Kumar bir hastalık mıdır?

Dostoyevski "Kumarbaz" adlı kitabında bir kumarbazın duygularını anlatır. Oyunda kaybedeceğini bile bile kumara nasıl gittiğini, her seferinde “Geçmişte kaybettim ama bu defa kazanacağım” diyerek nasıl oynadığını ve sonunda nasıl kaybettiğini edebi bir dille anlatır.

Kumar bir hastalıktır. Sürekli kaybettiği halde kumardan vazgeçmeyen, varını yoğunu kumara yatıran, her şeyini kaybettiği halde hala borç harç kumar oynayan bir kişinin ruh sağlığının yerinde olduğunu söylemek mümkün değildir. En azından başlangıçta sağlığı yerindeyse de sonralarında artık yerinde olması mümkün değildir.

Kumar hastalığı bir dürtü kontrol hastalığıdır. Kişi kumar oynamak için, içinde çok büyük bir istek duyar, kumar oynayana kadar yerinde duramaz, oynar kaybeder. Bir an sakinleşir, arkasından tekrar oynamak için para bulmaya çalışır. Bir danışanım 2 gecede 10 milyar para kaybetmişti. Parası daha fazlasına yetmediği için kumarhaneye senet imzalamış 5 milyar da öyle kaybetmişti. Ailesi üzerine gittiğinde ise onları kendisini öldürmekle tehdit etmiş, evi terk edip gidip birkaç arkadaşından daha para toplayıp gidip onları da kaybetmişti. Ailesi “Bu kadar para kaybetti, artık akıllanmıştır” dediği halde yine akıllanmamış, annesini darp edip evdeki buzdolabı ve beyaz eşyaları satarak gelen parayı yine kumara yatırmıştı.

Ailesine artık düzelmek istediğini, tedavi olmak istediğini söyleyen danışan neden bunu yaptığını sorduğumda kumar oynama arzusunun bir kriz gibi geldiğini ve oynamadığı zaman kendisini kötü hissettiğini anlatmıştı. Tedavi ile bir süre sonra toparladığında artık kumar oynama konusunda kriz yaşamadığını, ara sıra kumar oynama arzusu gelse bile bununla baş edebildiğini anlatıyordu. Ama ailesinin borçları ödemesi epeyce uzun sürmüş. Hala yeniden oynayacak diye korku duyuyorlar.

Sonuçta kumar hastalığı da kleptomani denilen çalma hastalığı, mitomani denilen yalan hastalığı gibi bir hastalık olup özelliği dürtü kontrol hastalığı olmasıdır. Bu hastalıklar takıntı grubu hastalıkların alt grubu olarak kabul edilmekte ve o şekilde tedavi edilmektedir.