Paylaş
Kadınlar, hamilelik süresince ve doğum sonrası özellikle ilk 40 günde ciddi psikolojik sıkıntılar yaşayabilirler. Çevrelerinden destek bekledikleri bu dönemde ne gibi problemlerle karşılaşır ve neler yapılmalıdır? Bu soruların yanıtlarını Psikiyatrist Dr. R. Sabri Yurdakul’dan aldık.
Doğumdan sonra anne ve bebek arasındaki ilişki, doğum öncesindeki ilişkiden çok farklıdır. O güne kadar stabil ve birbirini görmeden giden ilişki, artık bebeğin doğmasıyla yeni bir aşamaya geçmekte ve interaktif bir ilişki halini almaktadır.
Öyle ki bebeğin sakin, uyumlu ve çok ağlamadan, problem yaşamadan gittiği bebeklik döneminde anne de psikolojik olarak kendini yeterli ve iyi hissetmektedir.
Aile desteği önemli
Doğumdan sonraki ilk 40 gün çok önem kazanmaktadır. ‘40’ı çıkmak’ deyimiyle halk arasında bahsedilen dönem doğum sonrası annenin ruhsal ve bedensel olarak fazla hassas olduğu dönemdir.
Bu dönemin iyi atlatılabilmesi gerek annenin sağlık durumuna, gerek eşinin ve ailesinin desteğine gerekse bebeğin huzurlu bir bebek olup olmamasıyla yakından ilişkilidir.
Doğumu rahat atlatan anne, eşinin ve ailesinin desteğini de alınca mutlu, huzurlu ve bebeğini iyi büyütebilmenin gururunu yaşar. Onun mutluluk ve huzuru bebeği etkilemekte, annenin rahat ve sakin olduğu durumlarda bebek de mutlu büyür.
Hassas dönem
Bu yüzden doğum sonrası dönemde anne-bebek ilişkisi birbirinden etkilenen ortak bir ruhsal yapıya sahip olabilmekte, birinin huzur ya da huzursuzluğu diğerini etkileyebilmektedir.
Sonuç olarak doğum sonrası dönem ilk 40 günün daha hassas olduğu ama sonraki ayların da giderek azalsa da annenin desteğe ihtiyaç olduğu dönemlerdir.
Eşinin, ailesinin yardım ve desteğine ihtiyaç duymakta, bebeği mutlu ve huzurlu olduğu oranda mutlu ve huzurlu kendini yeterli hisseden bir anne olabilmektedir.
Anne karnında geçen süreçte annenin karnını sürekli sevmesi, klasik müzik dinlemesi, her gün düzenli yürümesi, bu süreçte babanın anneye destek olarak onu rahatlatması, bebeği mutlu ve huzurlu kılacaktır.
Bu dönemde gerek anne gerekse bebek birbirleri ile kurdukları fiziksel birlikteliğin ötesinde psikolojik olarak da ortak bir yapı sergileyecektir.
Annenin rahat ve huzurlu olması durumunda bebek gelişimini sakin ve sağlıklı sürdürecektir.
İleriki yaşantısında ihtiyacı olan huzurlu bir ruh halinin ilk dönemini yaşayacaktır.
Öyle ki annenin hamilelik döneminde bebeği ile kurduğu güzel ilişki, bebeğin tüm yaşantısında sağlıklı, mutlu ve özgüvenli bir insan olmasını sağlayacaktır.
Anne bu dönemde çocuğunun rahat olduğunu gördüğünde o da rahatlayacak, “Çocuğum karnımda huzurlu yaşıyor” diyerek mutlu olacaktır.
Böyle bir durumda annenin uykuları rahat, beslenmesi sağlıklı ve kendini iyi hisseden bir yapıda olacaktır.
Doğum sonrası anne-bebek ilişkisi için öneriler
* Bebeğinizi banyo yaptırırken mümkün olduğu kadar sakin olup ona daha çok dokunun. Bu anne bebek arasındaki ilişkiyi güçlendirecektir.
* Beslenme saatleri mümkün olduğu kadar olmalıdır sık ve o acıkıp ağlamadan planlanmalıdır. Zamanında beslenme ihtiyacı tatmin edilmelidir.
* Odasında hafif bir müzik sesi açık kalmalı, anne ses tonu düşük olarak mümkün olduğu kadar bebekle konuşmalıdır.
* Altını sık sık kontrol edip temiz tutmak ve altını değiştirirken yumuşak davranmak önemlidir.
* Ağladığı zamanlar tepki vermekten kaçınmalı, mümkün olduğunca onu sakinleştirecek bir ses tonu ile kucağa alınıp sırtı okşamalı ve kulağına hafif ses tonu ile konuşulmalıdır.
* bebeğin bulunduğu ortamdan aşırı ışık ve sesten arındırılmalı, mümkün olduğunca sakin bir ortam sağlanmalıdır.
* Anne sinirli ve yorgun olduğu zamanlar biraz dinlenip ve siniri yatıştığı zamanlar bebeği kucağına almalı ve ona negatif elektriğini yansıtmaktan uzak durmalıdır.
Paylaş