç günlüğüne şehirden uzaklaşıp tatile, denize ya da yurt dışına gidelim diye mi?

Haberin Devamı

Bu hafta 23 Nisan’ımızı kutladık, sevindik, övündük, mutlu olduk. Acaba diyorum bu milli bayramların anlamı bazıları tarafından anlaşılmıyor mu? Cumhuriyete karşı olan kesimden bahsetmiyorum, o zihniyeti ciddiye alıp bahsetmem mevzu bahis olamaz zaten. Ben dışarıdan gayet modern, Atatürkçü görünen kişilerden bahsediyorum, genç bir şarkıcının örneğini vereyim size.

Son günlerin popüler isimlerinden biri olan hanım kızımız aileden kaynaklı maddi sıkıntısı olmayan, özel okullarda okumuş birisi. Ancak geçen gün sosyal paylaşım sitelerinden birinde 23 Nisan ile ilgili düşüncelerini paylaşırken öğrencilerin yaptığı gösterileri, giydikleri kıyafetleri küçümser bir yazı yazmış. Bir de üstüne resmi tatil olan bir günde bu gösterileri yaptıkları için onlar adına üzüldüğünü belirtmiş!

Haberin Devamı

İyi de 23 Nisan neden tatil? Birkaç günlüğüne şehirden uzaklaşıp tatile, denize ya da yurt dışına gidelim diye mi? Hadi bir yere gidemedik, evde yayılalım diye mi? Bilgisayar başında pinekleyelim diye mi? Madem gösteriler yapılmayacak o zaman okul neden tatil olsun? O gösterilerin amacı çocuklarımıza bayram havası yaşatmak, birlikte bir şeyler yapma duygusu kazandırmak değil mi? Üstelik ben o çemberlerle, kurdelelerle yapılan dansları çok severdim. Gösterilerdeki danslar, hareketler basit, kolay olabilir de bir de şu taraftan bakın; doğru düzgün spor dersi bile olmayan okullarımızdaki öğrencileri birkaç hafta içinde senkronize bir şekilde bu gösterilere hazırlayacaksak danslar ne kadar komplike olabilir? Sen mükemmel dans edersin de 23 Nisan gösterilerini beğenmezsin anlarım ama sevgili şarkıcı arkadaşım, sen de nihayetinde kliplerinde bir Beyonce değilsin, onu n’apıcaz?

“Bu bayram neden çocuklara armağan edildi?” diye bir düşünmek lazım. Şimdi sen özel okullarda okuyup 23 Nisan’ı bir tatil günü görebilesin diye bir nesil çocukluğunu yaşayamadı. Bir nesil babasını cepheye gönderip belki bir daha hiç haber alamadı, belki hiç oyuncağı olmadı, evini barkını bırakıp belki kilometrelerce yürüyerek göçe zorlandı, bir nesil cepheye gidecek erkek kalmadığı için erkenden büyümek zorunda kaldı. Savaşta çocuk olmak yoktu çünkü, ama canımız feda diye düşünmüşlerdi. İşte bu yüzden bu tarihler birer resmi tatilden ibaret olmamalı günümüz gençlerinin gözüne. Buna üzülüyor insan.

Haberin Devamı

Yani demem o ki sevgili anne babalar, çocuklarınızı yetiştirirken kavramların içleri boş kalmasın. Bir çocuğu özel okulda okutmak yeterli değil, eğitimi esnasında mümkün olduğunca çok ilgilenmeye çalışın. Boş bırakmayın, dini ve milli bayramları sadece resmi tatilden ibaret sanmasınlar, çünkü onlar da ileride birer anne-baba olacak ve çocuk yetiştirecekler. Kendi öğrenmediği bir şeyi çocuğuna aktarmasını bekleyemezsiniz. Bir zamanlar Uğur Dündar’ın haber ekibi böyle önemli günlerde çıkar sokağa ve halka mikrofon uzatır, “Büyük Millet Meclisi hangi tarihte kuruldu?” gibi sorular sorardı. Cevaplara inanamazsınız, açın youtube'dan bakın, hala duruyor videolar. Bir gün sizin çocuğunuzun da bu duruma düşmesini istemezsiniz değil mi?

Haberin Devamı

Dünyada çocuklara bayram armağan eden ilk ülke olan ama maalesef çocuklarına iyi bakamayan bir ülkeyiz biz. Çok eski bir kamu spotu reklamı vardı, Zeki Alasya ve Metin Akpınar’ın oynadığı (aşıyla ilgiliydi sanırım). Zeki-Metin ikilisi kadın kılığında dış sesin sorularına cevap veriyordu. Birisi çocuklarını sayarken “biri kızamıktan getti, birini eşek teptiii, birine nolduydu kızz?” diye diğerini dürtüyordu. Şimdi de çocuklarımızın biri denize düştü, biri havuza düştü, biri sokakta öldü, biri tecavüze kurban gitti. Oooof içim katılıyor bu haberlerde.
Artık onlara daha iyi, daha özenli bakalım.

Çocuklarımıza bayram gibi günler yaşatabilmemiz dileğiyle…

Yazarın Tüm Yazıları