Sevginin fazlası kaçırtır mı?

Bir danışanım “ Keşke sevmese” demişti eşi için... “Beni o kadar seviyor ki bunalıyorum, farketmeden beni kaçırtıyor farkında değil”. Gerçekten de artık onun yanında olmak istemiyor ve sevgi gösterdiği zaman tepki veriyordu.

Her şeyin olduğu gibi sevginin fazlası da kaçırtır hatta gazetelerde olduğu gibi öldürücü hale gelebilir. “Çok seviyordum, kimseye yar olsun istemedim” diyerek ancak kara toprağa yar eden insanlar da bunu sevdikleri için yapıyorlar. O yüzden sevginin fazlası aşırı olup sevdiğimizi bizden uzaklaştırıyor, bununla da kalmayıp sevdiğimize zarar vermeye başlıyor. Bu nedenle sevdiğimiz insanı bunaltmak yerine ona yaşam alanı sağlamamız sevgiyi daha uzun süre yaşamamızı sağlayacaktır.

Peki, acaba sevginin azını, çoğunu nasıl ayırt edeceğiz? Çünkü sevginin fazlası kadar azı da sevdiğimiz insanın “Bana sevgisini yeterince göstermiyor” diyerek bizden uzaklaşmasına sebep olabiliyor. Aslında az ya da çok sevgi kişiye göre de değişiyor. Aynı dozda sevgi gösterildiğinde kimi insana az gelirken kimi insana çok gelebiliyor. Bunun için sevgimizin az ya da çok olduğunu sevdiğimiz insana göre ayarlamalı, onu bunalttığımızı hissettiğimizde biraz olsun geri çekilmeli, sevgimizi göstermediğimizden şikayet ettiğinde ise ona olan sevgimizi göstermenin yolunu bulmalıyız. Bütün bunları kişiye özel olarak yapmalıyız.

Sevgimizi monotonluktan kurtarmalı, zaman zaman sürprizler yapıp, ufak hediyeler almalı, sürpriz planlar ile onu yemeğe götürmeli, sevdiği bir ortamı beraber yaşamalı, deyim yerindeyse ilişkiye heyecan katmalıdır. Sevgimizi söylemenin yanında göstermeli, onu düşündüğümüzü belli etmeliyiz.

Belki de sevgimizi özel kılan sevdiğimize davranış biçimimizdir. Tadında ve dozunda!