Paylaş
Yemek yemeyi seven insanların en büyük dayanağı rejim yapıp bu kiloları verecekleri düşüncesidir. Ancak kimi zaman bu kilolar kontrolden çıkmakta ve giderek artmalarına rağmen inatla inmemektedir. Bu yüzden kiloların kontrolden çıkmalarını engellemek gerekir. Bir kere kontrolden çıktılar mı geri dönüşlerinin zor olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız.
Kiloların kontrolden çıkmasını engellemenin en iyi yolu her zaman belirli bir düzen tutturmaktır. En azından bir gün fazla yemek yediğimizde ertesi gün bunu telafi yoluna gitmeli ve daha az yemeliyiz. İnsan yemek yedikçe daha çok acıkır. Kilolu insanları zayıf insanlarla karşılaştırdığımızda zayıf insanların hem daha az hem de daha kalorili yiyeceklere yöneldiğini görmekteyiz. Ben kendi adıma açlıktan gözü dönmüş bir zayıf insan görmedim. Ya da "Şeker krizim tuttu" deyip çikolata veya pastalara saldıran. İşte bu yüzden mümkün olduğunca yediklerimizi kontrol altında tutmalı abur cubur yemekten ve bir oturuşta fazla miktarda yemekten kaçınmalıyız.
Kalorili yiyecekler insanı mutlu kılar ama mutlu olabilmek için kalorili yiyeceklere de ihtiyacımız olduğunu unutmamalıyız. Bu kısır döngü halinde sürmekte ve bir süre sonra giderek kıyafetlerimiz dar gelmekte, aynaya baktığımız zaman kendimizi beğenmemekte ve farklı diyet tekniklerini uygulayarak vücudumuz kilo alıp veren bir makinaya dönüşmektedir.
Aslında kilo vermeyi sağlamanın en iyi yolu hiç almamaktır. Bugüne kadar aldıysak bir diyet yöntemi seçelim ve ona sadık kalalım. Diyet yönteminin sadece aracı olduğunu, kafamızdaki yemek düşüncesini yenmenin önemli olduğunu unutmamalı ve mümkün olduğunca günlük yaşantıda öğünleri küçük tutmalıyız. Ancak böyle olduğunda az yedikçe daha az acıkacak ve yemek diye gözü dönen bir insan olmaktan kurtulabileceğiz.
Paylaş