Paylaş
Soma’daki büyük felaketin en büyük mağdurları bence babalarını kaybeden çocuklar. Bütün bu haberler, evlerindeki ağıtlar, her şey ama her şey bana göre onların yaşamlarını yakından ilgilendiriyor. Kimi olan bitenin farkında, kimisi ise o telaşın ve ağıtların anlamını çözemediği için şaşkın ama hepsi de bu ölümlerin içinde...
Ölümün düştüğü evlerde çocukların ağıtların tutulduğu bu ortamlarda uzak tutulması gerekir. Onlar küçücük yaşlarda bu ölümün ağırlığına katlanamayacakları için teyze, amca, hala gibi akrabalarda ikamet etmesi sağlanmalı, 40’ı geçmeden tekrar bu ortama girmeleri engellenmelidir.
Çünkü çocukluk yaşlarındaki bu kayıp onların gelecekteki tüm yaşantılarını etkileyecektir. Ölümü anlatalım, saklamayalım, yalan söylemeyelim, “Geri dönecek” demeyelim ama bunun yanında onları bu ağıt ve acı dolu ortamdan uzak tutalım.
Büyükler yaralarını sarar, yaşamlarına devam eder ama ya çocuklar… Bence onları sarıp sarmalamalıyız. Babalarını kaybettiklerinin farkına vardıklarında annelerini de kaybedecekleri telaşına düşen, onlara bir şey olacak diye korkan ve bu korkular yüzünden babalarının acılarını yaşarken içlerinde annelerinin sağlığı konusunda endişeleri olan çocuklar. Yurttaki seferberlikle onlara da ruh sağlığı desteği sağlandığını biliyorum. Ama bence hepimizin bu çocukların yanında olmamız, onların gelecekleri ve eğitim hayatlarının devamına katkıda bulunmamız hepimizin insanlık görevi olacaktır.
Paylaş