Paylaş
Okul döneminde öğrencilerin anne ve babalarının en çok şikayet ettikleri konuların başında öğrenmekte güçlük çekmesi geliyor.
- Bir türlü öğrenemiyor.
- Öğretmen anlatıyor yine anlamıyor.
- Kendi başına çalışıp anlayamıyor.
Benzeri şikayetleri ilköğretimden orta öğretime kadar öğrencilerin velilerinden yaygın olarak duymaktayım. Çocuklar neden öğrenemezler, onların öğrenmelerini bozan ne gibi faktörler var? Bugünkü yazımda bu faktörlere kısa kısa değinip sonraki zamanlarda bunları daha geniş olarak ele alacağım.
Öğrenmeyi engelleyen etmenlerin başında dikkat eksikliği gelmekte. Derse dikkatini veremeyen öğrenciler bir türlü öğrenemedikleri gibi öğrendiklerini de çabuk unutmaktalar. Görsel dikkati zayıf olan öğrenciler matematik gibi sayısal derslerde zorlanırlarken, işitsel dikkati eksik olan öğrenciler ise Türkçe, Edebiyat gibi dersleri öğrenmekte zorlanabilmekteler.
Öğrenmeyi bozan bir diğer konu isteksizlik ve ilgisizlik. Çalıştığı derse kendisini vermeyen, dersi çok umursamayan, sadece anne-baba korkusuyla dersin başında oturan öğrencilerin dersi öğrenmesi mümkün olmamaktadır. Kendilerini derse vermedikleri için anlayıp öğrenememektedirler.
Verimli çalışmama da öğrenmeyi engellemektedir. Yarım bilgi bilgisizlikten kötüdür. Çalıştığı konuyu öğrenmeden bırakan öğrenciler onunla ilgili bir soru sorulduğu zaman bilememekte, bu yüzden verimsiz çalışmak dersi tam öğrenmeyi engellemektedir.
Zekanın az ya da çok oluşu da öğrenmeyi engellemekte, zeka düzeyi düşük olan çocuklar anlamadıkları için çok çabuk unutmakta, okudukları akıllarında kalmamakta ve sebep sonuç ilişkilerini kafalarında canlandıramadıkları için öğrenmekte başarısız olmaktadırlar. Zeka düzeyi yüksek olan çocuklar ise sıkıldıkları için derse yeterince konsantre olamamakta, “Ben bunu zaten biliyorum” diyerek çok önemsememekte ve sonuçta kendilerini derse tam olarak veremedikleri için öğrenme zorluğu yaşamakta, bir türlü dersin başında gereken sebatı göstermemektedirler. Ailelerinin “Çocuğum çalışsa okul birincisi olacak ama çalışmıyor” diye anlattığı bu çocuklar bir türlü dersin başına oturamamaktadırlar.
Kaygılı ve başarısız olmaktan korkan öğrenciler de o kaygı ile okuduklarını çok anlamamakta ve başarısız olmaktan korkarken korktukları başlarına gelmektedir.
Sonuç olarak öğrenme bir çok nedenle engellenebilmekte. Çocuklar gayret ettikleri halde başarısız olabilmekte, aileler de “Benim çocuğum öğrenme güçlüğü çekiyor” diyerek dert yanmaktadır. Önemli olan çocuklarımızın neden dolayı öğrenme güçlüğü çektiklerinin bulunması ve bu durumun ortadan kaldırılmasıdır. Dikkat sorunundan dolayı oluyorsa dikkat eksikliğinin tedavi edilmesi, gönülsüz çalışıyorlarsa motive edilmeleri, verimsiz çalışıyorlarsa verimli çalışmanın sağlanması, zeka düzeyi düşükse çok zorlanmamaları, zeka düzeyi yüksekse daha kısa sürelerle çalışıp derslerin ilgilerini çekebilecek hale getirilmesi, kaygı nedeni ile çalışamıyorlarsa o zaman kaygı bozukluğunun giderilmesi öğrenme güçlüğünü ortadan kaldıracaktır.
Paylaş