Paylaş
Hayır psikiyatriste deliler gitmez, çünkü deliler deli olduğunu bilmez. Ama hala insanların gözünde psikiyatriste deliler gider imajını silemediğimizi görünce üzülüyorum. Akıl hastalıkları olan kişiler hasta olduğunu kabul etmediği için onların psikiyatriste gitmeleri mümkün değildir. Ancak yakınları devreye girip rica minnet , kandırarak onları getirirler ve tedavi için önayak olurlar. Ancak normal ruhsal hastalıkların gerek kişinin kendisinin gerekse ailesinin, arkadaşlarının, dostlarının, eşinin yaşantısını daha çok zorlaştırdığını düşünüyorum.
Bir depresyon hastası mutsuz olduğu gibi, kendi içine kapanır, alıngan olur ve hayattan zevk alamaz hale geldiği için yakınlarını da bu batağın içine çeker. Onunla birlikte üzülürler ve evlerinin neşesi gider. Keza panik bozukluğu olan bir kişi sık sık panikleri nedeniyle hastahaneye taşındığı için her an panik geldi gelecek korkusunu ailecek yaşarlar. Hastalık korkusu olan bir kişi sürekli olarak doktor doktor gezmekte ve ben hastayım düşüncesi ile bütün aile hastalıklarda hangi belirtiler olduğunu ezberlerler. Takıntılı kişiler ise sadece kendi takıntıları ile uğraşmazlar eğer temizlik takıntıları varsa ailenin de aynı davranışlarını göstermesini ister ve sürekli olarak temizlik yaptıkları gibi tüm aile bireylerinin de eve girmeden üstünü başını çıkarıp eve yeniden girmelerini ister. Tüm bu örnekler arttırılabilir ama bu hastalıklarda psikiyatriste gitmemek sadece ve sadece sıkıntıları uzatıp yaşam kalitesini düşürür.
Tekrar yazının başlığına dönersek psikiyatriste sadece deliler gitmez psikiyatriste ruhsal sıkıntıları olan herkesin gitmesi gerekir ki bu sıkıntılar sadece psikiyatrik hastalıklar değil evlilik problemleri, iş yeri sorunları, uyum sorunları, sosyal fobiler de dahil geniş bir alanda yaşamsal sıkıntısı olan herkesi de kapsar. Yaşamın zor geldiği anlarda psikiyatriste gitmekte fayda olduğuna inanıyorum.
Paylaş