Öfke kontrolünüz zayıf mı?

* Sizi kızdıracak bir olay olduğunda önce tepki verir sonra düşünür müsünüz?

* Siniriniz geçtiğinde verdiğiniz tepkiden pişman olup, “Keşke böyle tepki vermeseydim” der misiniz?

* Sinirlendiğiniz zaman söylediklerinizi kulaklarınızın duymadığı olur mu?

* Çevrenizdeki insanlar tepkilerinizden dolayı size bir şeyler söylemekten çekinirler mi?

* “Ben eskiden de böyleydim” der, öfkenizi yansıtmayı haklı bulur musunuz?

* “Ne yapayım onlarda beni sinirlendirmesin” deyip öfkenizi haklı bulduğunuz olur mu?

* Öfkenize hakim olamadığınız için sevdiğiniz bir arkadaşınızla yollarınızın ayrıldığı oldu mu?

* Öfkelendiğinizde ağzınıza geleni söyleyip, mahcup olduğunuz için utandığınız olur mu?

* “Bugün sinirlerim üstümde” diye uyanıp, birisine sinirinizi boşaltma ihtiyacını sık duyar mısınız?

* Küçükken anne babanızın kavgalarına şahit olup “Ben büyüdüğümde böyle olmayacağım” dediğiniz halde, gün geçtikçe kendinizi onlardan birine benzettiğiniz oluyor mu?

* “Bu sefer öfkemi kontrol edeceğim” dediğiniz halde her seferinde yine aynı öfkeyi gösterdiğiniz bir ya da birden çok kişi var mı?

Değerlendirme

Yukarda saydıklarımın yarısına ya da daha fazlasına “evet” cevabı veriyorsanız, öfkeli ve öfke kontrolü zayıf bir insan olduğunuzu söyleyebiliriz. Bu soruların hepsine evet diyorsanız, gün içinde barut gibi gezdiğinizi düşünüyorum. Bence ortada dolaşmak yerine mutlaka bir psikiyatrist veya psikologdan yardım almanızda fayda var.

Cevaplarınızın yarısından azı “evet” ise öncelikle öfkelendiğiniz konuların bir listesini çıkarın. Bu konulardan ya da insanlardan uzak durun veya onlarla olan beraberliğinizi en aza indirin. Bunu da yapamıyorsanız o zaman öncelikle spora başlayın. Spor, öfke kontrolünü en iyi sağlayan etkinlik olup bir zararı da yoktur. Bunun yanında kendinizi tükenmiş hissediyorsanız o zaman kendinize biraz daha vakit ayırın. Zamanında uyuyun, yaşamınızı yavaşlatın ve yaşamın siz olmadan da gideceğini unutmadan kendinizi paralamaktan vazgeçin. Öfkenin karşımızdaki insanlarla ilişkileri bozmanın ötesinde bir işe yaramadığını, bizi haklıyken haksız durumuna soktuğunu ve yaşam kalitemizi azalttığını aklımızdan çıkarmayalım.