Paylaş
Çocuklarda kaygı bozuklukları, büyüklerde gözlenen kaygı bozukluğu belirtilerinden farklı olabilmektedir. Çocuklarda en fazla gözlenen kaygı bozukluğu korkular olup bu korkular 3-4 yaşından itibaren kendisini göstermeye başlamaktadır. Geceleri yalnız yatamama, anaokuluna gitmek istememe, palyaçolardan ya da aşırı seslerden irkilme, kedi ve köpeklerden korkma, anne babayı kaybetme korkuları çocukluk çağında en fazla gözlenen korkulardır.
Korkular, anne babadan öğrenilebildiği gibi kimi zamanda yaşıtlarının korkularından etkilenmekte kimi zaman da seyrettiği filmlerden etkilenerek korku duygusunu yaşamaktadır.
Çocukluk çağı korkuları mutlaka önemsenmelidir. "Korkacak" bir şey yok sözü işe yaramadığı ve korkuları ortadan kaldırmadığı gibi, çocuk bir süre sonra korkularını ailesine iletmekten vazgeçecek ve kendi içinde yaşamaya başlamasına yol açarak sorunun ilerlemesine neden olacaktır.
Akşamları yattığı zaman gözünün önüne "Garez" filminin posterindeki karakterin geldiğini ve bu yüzden yatağından çıkmaktan korktuğunu söyleyen 10 yaşındaki bir danışanım, saatlerce yatağında gözünü kırpmadan yattığını ve anne babasına bile seslenmeye korktuğu için kalbi çarparak uyuyamadığını anlatmıştı.
Okul korkuları da 3-4 yaşından itibaren başlamakta, özellikle anneden ve evden ayrılma konusunda kaygıları olan çocuklar anaokuluna gitmek istememektedirler. Anaokuluna gittiği zamanlar ise ağlayarak eve dönmek istemekte ve annesini bırakmamak için yeri göğü birbirine katabilmektedir.
Korkular kimi zaman iyice büyümekte yalnız başına tuvalete gidemeyen, kendi başına yatamayan, anne ya da babanın dizinin dibinden ayrılmayan çocuklar haline gelebilmektedir. Korktukları konu da zorlandıklarında ise çok daha büyük tepkiler verebilmektedir.
Çocuklarda bir diğer kaygı bozukluğu ise takıntılar olup çocukluk çağında en fazla görülen takıntıların başında anne babayı kaybetme, onların yaşlanıp ölmesi konusunun sürekli olarak düşünülmesi gelir. Bunun takıntı haline gelmesinin yanında, günaha girme, Allah tarafından cezalandırılacağını düşünüp korkma, aynı sayıları tekrarlama ve bunları yapmazsa kötü şeyler olacağına inanma takıntıları vardır. Bu düşüncelerin en önemli özelliği aklından atmak istese de aklından atamaması ve sürekli olarak zihnini meşgul etmesidir.
Bir diğer önemli kaygı bozukluğu da özellikle deprem gibi felaketleri yaşamış çocuklarda gözlenen travma sonrası kaygı bozukluğudur.
Sürekli olarak yaşanan durumun tekrarlayacağını düşünme, rüyalarında görme, gün içinde sürekli irkilme, kaygı ile bekleme durumu da bu çocuklarda gözlenebilmektedir.
Kaygı bozuklukları çocuklarda sık olarak gözlenmesine karşın zamanında fark edilmez ve gerekli önlemler alınmazsa tüm yaşamı boyunca devam edecek kaygıların, korkuların temelini teşkil edebilmektedir. Bu durumlarla karşılaşıldığında kendi kendine yada bizim telkinlerimizle geçeceğini düşünmek yerine psikiyatrik yada psikolojik yardım almak bu durumun ilerlemesini engelleyecektir.
Paylaş