Paylaş
Son günlerde giderek artan sayıdaki çocuk ölümleri bize bunu düşündürmeli. “Çocuğum güvende mi?” ya da “Çocuğum nerede ve nasıl güvende olur?” “Onu hiç kimsenin yanına çıkarmadığımda mı, kendi başına bir yere göndermediğimde mi , yanına korumalar tuttuğumda mı?” “Çocuğumu kimlerden korumalıyım; yabancılardan mı, akrabalarından mı, arkadaşlarından mı, yoksa herkesten korumalı, gözümden sakınmalı mıyım?”
Çocuklarımız canımız ciğerimiz ve maalesef kendilerini koruyabilecek yaşa gelene kadar risk altındalar. Onlara zarar veren insanlar ise tanıdığımız, evimize girip çıkan, bizim gidip kendilerinde kaldığımız hala, amca gibi akrabalar ve onların çocukları olabiliyor. Genç ya da ileri yaşlarda olabiliyorlar. Bazen 12 yaşında bir dayı oğlu taciz edebilirken, bazen de 35 yaşında dayının kendisi bu tacizi gerçekleştirebiliyor. Dışarıdan insanlar da olabilir ama onların sayısı akrabaların sayısından daha azdır. Bu nedenle çocuklarımız en güvenilir dediğimiz ellerde bile risk altında olabilmektedirler.
Çocuklarımızı güvende kılmak için onlara yabancılarla konuşmamalarını; kendi bedenlerinin kendilerine ait olduğunu ona kimsenin el sürmemesi gerektiğini; bize haber vermeden bir yere gitmemesini tembih edebiliriz ama bunu ne kadar uygularlar bilemeyiz. Geçen gün bir baba anlatıyordu: “Maça gittik, birlikte izliyorduk. Kızımız gitmiş bir ailenin yanında oturuyordu, kaybettik diye çok korktuk ama bulunca rahatladık” diye anlatırken ona “Kızınız tanımadığı kötü niyetli insanların da yanına gidebilirdi ve onu bulamayıp kabuslar da görebilirdiniz. Neden dikkatli olmuyorsunuz?" diye sorduğumda “Bunu hiç düşünmemiştik. Niye ona zarar versinler?” diye tamamen safça bir iyi niyetle bir şey olmayacağına inancını dile getirmişti. Bu yüzden bu konularda çok dikkatli olmalı, çocuklarımızın nerede, kiminle ne yaptığını yakından takip etmeliyiz. Bunu yapmazsak başkalarının başına gelenler bizim çocuklarımızın da başına gelebilir. Uyanık ve dikkatli olmalıyız. Yapabildiğimiz kadar çocuklarımıza göz kulak olmalı, onları risk altında bırakmamalıyız.
Paylaş