Paylaş
Son günlerde gündeme gelen çocuk kaçırmaları bir süre gündemi işgal ediyor sonra günlük yaşam kaldığı yerden devam ediyor. Bizler kötü olayları hep başkalarının başına gelen yaşantılar olarak görüp, olanlara üzülüyoruz ama kendimizi güvende hissedebiliyoruz sonrasında. Mesleğim nedeni ile çocuklarımızın sandığımız kadar güvende olmadığını görüyorum. Biz korunaklı duvarlar örüyoruz ama asıl problem aile içinde ya da tanıdık, eş dostlar ile yaşanıyor. Amca, hala çocukları, oğlumuzun erkek arkadaşı ya da eve gelen ya da çocuğumuzun misafirliğe gittiği evlerdeki büyükler.
Taciz olayları dışardan koruduğumuz çocuklarımıza içeriden geliyor ve biz belki senelerce fark etmiyor veya inanmıyoruz. Bu yüzden çocuklarımızı yalnız bırakmamaya ve onları gözetim altında tutmaya gayret etmemiz gerekir. Bu onları 24 saat bunaltma halinde olmamalı, sürekli olarak “Bak birileri ile konuşursan başına kötü şeyler gelir” şeklinde değil, “Senin bedenin sana ait, bir başkasının bedenine dokunmamalı onların da senin bedenine dokunmasına izin vermemelisin” şeklinde olmalıdır. Kocaman çocuk oldu nasıl olsa yakın yer diye kontrol etmeden bir yere göndermemeli, gönderiyorsak gözlemeli ya da bir şekilde sürekli haberdar olacak şekilde yönlendirmeliyiz.
Örneğin herkesin elinde oyuncak olan cep telefonlarını güvenlik amacıyla kullanmalı, bir yere gönderirken ya da bir yerden gelirken bizi aramasını isteyip telefon hattında bağlantıyı koparmamalıyız. Bir markete bile gönderiyorsak gidip gelirken haberimiz olmalı. Kötü olayların büyük vakitlerde ve uzak yerlerde olmadığını unutmamalıyız .
Çocuklarımızın küçük bile olsa tacize uğradıklarını anlamak onun hareketlerini izlemek ile mümkündür. Çok sevdikleri ve evimize sık girip çıkan bir kişiye öfkeli davranıyor, onun gelmesini istemiyorsa; sık sık ağlama nöbetleri geçiriyor büyük tepkiler veriyorsa; mastürbasyon yapıyor ve bir cinsel ilişkiyi düşündürecek davranışlarda bulunuyorsa; zaman zaman bir yerlere sürtünüyorsa, cinsel ilgi ve merakları ve cinsel organına ilgisi artıyorsa o zaman bir tacizi düşünmekte fayda vardır. Gerekirse tacizi açığa çıkaracak testlerin yapılması ve uzmanların görüşlerinin alınması böyle bir durumu ortaya çıkaracaktır. Yoksa uzun seneler geçtikten sonra 30’lu yaşlara geldiklerinde bir gün terapistin odasında gözyaşları ile bunları anlatabilirler. Dilerim çocuklarımızın hiç biri taciz olayını yaşamaz.
Not: Bugün saat 13.30’da Derya Baykal’ın programında bu konuyu ele alacağım.
Paylaş