Paylaş
Herkesin hayatında en az bir kez başvurduğu yalanın kendisinden çok, söyleniş nedeninin önemli olduğuna inanıyorum. Çevremizdeki insanları yalana biz mi itiyoruz acaba? Çocuklarımıza, eşimize dostumuza yapamayacakları konularda sözler alıyor, kurallar koyuyor sonra bunları yapmadılar, yalana başvurdular diye adlarını yalancıya mı çıkarıyoruz? Oturup bir kez daha bakmak gerektiğini düşünüyorum.
İnsanın yaşamını kısıtladığımız oranda yalana başvurma oranı artacaktır. Örneğin çocuğumuz arkadaşları ile birlikte olmak istiyor ve bizden bir saat olsun izin istiyor. Sırf sözümüzü dinletmek için "Hayır olmaz, bir yere gidemezsin, dersin var, ben izin vermiyorum" diyerek onun gidişini engelleriz. Ama o, sırf bizi kırmamak ya da bizimle kötü olmamak için "peki" diyecek fakat bildiğini okuyacaktır. Kenara sıkıştığı zaman ise bir başka işi olduğunu söyleyerek durumu kurtarmaya çalışacaktır.
Aynı şekilde eşimiz bir şey almak istediğinde "Hayır olamaz, ben istemiyorum" diye büyük tepkiler verdiğimizde onu almak istiyorsa ve kafasına koyduysa kesinlikle alacak ama sorduğumuzda "almadım" diyecektir. İşte bu açıdan baktığımızda yalanı da yalancıyı da kendimizin yarattığının farkına varıyoruz.
Bir de yalanı alışkanlık haline getiren kişiler var. Her iki lafından biri yalan olan, en ufak bir sözüne güvenemediğimiz, her sözünü kuşkuyla karşıladığımız insanlar. Bu insanlara baktığımızda da neden yalan söylediklerini anlamaya çalışmak önemlidir. Bir insan doğrusunu söylediğinde olumlu bir tavırla karşılaşacağını düşündüğünde yalan söylemez. Bazen ilgi çekmek için yalan söyleyenler olsa bile yalan aslında zorunluluktan söylenir. İşte bir insan çok fazla yalan söylüyor, tüm doğruları çarpıtıyorsa onun bu durumunun temelinde sınır tanımazlığı, her durumu kendisine çekme isteği ve bencilliği yatar. Artık iş; söylediklerinin, yaptıklarının ötesine geçip, kişiliğinin sorgulanması düzeyine gelir. Bu kişiler artık yalan söylemese bile her söylediği yalan olarak algılanır.
Sonuç olarak öncelikle bir insanı daha çocukluk çağından itibaren yalana teşvik etmemeye özen göstermeliyiz. Bırakalım hata yapsınlar. "Doğru söylersen kızmayacağım" deyip sonra sözümüzü tutalım. Büyük tepkiler vermeyelim. Hayatını kısıtlamayalım. Kendimiz de yalana başvurmayarak ona örnek olalım. Yalanın çekiciliğine kapılmasına meydan vermeyelim. Kendimiz de dahil...
Paylaş