Paylaş
Psikiyatrik ilaçların uyuttuğu ve kilo aldırdığı düşüncesi bir söylence halinde gerek internette gerekse dilden dile dolaşıyor. Hatta insanlar o kadar emin ki “Aman beni şişmanlatmayın, aman kilo almayayım!” sözlerini çok fazla duyuyorum.
Aynı şekilde “Sakın beni uyutmasın, iş yapıyorum, araba kullanıyorum, çocuğum okulda uyursa dersi dinleyemez” sözleri aslında insanların bu konudaki kaygılarını dile getiriyor.
Bu kaygılar durduk yerde oluşmuyor. Daha önceden ilaç kullanıp şişmanlamış, arkadaşından, eş dosttan duydukları “Aldığım kilo üstümde kaldı, şimdi bir türlü kilo veremiyorum” benzeri şikayetler nedeniyle kimi zaman psikiyatriste gelmedikleri gibi kimi zaman da verilen ilaçları da her ihtimale karşı kullanmıyorlar. Hele hele en çok sevdiğim söz de “Doktor bey şimdi doğruyu konuşmak gerekir ben ilaçları kullanmadım, yalan söylemeyi sevmem”…
Gerekli olduğunda ilaç kullanılmasına, çok lüzumlu olmadığı durumlarda da asla ilaca başvurulmaması gerektiğine inanan bir doktorum, hatta kendim hasta olduğum zaman da aynı düşünce ile az ilaç kullanıyorum. Burada unutulmaması gereken konu ilaçların sadece tür olarak değil doz olarak da etki göstereceği ve düşük miktar alındığında iştah açmayan ilacın doz arttıkça iştah açabileceğidir. Aynı şekilde az dozda cin gibi gezen, bütün işlerini yapabilen ama doz artınca bunun rahatsızlığını yaşayıp uyuklamaktan şikayet eden danışanların bu kaygılarına son vermenin yegane yolu düşük dozlarla başlayıp mümkün olduğunca az doz artışı yapmaktır.
Psikiyatrik ilaçların uyuttuğu ve kilo aldırdığı düşüncesi tümüne bakıldığında yanlış bir ifadeyi içerir. Çünkü uyutmadığı gibi uykuyu kaçıran hatta akşam içildiğinde bütün gece cin gibi dolaştıran ilaçların yanında, alındığında kilo verdiren, iştahı kapayan psikiyatrik ilaçlar da bolca mevcut. Önemli olan danışanı tanıyıp ona en uygun ilacı vermek ve gerçekten kilo almasını ve fazla uyumasını engellemektir. Bu konuda bizler de daha dikkatli olmalı, alınan kiloların ne kadar zor verildiğini gözden kaçırmamalı, aşırı uyku ve kilonun hastalarımızın yaşam kalitesinin bozacağını gözardı etmememiz gerekir. Aslından yanlış olan konu genellemelerdir.
Doğru olan, “Psikiyatriste deliler gider. Verdikleri ilaçlar şişmanlatır, uykudan başımı kaldıramam. Ne işim var psikiyatristte arkadaşıma anlatırım çok daha iyi. Şimdi gideceğim ve bana bolca ilaç verip uyutacak” önyargılarına kapılmadan gidip yardım almak ve yaşamın zorluklarını çözme konusunda ilaçlı ya da ilaçsız iş birliği yapmaktır. Son olarak bir başka önemli önyargı da psikiyatristlerin illa ilaçla tedavi edeceği düşüncesidir ki bu düşüncenin de gerçeği tam olarak yansıtmadığı, terapi gerekiyorsa terapi, ilaç gerekiyorsa ilaç, bazı durumlarda ise her ikisine birlikte baş vurulacağını unutmamak gerekir.
Paylaş