Paylaş
İnsanı etkileyen ruhsal ve bedensel olaylar onda ruhsal olarak travma yaratır. Bu çocukluktan erişkinliğe kadar böyledir.
İnsanın çocuğunu kaybetmesi, trafik kazası geçirmesi, tecavüze uğraması, ya da bir kavgada şiddet görmesi hep travma yaratan etkenlerdir.
Travma sonrası stres bozukluğu ise insanın ruhsal ve bedensel olarak etkilenmesi ile ortaya çıkan durumlardır.
Travmanın şiddetine bağlı olarak huzursuzluk, sürekli gerginlik hissi, yerinde duramama, çabuk tepki verme, ani öfke krizleri, moral bozukluğu, ağlama, sık sık olayı hatırlama ve anlatma, gece yattığı zaman rüyasında olayı görme ve irkilerek uyanma gözlenmektedir. Bu durumun 6 aylık bir sürede toparlanıp ortadan kalkmasını bekleriz. Ama düzelmiyorsa artık başka ruhsal hastalıklara örneğin depresyon ve kaygı bozukluklarına dönüşmeye başlamış demektir.
Travma dediğimiz olayda bunun kişiyi etkilemesi, örneğin çok hafif yaralandığı bir trafik kazasından, büyük bir depremde tüm ailesini kaybetmesine kadar olan durumlarda travma sonrası stresin ağırlığı etkilenmektedir.
Yaşanan stresin büyüklüğünü etkileyen diğer etkenler kişinin sosyal desteğinin az olması, yalnız yaşıyor olması, çocukluğunda travma geçirmiş olması, duygusal zorluklarının bulunması ve özellikle kadınların daha duygusal olması nedeniyle kadın olmasıdır.
Tedavide psikoterapiler özellikle bilişsel terapiler, emdr tedavisi, sistemik duyarsızlaştırma gibi etkili tedavileri uygulamaktadır.. Bu tedavilerin yetersiz kaldığı yerde ise ilaç tedavilerinden gerek bedensel belirtileri düzeltmekte, gerek uykuyu düzeltmekte, gerekse ruhsal olarak sıkıntıları gidermekte faydalanılmaktadır.
Paylaş