Paylaş
Şimdi size "Ela, Lale El ele" desem beni sadece 1. sınıf anneleri anlar ya da yakın zamanda 1. sınıfı bitirmiş olanların anneleri.
Oğlum ilkokul 1. sınıfa başladı. Çevreden duyduğumuz 1. sınıf hikayeleri pek iç açıcı değildi ama ilk dönemi tamamlamak üzereyiz.
Oryantasyon denilen uyum sürecini rahat atlatmış gibi görünüyoruz. Anaokulundan beş arkadaş aynı sınıfta olunca ilk gün sendromu yaşanmadı bizde. İlk gün anne, baba, anneanne üçlüsü götürüp okula bıraktık. Okuldan istenen kırtasiye malzemelerini dolabına yerleştirdik. Sonra öğretmen sınıftan çıkmamızı istedi, çıkışta servisle göndereceklerini söylemişlerdi, "Biz gidelim mi Işık?" diye sorduk "gidin, ben servisle gelirim" dedi. Tabii bu nesil bizim gibi bodoslama ilkokula başlamıyor. Geriye dönüp baktığımızda 6 aylıkken başladığı, oyun grubunun biraz daha sistemlisi diyebileceğimiz, haftada iki gün veli ile birlikte katıldığı eğitim merkezine gitmeye başladı, ardından 3 yıl anaokulu derken ciddi bir eğitim kariyeri var zaten. Bu sebeple okullar açılmadan önce "Işık ilkokula başlıyorsun, ben çok heyecanlıyım, sen de heyecanlı mısın?" diye sorduğumda "neden heyecanlısın ki? Okul okuldur" şeklinde son derece cool cevap vermişti. Bizler her şeyi daha çok abartıyoruz sanırım.
Neyse yeni bir ortama arkadaşları, öğretmeni ve tüm okul personeli sayesinde kolay alıştı gibi görünüyor. Alışma sürecinden sonra sıra ödevlere geldi, ilk haftadan yazı çalışmaları ile birlikte ev ödevleri başladı. Şimdilik bir arıza görünmüyor ama öğretmeninden özellikle ödevleri eve gider gitmez yapıp sonra istediklerini yapabilmeleri konusunda konuşması için ricada bulundum.
Benim oğlum da bir çok yaşıtı gibi bilgisayar oyunlarını seviyor, oyuna dalmadan önce ödevlerini bitirirse rahat ediyor. Bazı veli arkadaşlarım ödevlerin çokluğundan şikayet edebiliyorlar ama henüz harfleri öğrenme aşamasında oldukları için bol tekrarın faydası var bence. Üstelik ödev ve ders çalışma disiplinini şimdi sağlayamazsak ileride sınavlar başladığında ders çalışmak istemeyeceklerdir. Tabii ki onlar hala oyun çocuğu, okula başladılar diye sadece derse ve ödeve boğmak doğru değil ve ebeveynler olarak bize düşen onlara vakit ayırıp beraber oynayabilmek. Günümüzün moda terimi "kaliteli zaman geçirmek" aslında çok basit, özellikle benimki gibi kardeşi olamayan yalnız çocuklara oyun oynarken eşlik etmezsek bilgisayar ve tabletlere gömülüp kalırlar ve sonrasında onları toparlamamız daha zor olabilir.
Soğuk kış günlerinde evden çıkmak zor iken evde ve kapalı mekanlarda neler yapabileceğimiz konusunda başka bir yazı hazırlamayı düşünüyorum önümüzdeki günlerde. Üstelik sömestr tatili de yaklaşıyor, çocukların evde sıkılmaması için neler yapabiliriz konusunda yazılarım da olacak. Bu kış yazılarımda bol bol 1. sınıf maceralarımızı bulacaksınız.
Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle...
Paylaş