Koronavirüs dünya gündeminin ilk sırasında olmaya devam ediyor. Aşı çalışmalarının ilerlemesi ve ilk uygulamaların birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de başlaması umutlarımızı artırdı. Koronavirüs aşılarının uygulanmasının ardından pandemi sürecinde kritik bir eşiği daha atlamış olacağımızı düşünüyorum. Devam eden süreçte kendimizi koronavirüsten kişisel önlemler alarak korumamız ve bağışıklığımızı güçlendirmemiz büyük önem taşıyor. Bu noktada koronavirüse karşı sağlıklı ve dengeli beslenerek bağışıklık sistemimizi güçlü tutmalıyız.
Haberin Devamı
Koronavirüs için 10 beslenme önerisi
Bütün enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi koronavirüsten korunmada ve tedavisi sırasında yeterli ve kaliteli hayvansal protein tüketmek gerekir. Bu dönemde yeterli ve kaliteli protein alımına özen gösterilmelidir. Özelikle bağışıklık sisteminin fonksiyonları için kaliteli protein alımı önemlidir. Kırmızı et, yumurta ve süt ürünlerinin mutlaka yeterli oranda ve düzenli olarak tüketilmesi gerekir.
Balık mevsiminde olduğumuz bu aylarda kaliteli protein ve omega kaynağı olan yağlı balıkları haftada 2 kez tüketmek çok faydalı olacaktır. Balıkların pişirilme şekli olarak ızgara ve buğulama tercih edilmelidir. Kızartma ve ızgara tercihlerinde balıkları yeterli oranda pişirmeye ve yakmamaya özen göstermek daha faydalı olacaktır
Ülkemiz birçok meyvenin yetiştiği çok güzel bir coğrafyada bulunuyor. Portakal, mandalina, limon ve greyfurt başta olmak üzere narenciye tüketimi içerdikleri başta C vitamini, flavonoidler, folik asit ve mineraller nedeniyle bağışıklık sistemini güçlü tutar ve hastalıklarla savaşmamıza yardımcı olur. Günde bir porsiyon turunçgillerden tüketmek faydalı olacaktır.
Brokoli, beyaz lahana, mor lahana, karnabahar, brüksel lahanası ve turplar besleyici özelliklerinin yanında içerdikleri vitamin, antioksidan ve mineraller sayesinde vücudu temizler, kanserden korur ve bağışıklık sistemimizi güçlendirirler. Lahanagiller B vitamini, folat ve K vitamini açısından zengin kaynaklardır aynı zamanda içerdikleri antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek bizi enfeksiyon hastalıklarından korumada yardımcı olan besinlerdir. Lahanagiller vücudumuzun ana antioksidanı olan ve başlıca karaciğerde üretilen glutatyon düzeyleri artırır. Son dönemde koronavirüs hastaları üzerinde yapılan çalışmalarda glutatyon düzeyleri düşük olan kişilerde hastalığa daha sık yakalandığı, hastalığın daha ağır ve komplike seyrettiği görülmüştür. Bu nedenlerle lahanagillerin sofralardan eksik edilmemesi gerekir.
Nohut, fasulye, mercimek ve barbunya başta olmak üzere baklagiller sadece damakta lezzet şöleni yapmıyor, aynı zamanda sağlığımıza da büyük katkılar sağlıyorlar. Etten sonra en etkili bitkisel protein kaynaklarından biri olmaları ve lifli yapılarının yanı sıra içerdikleri demir, çinko, magnezyum mineralleri, B12 ile E vitamini, tiamin, riboflavin, niasin, folik asit sayesinde vücudumuzu hastalıklara karşı koruyan baklagiller bağışıklık sistemini güçlendirici etkileriyle özellikle kış aylarında ayrı bir önem kazanıyorlar. Tüm faydaları göz önüne alındığında kuru baklagillerin haftada en az 2 kez tüketilmeleri gerekiyor.
Biliyoruz ki zencefilin birçok faydası var ancak pandemi sürecinde bizim için daha önemli olan faydası her yaş için bağışıklık sistemini güçlendirerek bizi enfeksiyonlara karşı korumasıdır. Gebelikte, emzirme döneminde ve kan sulandırıcı ilaç kullanımında zencefilin önerilmediğini belirtmekte fayda var. Yeşil çay içerdiği yüksek oranda antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara karşı bizi korurken aynı zamanda vücut detoksu yaparak bize birçok fayda sağlar.
Ceviz, fındık, badem ve ay çekirdeği başta olmak üzere kuruyemişler özellikle içerdikleri faydalı omega yağ asitleri ile bağışıklık sistemi ve kalp damar hastalıkları açısından faydalıdır. Ayrıca başta E vitamini olmak üzere içerdikleri vitaminler, antioksidanlar ve mineraller ile bağışıklık sistemini güçlendirme adına önemli besin kaynaklarıdır.
Halk arasında doğal antibiyotik olarak bahsedilen soğan ve sarımsak ikilisi bağışıklık sistemi açısından çok faydalıdır. İçerdikleri kükürt bileşikleri sayesinde bağışıklığı güçlendiren ve detoks eden glutatyon başta olmak üzere antioksidan molekülleri artırarak bu etkilerini göstermektedirler. Soğan ve sarımsakta ayrıca yüksek düzeyde bulunan C vitamini, flavonoidler immün sistem açısından çok faydalıdır. Soğanda bulunan kuersetin, fisetin ve sarımsakta bulunan allisin gibi fitokimyasalların bağışıklık sistemi, kanser ve kalp-damar hastalığı başta olmak üzere birçok faydası bulunmaktadır.
Geleneksel mutfağımızda çokça kullanılan et ve kemik suyu yemeklere lezzet katarken genel sağlımız ve bağışıklık sistemimiz üzerinde çok faydalıdır. Hazır ve paketlenmiş et ve kemik sularının fayda yerine içerdikleri katkı ve koruyucu maddeler nedeniyle yarardan çok zarar verdikleri düşünülmektedir. Bu nedenle et ve kemik sularını evde hazırlamanızı öneririm.
Günümüzde gıda endüstrisinin geliştirdiği birçok kalori oranı yüksek ancak besin değeri düşük ürün nedeniyle market raflarında bağışıklık sistemimizi zayıflatan birçok gıda ile karşı karşıya gelmekteyiz. Paketlenmiş ve uzun raf ömrüne sahip ürünlerin içerdikleri koruyucu ve katkı maddeleri bağışıklık sistemimize zarar vermektedir. Asitli-gazlı içecekler, glukoz-fruktoz şurubu içeren gıdalar, tatlandırıcı içeren gıdalar, fast-food tarzı beslenme, beyaz undan yapılmış hamur işleri, rafine karbonhidratları içeren gıdalar, yüksek şeker ve tuz içeren gıdalar bağışıklık sistemimiz başta olmak üzere vücudumuza zarar vermektedir. Sağlıklı ve dengeli beslenme kadar sağlıksız ve zararlı gıdalardan uzak durmakta koronavirüsten korunmada büyük önem taşımaktadır.