Paylaş
Doğum sonrası depresyon sık olarak karşımıza çıkmasına rağmen belirtilerinin depresyon belirtilerinden farklı oluşu tanı koymayı ve tedaviyi güçleştirmektedir. Doğum sonrası günlerde yaşanan halsizlik, yorgunluk ve uykusuzluk şikayetleri normal olmakla birlikte bunların sonucunda oluşan “ Çocuğuma bakamayacağım, yetersizim ve en kötü anneyim. Ya istemeden çocuğuma zarar verirsem” gibi kaygılar da üzerine eklenince hamilelik sonrası depresyon ortaya çıkmaktadır.
Sürekli ağlıyorsa dikkat!
Depresyon kadınlarda daha sık görüldüğünü ve her 5 kadından birinin yaşam boyu en az bir kez depresif dönem geçirdiğini göz önüne alırsak; doğum sonrası dönem depresyon yönünden en riskli dönem olup tedavi edilmediğinde kronik depresyon olarak karşımıza çıkabilmektedir. Anne sürekli ağlamakta, sütünün yetmeyeceği endişesini taşımakta, ona zarar verebilirim endişesi ile bebeğini kucağına almaktan korkmakta ve yanında hep birileri olsun istemektedir. Eşinden ya da yakınlarından yeterli desteği alamıyorsa bu sıkıntıları giderek artmakta ve ilaç tedavisine ihtiyaç duyulabilir hale gelebilmektedir.
Annenin depresyonda yaşadığı tüm stres verdiği süt ile çocuğa geçebilmekte ve o da huzursuz, sıkıntılı, çok ağlayan bir çocuk haline gelip annenin sıkıntısını daha çok artırabilmektedir. “Ben yetersizim çocuğuma bakamıyorum, sürekli ağlıyor” diyerek dert yanmakta ve çaresizliğini dile getirmektedir. Bu durumda olan annelerin öncelikle bir terapi sürecinden geçmesi ancak sıkıntılarının çok olduğu, uykularının iyice bozulduğu ve çaresizlik yaşadığı durumlarda ilaç tedavisine geçilmesi uygun olacaktır.
Paylaş