Paylaş
10 gün önce gördüğüm 14 yaşında bir danışanım “Keşke halamın kızı ölse de, ben de kurtulsam” dediğinde bunu neden söylediğini merak etmiştim.
”Halamın kızı Fen lisesinde okuyor, annem sürekli onu bana örnek gösteriyor. "Ne kadar çalışkan kız, senin neyin eksik, derslerin niye kötü diye, sürekli olarak bana onu örnek gösteriyor. Bıktım artık, keşke ölse de onu bana örnek vermese” diyerek bana dert yanmıştı.
Bir gencin sevdiği yakının ölümünü isteyecek, ya da annesine bu kadar çok öfke duymasına neden olan olay ona başkasının örnek verilmesi.
Bu örnek hiçbir zaman kötü örnek olmadığı gibi çoğunlukla da, çocuğumuzdan daha iyi meziyetlere sahip olan bir örnek olma özelliğini taşıyor. Onun kötü yönlerine değinmeden çocuğumuza onu örnek vermek sadece ve sadece örnek verilen kişiye ve bize öfkesini arttırmaya yarayacaktır. Kendisine bir arkadaşını ya da yakının örnek verdiğimizde “Baba sen haklısın, ben de çalışıp onun gibi başarılı olayım” ya da "Anne çok haklısın, artık canla başla çalışıp en iyi yerleri kazanacağım” diyen bir çocuk veya genç görmedim. Bunun yerine sadece öfke ve anlaşılmamazlık duygusu yaşıyorlar.
Çocuklarımıza iyi örnekler vermenin onları daha iyiye götürmek yönünde faydalı olduğuna inanabiliriz. Eğer bunu çok ama çok yapmak istiyorsak örnek verdiğimiz kişinin hatalarını da anlatmalıyız. Bu hatalarının yanında iyi meziyetlerin de olduğunu anlatmalıyız. Yoksa anlattığımız örnek inandırıcı olmayacaktır. Ancak o zaman çocuğumuz kendisi de bu örneğe benzemeye çalışacak ve onu bir insan olarak görebilecektir. Hiç kimse kötü meziyetlere sahip olmadan iyi meziyetlere sahip olamayacağı için sadece iyi yönleri anlatılan bir örnek iyi örnek olmayacaktır. Bunu unutmayalım.
Çocuğumuzu kimselerle kıyaslamayalım ama çok çok ihtiyaç duyuyorsak dediğim gibi örnek verdiğimiz kişinin kötü yönlerini de anlatalım. O zaman sevimsiz olmaktan kurtuluruz ve söylediklerimiz yerine varır.
Paylaş