Paylaş
Çocukluk çağlarının hastalığı olan ve kendi içine kapanma, kimseyle iletişim kurmama gibi belirtilerle kendini gösteren otizmin bu belirtileri ilaçlarla azaltılabilmekte, hastalık tamamen düzelmese bile belirtileri hafifletilebilmektedir.
Çocukluk çağlarında, 3 yaş öncesinde başlayan otizmin belirtileri arasında aynı davranışları tekrarlama, göz iletişimine geçmeme, konuşmada gecikme ya da anlaşılabilir konuşmanın olmayışı yanında el çırpma hareketleri gözlenmekte kimi zaman ise etrafa zarar veren davranışlar görülebilmektedir
Aileler bu durumdaki çocuklarını mümkün olduğu kadar ortaya çıkarmamaya, toplumdan uzak tutmaya çalışmakta; kimi zaman onun örselenmesini engellemek amacıyla kimi zaman da toplum içindeki bu davranışlarından kendileri huzursuz olarak uzak durmaya çalışmaktadırlar. Halbuki otistik davranışlar tedavi ile azalabilmekte, bu çocuklar özel eğitim yardımıyla var olan yeteneklerini göstermekte ve diğer çocukların yakaladıkları gelişim düzeyini geriden de olsa yakalayabilmektedir.
Psikiyatrik ilaçlar otistik çocukların kapasitelerini kullanmalarına faydalı olabilmekte, antipsikotik ilaçlar onların uyumsuz davranışlarını azaltmakta, tepkilerini hafifletmekte, antidepresan ilaçlar tekrarlayan streotipik hareketlerini engellemekte, dikkat arttırıcı ilaçlar ise onların zihinsel aktivitelerini arttırarak dikkatlerini daha çok verebilmelerini sağlamaktadırlar. Aynı şekilde nöronal gelişimi sağlamaya yönelik ilaçlar zihinsel gelişimlerini yapabildikleri oranda arttırmaya faydalı olabilmektedir. Bütün bunlar ise toplamda otistik çocukların yapabileceklerini arttırarak onların toplum içine daha çok katılabilmesini sağlamakta yaşıtlarına kaynaşabilmesine yardımcı olmaktadır.
Paylaş