Paylaş
Her ilişki başladığında kendi içinde doğal bir tanım/kalıp/işleyiş oluşur ve yine aynı doğallıkta ilişkinin kontrolü/gücü kimin elinde olacak buna karar verilir ve bu kendinden menkul işleyişle devam eder ilişki. Çift bir sorunla karşılaştığında da genellikle ilişkinin işleyişine dair bir durum yaşanıyordur ancak çiftler durumu birbirlerinin yanlışı, hatası olarak kodladıklarında durum çoğu kez içinden çıkılmaz bir hale gelmekte. Bu durum da sıkılmışlığı, bunalmışlığı, tıkanmışlığı ve çaresizliği beraberinde getirmekte. Ne yapacağını, ne diyeceğini bilemeyen çiftler bu sıkışmışlıkla istemeden birbirlerini, kendilerini daha çok sıkmakta ve durumlarını daha içinden çıkılmaz görme yanılgısına kapılmaktalar. Çözüm için gösterilen çabalar bu karmaşıklıkta probleme bulaşmakta ve devamında çözüm çabaları da problemin kendisi haline gelebiliyor.
Problem henüz belli bile değilken ilişkinin yeni bir problemi ortaya çıkmakta. Çiftler “Ben senin için bunları yaptımlar, ben bu ilişki için bu kadar emek harcadım, sustum, çabaladım, senin annen, baban, senin kardeşin..” gibi ifadelerle bu sıkıntılı halin içinden çıkmaya çalışmaktalar. Ancak bu kendini anlatma çabaları da çözüme değil maalesef problemin devamına ve yeni problem tanımlarının ortaya çıkışına hizmet etmektedir.
İyi ilişkiler ses çıkarmaz!
Biz ilişkilere sistem olarak bakıyoruz ve her sistemin kendinden menkul bir işleyişi olduğu gibi ilişkilerin de kendinden menkul bir işleyişi olduğunu savunuyoruz. Böyle baktığımızda ilişkilere; iyi işleyen ilişkilerin iyi sistemlerde olduğu gibi ses çıkarmadığını tıkır tıkır işlediğini ve sıradanlaşmadığını söyleyebiliriz.
Bir ilişki sıradanlaşmışsa ya da ses çıkarmaya başlamışsa ilişkinin bize bir sinyal verdiğini söyleyebiliriz. Nasıl ki her şeyin bir teknik desteği, uzmanı varsa ilişkilerin de teknik desteğinin ve uzmanının olduğunu hatırımızda tutmalıyız. Bu bilgi ıskalandığında çiftler adeta züccaciye dükkanına girmiş fil misali istemeden sıkıntılı oluşun daha da sarmallaşmasına neden olmaktalar.
Sıradanlaşan her ilişki servis gerektirir!
Çiftler ya da bireyler böyle bir tanımla, birbirlerini suçlamayla bize geldiklerinde öncelikle haklı haksız, suçlu suçsuz aramayı bırakmalarını istiyoruz. Savunumuz kişilerin masum ancak ilişkilerin masum olmadığı ve kişilerin ilişkilerinin mağduru olduğudur. Kişiler iyi oluşlarına hizmet edecek ilişkiyi yaşamak yerine ilişkiyi konuşmaya (tartışma/çatışma) giriştiklerinden çözümsüz kalmaktalar.
Bizim yaptığımızsa ilişkiyle ilgili teknik ayarlama işleri oluyor; ilişki içindeki pozisyonların gözden geçirilmesi, birbirleri arasındaki mesafe ve ayarlamaları, duygunun fonksiyonları, politikası, ilişki kanalları, yaşanan aksaklıklar ve bunların bir bütün içinde sistemin hangi performansla çalıştığı gibi temalar üzerinden giderek ilişkinin kendinden menkul dansını gerçekleştirmesi için çalışıyoruz. Sonucunda da doğal, spontan oluş ve sağlıklı akışla birlikte ilişki kendi içinde gelişimine, büyümeye ve değişimine devam ediyor.
Aile ve Çift Terapisti Şamil Sarıbaş
Paylaş