Paylaş
3 yaşında bir kızın babası, elinden kurtulup giden kızını korkutmak için bir kenara saklanıyor ve kızı ne yapacak diye bakıyor. Kızı önce sağa sonra sola bakıyor sonra telaşlanmadan gidip güvenliğin elinden tutuyor ve babasını birlikte arıyor. Baba şaşkın bir şekilde gidip güvenlik görevlisine soruyor. "Çok merak ettim size ne dedi de beni aradınız?" Cevap iki kelime “Babam kayboldu.”
Çok ama çok hoşuma gitti ve babanın izni ile isim vermeden yazmaya karar verdim.
Neden bu kadar güzel çünkü hiç telaşlanmadan babayı arayabilmesi, böyle esprili bir şekilde dile getirmesi bir öz güven belirtisi. Peki, bu öz güven çocuklarımızda var mı?
Ne yazık ki yok... 3 yaşında bir çocuk, değil kaybolmak dışarıda bizi görmediği anda paniğe kapılmaya başlıyor. Çünkü anne ya da babası da onu bir an görmediğinde telaşa düşüyor. Gidip de “Babam kayboldu” diye sakince konuşabilmek bu yönden önemli .
Çocuklarımızı korumak adına korkulu ve güvensiz yetiştiriyoruz. “İnsanlar sana kötülük eder, onlardan uzak dur” diyerek korku dolu bir dünya çiziyoruz. Tabii ki dünyada tehlikelerde var, gözü kara olmasınlar ama gerçek tehlike ile tehlike tehdidini birbirinden ayırt edebisinler ve ömürleri korku dolu geçmesin. Bu yüzden onları korkutmadan önce bir kere daha düşünelim.
Paylaş