Paylaş
Cinsellik, haz alıp haz vermek amacıyla ruhun ve bedenin paylaşılmasıdır. Uzun süreli ilişkilerin ve evliliklerin dinamosu olarak bilinen cinselliğin, ilişkinin enerjiyle dolması ve sıkıntılara karşı daha güçlü hale gelmesinde çok önemli olduğu kabul edilmektedir. Doyurucu ve tatmin edici bir cinsellik ilişkiye yaşam kaynağı olurken, problemli bir cinsellik görünmez ve dayanılmaz bir yük getirebilir. Cinsel hayatta sık karşılaşılan problemlerden bir tanesi de, çiftin cinselliği istediği kadar uzatamaması ve hazzın kontrolünü sağlayamayan erkeğin erken boşalmasıdır.
Erken boşalma (prematür ejakülasyon), “cinsel istek ve arzu ile başlayan ilişkinin, erkeğin kontrolünün dışında istenmedik bir zamanda boşalmayla sonlanması” olarak tanımlanabilecek bir cinsel işlev bozukluğudur. Geçmiş olumsuz deneyimlerden beslenen erken boşalma korkusu, her ilişki sonrasında kendini doğrulayan kehanete dönmekte ve cinselliğe karşı derin kaygıların oluşmasına sebep olmaktadır. Erken boşalan erkeklerin, cinsellik devam ederken arzu ettiği kadar birleşmenin süresini uzatamaması, boşalmanın kontrolünü sağlayamaması ve cinselliğin istenmeyen kontrolsüz bir bitişe mahkûm olmasını engelleyememesi, büyük bir özgüven kaybına ve yetersizlik duygusuna sebep olmakta, etkisi cinsellik sonrasına da yansıyan olumsuzluklar getirebilmektedir.
Amerikan Psikiyatri Birliğinin yayınlamış olduğu ve tıp hekimlerinin çoğunun hastalık tanımlaması yaparken referans aldığı DSM-5 tanı ölçütlerine göre Erken Boşalma Problemine bakacak olursak;
Tanı Kriterleri:
A) Başlangıç Durumuna Göre
Birincil: Bu bozukluğun, kişinin cinsel açıdan kendini tanıdığı ve etkin olmaya başladığı zamandan beri var olması
İkincil: Bu bozukluğun, kişinin cinsel olarak etkin olduğu ve doyurucu deneyimler yaşadığı bir dönemden sonra başlaması
B) Problem Alanına Göre
Yaygın: Bu bozukluğun bütün ortamlarda ve partnerlerde görülüyor olması
Durumsal: Bu bozukluğun yalnızca bazı ortamlarda veya bazı partnerlerde görülüyor olması
C) Şiddetine Göre
Hafif Derece: Vajinaya girdikten sonra 30 saniye ile 1 dakika içinde boşalma olması
Orta Derece: Vajinada girdikten sonra 15 saniye ile 30 saniye arasında boşalma olması
Ağır Derece: Cinsel birleşmeden önce, birleşme anında ya da vajinaya girdikten sonra 15 saniye içerisinde boşalma olması
Erken boşalma erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluğudur. Çeşitli Avrupa ülkelerinde yapılan araştırmalarda erkeklerin % 16-32 oranında bu problemin yaşandığı fakat sadece % 9 unun tedaviye başvurduğu belirtilmektedir. Bazı araştırmalarda 25 yaşın altındaki erkelerin % 30 unda, 40 yaşın üstündeki erkeklerin %10 unda da görüldüğü belirtilmektedir.
Erken boşalma yaşayan erkekler, cinsel hayatta yaşadıkları bu sorundan kaynaklı birçok olumsuz duyguyu günlük yaşamda sırtlarında taşırlar. Arzulamış olduğu ilişkiyi yaşayamadığı ve yaşatamadığından dolayı; kontrolsüz boşalma korkusu, yetersizlik duygusu, başarısızlık duygusu, utanç duygusu, suçluluk duygusu, kendinden nefret etme, kendine öfke, özgüven kaybı, cinsel tatminde azalma gibi duygular ortaya çıkar. İlk ilişkideki erken boşalmadan sonra kendini ispatlama adına ikinci birleşmede ısrarcı olma ve zamanla cinsel isteksizliğin ortaya çıkması gibi durumlarla karşılaşılabilir.
Erken boşalan erkeklerin diğerlerine göre daha sonuç odaklı ve kontrolcü olduğu bilinmektedir. Hayatlarında çoğu şeyi hızlıca tüketirler, süreç içerisinde anlamını tam olarak hissedemeden elde etmeye ve sahip olmaya odaklanırlar. Bir çok yaşam alanında görülen bu hızlı başla hızlı bitir alışkanlığı, cinsel hayatlarına da hakimdir. Bu kişilerin günlük yaşamdaki en belirgin özelliklerine bakacak olursak;
[fotogaleri=2475]
Paylaş