Paylaş
Kabul edilebilir düzeyde kıskançlık, herkesin yaşadığı bir duygu olup aynı zamanda sevginin bir ölçüsü sayılmaktadır. "Beni seviyor ki kıskanıyor, sevmese kıskanmaz" diye düşünen kişiler, kıskançlığın boyutları büyüyüp yaşamlarını çekilmez hale getirdiği durumlarda bunalmakta ve kıskançlığı ortadan kaldırmanın yollarını aramakta ama çoğunlukla başarısız olmaktadırlar.
Sağlıklı sınırların içinde kalan kıskançlığın ölçüsü yaşantıda herkesin ortak kıskançlık kriterleri düzeyinde kıskanması ama bunun ötesine geçmemesidir. Eğer partneriniz sizin hiçbir arkadaşınızla görüşmenizi istemiyor, bir yere gittiğinizde 50 kere arıyor, hatta garantiye almak için göndermiyor, tek tek arkadaşlarınızdan ayırıyor, sokağa çıktığınız zaman sürekli sizi takip ediyorsa o zaman problem var demektir. Sevgi adına olduğu söylenen, hatta "Sana güveniyorum ama insanlara güvenmiyorum" sözleri bu durumun hastalıklı olduğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Hastalıklı düzeyde olan kıskançlığı ortadan kaldırabilmek için kıskanılan kişinin aldığı önlemler kıskançlığın dozunu biraz daha aşağıya çekebilmekte fakat tamamen engellememektedir. Her şeye dikkat etse bile cevapsız bir telefon araması, sokakta yürürken bir kişinin dikkatli bakması bile kıskanılmak ve suçlanılmak için yeterli bir sebep haline gelmektedir.
Kıskançlık sevgiyi ve ilişkiyi öldüren faktörlerin başında gelmektedir. Bu yüzden kıskançlık duygusuna aşırı sahipsek bunu engellemek için yardım almalı, partnerimizde varsa ona bu duygusunun sağlıklı olmadığını anlatmalı ve birlikte yardım almalıyız.
Kıskançlığın temel açmazı kıskanarak bunalttığımız insanın sahiden bir süre sonra bizden uzaklaşması ve biz onu kaybetmek istemezken artık onun bizi görmek istememesidir. Bu nedenle aşırı düzeydeki kıskançlığın hastalıklı bir duygu olduğunu bilip bu durumda yardım almak sevdiğimiz insanı kaybetmemizi engelleyecektir.
Paylaş