Paylaş
Genellikle senenin başında ve daha başlangıç seviyelerinde rastladığım bu durumu son günlerde bu problemle başvuran danışanlarımın sayısı artmaya başlayınca tekrar ele almak istedim. Öyle ki anaokuluna başladığında gitmek istemeyen, okula gitmek istemediği için ağlayıp yerlere yatan 3 yaşında çocukların sayısı fazlayken bu sayı 6 yaşında olup ilköğretime başlayan çocuklarda giderek düşmekte ve aileler bunu normal karşılayabilmektedir. 8. sınıfa giden bir kız çocuğu okula gitmek istemediğinde ise aileler bunun şımarıklık olduğu düşüncesiyle kızıp çocuğu cezalandırmakta hatta iki gün önce gördüğüm bir danışanımda olduğu gibi işi fiziksel şiddete kadar götürebilmektedir.
Aslında çocuklarda her yaşta okula gitmek istememe durumuna rastlayabiliyoruz. Ama bu sorun bir kaygının sonucu ise, çocuk okula gittiğinde sıkıntı yaşıyor, nefesi daralıyor, ağlıyor, kalbi çarpıyorsa bir süre önce gördüğüm 8 yaşındaki bir başka danışanımda olduğu gibi 4 tane erişkin kolundan bacağından tutup sürükledikleri halde okula giremez hale gelmektedir.Başlangıçta ara ara yaşanan gitmeme isteği sonra artarak tüm sene gitmemeye dönebilmektedir. Bugüne kadar gördüğüm en uzun süreli vaka 4 senedir okula gitmeyen bir öğrenciydi. Bu iş daha büyüdüğünde, üniversite seviyesinde olduğunda daha farklı boyutlara varıp okulu bırakan ve artık okumayan gençlerle karşılaşabilmekteyiz.
Çocuklar okula gitmek istemediğinde, her gün bunu dillendirmeye başladığında bunun psikiyatrik bir sorun olduğu ve aynı uçak korkusunda kişi nasıl uçağa binemiyor ya da asansör korkusunda on katı yürümeyi tercih edip asansörden uzak kalıyorsa, okul korkusunun da böyle bir korku olduğunu düşünmek gerekir. Okul korkusu durduk yerde başlamıyor aslında, çoğunlukla altında yaşanan bir olumsuzluk yatıyor. Arkadaşları kendisini tehdit ettiğinde, alay edip küçük düşürdüğünde, öğretmen çalışmıyor diye kızdığında ya da derslerde başarısız olduğunda çocuklar hangi yaşta olursa olsun okula gitmek istememeye başlamakta bu sorun çözülürse okula devam etmekte ama zamanında fark edilip gerekli yardım alınmazsa süreç uzamaktadır. Tabii ki burada ailenin de tutumu önemlidir. Kızmak, tehdit etmek, onu şımarıklıkla suçlamak hiçbir işe yaramadığı gibi toparlanma sürecini de bozacaktır. İyi bir psikiyatrik ya da psikolojik yardım ile kısa sürede toparlanacak olan bu durum büyüdüğünde tedavi imkansız olmasa bile zorlaşmaktadır. Ancak unutulmaması gereken konu sadece psikiyatrik ilaçların kısa süre kullanılması değil birlikte psikoterapi ile bu korkunun altında yatan nedenlerin araştırılması ve bunların çözülmesidir. Yoksa çocuk 3 gün okula gider, sonra yine gitmemeye başlar. Önemli olan temeldeki sorunun çözülmesi ve altta yatan kaygının giderilmesidir.
Paylaş