Paylaş
Kadınlarda depresyon erkeklerde gözlenenin iki katıdır. Bu her yaş dönemi için geçerli olmakla birlikte özellikle genç kızlık ve yaşlılık döneminde daha da artmaktadır. Kadınlarda depresyonun daha sık görülmesinin nedenlerinden biri östrojen hormonudur. Bununla birlikte yaşadığı koşullar da kadınlarda depresyonu arttırmaktadır. Özellikle öğrenilmiş çaresizlik adı verilen ve depresyona neden olan temel psikolojik koşulların başında gelen duruma kadınlarda daha sık rastlanılmaktadır.
Kişinin olaylar karşısında tepki verememesi, bunun için yeterli güce sahip olamaması ve ne yaparsa yapsın koşulları değiştirememesi durumu depresyona neden olan temel faktörlerden biridir. Çocukluk çağından itibaren “Sen kızsın yapamazsın; Ağabeyin dışarı çıkıyor ama sen kız başına bir yere gidemezsin, sonra senin için ne derler, adın çıkar, vde kalacaksın, bir koca bulamadın” sözleri kadınların yaşamları boyunca karşılarına çıkan, onları cinsiyet ayrımında etkileyen başlıca konulardır. Bunların sonucunda kendilerini güçsüz ve çaresiz hissetmekte, kendilerine yeteri kadar güvenmemekte ve en ufak bir olayda demoralize olup depresyona girmektedirler. Bu da depresyonun kadınlarda daha sık ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Normal koşulların dışında genç kızlıkla başlayan adet dönemleri, yaşlılıkta yaşanan menapoz dönemleri de depresif şikayetlerin ortaya çıkabildiği ve psikolojik gerginliğin yoğun olduğu dönemlerdir. Bu dönemlerde her zaman ilaç kullanılmasa da psikolojik yardım alarak terapiye gidilmesi, olaylarla baş etme gücünün kazanılması, cinsel kimliğin kabullenilip olumlu taraflarının bulunması kadınların depresyonla baş etmesi ve yaşam deneyiminden güçlenerek çıkmasını sağlayacak başlıca yöntemlerdir.
Paylaş